Gıda fiyatlarındaki artışın sebebinin döviz kuru, dolar olduğunu herkes biliyor, bir kişi dışında. Her ne kadar Hazine ve Maliye Bakanı 'kura bakmıyorum' dese de buradaki vatandaş herkesin farkında. Türk lirası son 30 yılın en düşük değerinde ve bu 30 yılın en düşük değerinde olmasında pazara yansıması çok net' dedi.
İYİ Parti Kalkınma Politikaları Başkanı Ümit Özlale, Sarıyer Çayırbaşı semt pazarından yaptığı basın açıklamasında Türk lirasının Dolar karşısında değer kaybetmesi nedeniyle Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak'a yüklendi. Özlale açıklamasında şunları söyledi:
'BAKAN DEĞİL AMA VATANDAŞ HER ŞEYİN FARKINDA: Geçtiğimiz hafta Tüketici Güven İndeksi açıklandı. Biz enflasyonun yüzde 12’lere vardığını gördük ama tabi buradaki pazardaki insan için gıda fiyatları çok daha önemlidir. Gıda fiyatlarındaki enflasyon yüzde 16,5, bu çok yüksek ve kiminle konuştuysak konuşalım son 1 sene içerisinde gıda fiyatlarının bundan çok daha fazla arttığını söylüyor. Dolayısıyla bunun sebebinin döviz kuru olduğunu, dolar olduğunu herkes biliyor, bir kişi dışında. Her ne kadar Hazine ve Maliye bakanı kura bakmıyorum dese de, buradaki vatandaş herkesin farkında. Türk lirası son 30 yılın en düşük değerinde ve bu 30 yılın en düşük değerinde olmasında pazara yansıması çok net. Üreticiye yansıması çok net.
OLUMSUZ BİR TABLO İLE KARŞI KARŞIYAYIZ: TL’nin değersiz olmasıyla beraber hem alım gücü ve üretici maliyetleri artıyor. Dolardan dolayı üretici maliyetlerinin tüketiciye yansıması çok olumsuz oluyor. Ve biz olumsuz bir tablo ile karşı karşıya kalıyoruz. Üstelik üretici fiyat endeksi yüzde 18. Yani bu şu anlama geliyor önümüzdeki dönemde de enflasyonun artacağı bir patikaya giriyoruz. Ve konuştuğumuz herkes esnaf, vatandaş ve minibüs şoförü bizi burada dinleyen memurla, zabıta bunun çözümünün daha farklı bir yerde olması gerektiğini söylüyor.
TARIM POLİTİKAMIZ BİZİ FAKİRLEŞTİRİYOR: Bugün temel problemlerden bir tanesi şu; berbat bir tarım politikası var. Bu tarım politikasının kuru bir türlü önleyemeyen Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın stratejisi ile birleştirdiğiniz zaman önümüze bu korkunç tablo çıkıyor. Bu tablo çok sürdürülebilir değil, bizi fakirleştiren bir tablo. Bunun çözümü daha iyi ayağı yere basan tarım politikalarıdır.
TARIMDAKİ PROBLEMİ İTHALAT İLE ÇÖZEMEZSİNİZ: Bizim hep söylediğimiz bir şey var, tarımdaki problemleri ithalatla çözemezsiniz. Burada çok önemli bir yapısal problem var. Tarımsal desteklerin artırılıp çiftçinin çok daha iyi koşullarda üretim yapmasının sağlanması gerekiyor. Bunun için Meclise bir önerge verdik dedik ki 22 milyar olan bütçeyi 25 milyara çıkarın. Bir sene içerisinde hayvan yemine kadar her şeyin en az yüzde 50 arttığını görürsünüz, mazot için aynı, gübre için aynı. Çiftçinin üretim maliyetleri artıyor. Üretim maliyetlerinin pazara yansımasını burada hep beraber görüyoruz. Buna rağmen çiftçiye ayrılan tarımsal destekler önümüzdeki sene için de 22 milyar. Biz bunun için önerge verdik reddedildi.
FAİZ LOBİSİNDE KURTULDUK DERKEN ÇOK DAHA YÜKSE BİR LOBİ İLE KARŞILAŞTIK: Partili Cumhurbaşkanlığı Yönetim Sistemi’ne geçtiğimiz tarihten itibaren Hazine ve Maliye Bakanlığı çok yanlış bir borçlanma stratejisiyle dolar ve altın cinsinden borçlandı. Dolar cinsinden borçlanmanın 1,5 sene içerisindeki maliyeti 98 milyar TL’dir, altın cinsinden borçlanmanın toplam maliyeti 36 milyar TL’dir, toplam 134 TL. Biz aslında faiz lobisinden kurtulduk derken çok daha yüksek bir lobi ile karılaşmış durumdayız.'