KESK, üyelerine yönelik 'baskı, ihraç ve sürgünler' yaşandığı gerekçesiyle İstanbul’dan Ankara’ya yürüyüş başlattı. Mecidiyeköy'de bulunan Cevahir Alışveriş merkezi önünden yola çıkan KESK üyeleri, Kadıköy Rıhtım'da da basın açıklaması yaptı. KESK Eş Genel Başkanı Aysun Gezen burada yaptığı konuşmada, 15 Temmuz darbe girişiminin ardında ilan edilen OHAL sürecinde çıkarılan KHK'lerle yaklaşık 130 bin kamu ekemçisinin sorgusuz sualsiz işlerinden olduğunu söyledi. Gezen, şunları söyledi:
'Hiçbir delil, hiçbir somut suçlama olmaksızın masumiyet karinesi çiğnenerek bir gece atılan imzalarla işlerinden edildiler. Bununla da kalmadılar, eğitim haklarını, seyhat haklarını, çalışma haklarını gasp ettiler. KHK ile işinden ekmeğinden edilen insanların bir daha hiçbir yerde çalışamaması için bu devlet bu iktidar uğraştı. KHK atıldığı için işsiz, aşsız kalan insanlar sınırı geçerken ölümle karşılaştılar. İntiharlar oldu, bu haksızlığa dayanamayan birçok arkadaşımız maalesef hayatını yitirdi. Tedavisini alamadığı için ölenler oldu. Daha bundan iki gün önce kürsüsünü kaybetmiş bir akademisyen iş kazasında canından oldu. İşçi sağlığı iş güvenliği alınmadığı için her hangi bir şekilde insan canı, emekçinin canı kıymetli olmadığı için sadece maliyette bir kalem göründüğü için bütün bu sorunların ne kadar iç içe geçtiğinin farkındayız. Bizler hukuken hakkımızı aramak istediğimizde KHK ile atılanlara dediler ki 'Sizin hukuka baş vurmaya hakkınız da yok'. Bir komisyon tarif ettiler. Neden tarif ettiler, çünkü Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi önünde dosyalar yığılıyordu. Buraya dediler ki 'İç komisyon kurun iç hukuk yolu yaratın, bununla da biraz oyalayın, önümüze gelen dosya sayısı bu kadar şişmesin.' Tesis ettikleri komisyon kurulu KHK ile kuruldu. Bu komisyon çalışmaya çok sonra başladı.'
'TEK ADAM REJİMİNE GİDEN YOLUN TAŞLARINI KHK'LARLA DÜZENLEDİLER'
Aysun Gezen, 'tek adam rejimine giden yolun taşlarını KHK'larla düzenlediklerini' söyledi. Gezen, şunları ifade etti:
'Kabul edilenlerin zaten dosyalarında hiçbir şey olmadığını iadelerden sonra gördük. Ama gördük ki ret kararı alıp idare mahkemelerine başvuranların dosyaları da boş. Her hangi bir suçlama yok, her hangi bir delil yok sırf birileri istedi diye, sırf birileri ihbar etti diye, sırf birileri problemli diye verilen isimler ve kanaat var sadece. Bugün geldiğimiz aşamada halen daha yaklaşık 15 bin insanın dosyası komisyonda bekliyor. Komisyonda pandemiyi fırsata çevirdi süreleri sürekli uzatılıyor. Bu kadar insanı mağdur etmeye bu kadar insanın ekmeği ile oynamaya kimsenin hakkı yok. Üyelerimizden maalesef hayatını yitirdikten sonra iade kararları gelenler oldu. Bu adaletsizliğe bu can kayıplarına ölümlere varan bu adaletsizliğin gidermenin bir yolu var mı? Bu canları geri getirmenin bir yolu var mı? Bundan bir an önce vazgeçin. Adaletsiz, sadece oyalama işlemi olan komisyon lav edilsin. Ret kararları geri alınsın. Bu soruşturmalar normal olarak yürüseydi her hangi bir adaletsizlik olmadan bu süreç yürütülebilecekti. Ama iktidar bu yolu niye tercih etti biz biliyoruz. İktidar bu yolu tercih etti çünkü KHK ile yönetmek bu ülkede güvencesiz çalışmayı yaygınlaştırmanın hakim kılmanın en büyük adımıydı. Birçok temel hak ve özgürlüğü KHK ile düzenlediler. Aslında tek adam rejimine giden yolun taşlarını KHK ile düzenlediler. Dolayısıyla bugün bizim verdiğimiz mücadele KHK ile halkın iradesini gasp edilmesine karşı, Meclis'in yok sayılmasına karşı, KHK'larla seçme seçilme hakkının gasp edilmesine karşıdır.'
'SÖZLEŞME BİZİM VAZGEÇMİYORUZ'
Türkiye'nin tek bir imza ile İstanbul Sözleşmesi'nden çekilmesini de eleştiren KESK Eş Başkanı Aysun Gezen, 'İstanbul Sözleşmesi kadınların alanlarda, sokaklarda türlü çeşitli bedeller ödeyerek şiddete karşı şiddetsiz bir yaşam, eşit özgür bir dünya hayali ile verdiği mücadele ile kazanıldı. Bugün kazanılmış haklarımızı sözleşmeyi sırf tek adam istedi diye, sırf bir gecede ansızın bir kararın altına imza attı diye haklarımızdan sözleşmemizden vazgeçmeye niyetimiz yok. Sözleşme bizim vazgeçmiyoruz' dedi.