Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, yeni eğitim öğretim yılının başlamasıyla yaşanan sorunlara değindi. Karamollaoğlu, "Nasıl oluyor da bir iktidar, 19 yıl süresinde tutarlı bir eğitim politikası oluşturamıyor. Hak
Saadet Partisi Genel Başkanı Karamollaoğlu, haftalık basın toplantısında konuştu. Karamollaoğlu, 6-7 Eylül olaylarını hatırlatarak sözlerine başladı ve 'Rum vatandaşlarımıza karşı bir infial meydana gelmiş, maalesef çok üzüntü verici hadiseler cereyan etmişti İstanbul’da. Her insan kendi milletiyle iftihar eder, ama ırkçılık başka bir şey. Hiçbir ülkeye fayda sağlamaz. İnşallah bir daha bu hadiseler, benzer hadiseler bir daha ülkemizde cereyan etmez' dedi.
Karamollaoğlu, eğitim sorunlarına değindiği konuşmasında şunları söyledi:
“BU BİR BECERİKSİZLİK DEĞİL, BECERİKSİZLİKTE RÜTBE ALMAYA BENZER: Avrupa’nın en zengin genç nüfusuna sahibiz. Yaklaşık ilk ve orta öğrenimde 18 milyon öğrencimiz var. 8 milyon da üniversitelerde var. Toplamda 26 milyon. Bu bir zenginliktir. Bu zenginlikten istifade edebilmemiz, bu gençleri vasıflı bir şekilde yetiştirip yetiştiremeyeceğimize bağlı. Maalesef eğitimde son 20 yılda ciddi bir mesafe kat edemedik. Tam tersi bir kargaşanın içinde sürüklendik. Aynı iktidar, 19 yıldır iktidar. Sekiz kere bakan değiştirdi. Nasıl oluyor da bir iktidar, 19 yıl süresinde tutarlı bir eğitim politikası oluşturamıyor. Hakikaten bu bir beceriksizlik değil, beceriksizlikte rütbe almaya benzer. ‘Aferin, sen bu işleri beceremiyorsun.’ Kim der bunu, sadece bize hasım olanlar söyler. 19 yılda sekiz bakan… Ama eğitimde hiçbir mesafe kat edilemedi. 19 yıl önceki eğitimden çıkan çocuklar maalesef bugünkünden daha vasıflıydı. Vasıfsızlık adeta eğitim politikaları itibariyle iktidarın vasfı haline geldi.
MÜFREDAT DARMADAĞIN, TALİM TERBİYE KURULU TAMAMEN İŞLEVSİZ: Yapılan araştırmalara göre vatandaşların yüzde 72.5’i ‘Çocuklarımıza nitelikli bir eğitim verilemiyor’ diyor. Yani Türkiye’de yaşayan insanlar bunu görüyor. Yüzde 81’i, öğrencilerin kaliteli bir eğitime ulaşamadıklarını ifade ediyor. Yüzde 75’i, çocuklarımızın hayata hazırlanamadıkları kanaatindeler. Maalesef eğitimdeki politikalar bizi şu noktaya getirdi: Çocuklarımızı adeta yarış atı gibi yetiştiriyoruz. Sürekli bir imtihana; imtihan dediğimiz de bilgi seviyesini ölçme imtihanı değil, yeterli bilgi vermiyoruz ki bilgi seviyesini ölçelim. Tam tersi, at yarışındaki gibi kim bu testlerde diğerinin önüne geçecek? Dershaneler çocuklarımızı bilgiyle donatmıyorlar. Bu imtihan sisteminde nasıl daha fazla puan alabileceklerinin yolunu gösteriyorlar. Böyle bir eğitim sistemi dünyanın hiçbir yerinde yok. İlk, orta, lise ve üniversite çağlarında öğrencilerimizin vasıf kazanmalarını sağlayacak bir müfredata ihtiyacımız var. Müfredat darmadağın. Talim Terbiye Kurulu tamamen işlevsiz.
SINIFLARIN MEVCUDUNUN AZALTILMASI LAZIM: Ülkemizde 1 milyon 100 bin civarında öğretmen var. 350 bin civarında da atanmak için bekleyen öğretmen var. Ama şu andaki kargaşa sebebiyle ve iktidar israftan tasarruf edemediği için faydalı alanlara yeterli kaynak ayıramıyorlar. Onun için, ‘Biz bu 350 küsur bin öğretmeni istihdam edemeyiz’ diyorlar. Bir de ellerindeki imkanlar yeterli olmadığı için yine tasarruf yerine israfı tercih ettikleri için öğretmenlere verilecek parayı biraz alt seviyeye indirmek kaydıyla öğretmenler arasında ayrım yapıyorlar. Yok ücretli öğretmen, yok bilmem ne öğretmen… Bir defa bu ayrımın mutlaka bütünüyle ortadan kaldırılması lazım. Bugün pandemi şartları da dikkate alınarak mutlaka sınıfların mevcudunun azaltılması ve öğretmen sayısının artırılması lazım.'
8863,88%-1,58
34,23% -0,04
37,28% 0,16
3019,70% -1,66
5000,33% -0,28