İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu Maltepe Orhangazi Şehir Parkı'ndaki spor tesislerinde yenilenen tenis kortlarının açılışını gerçekleştirdi. İmamoğlu açılış töreninde; Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın dün grup toplantısında yaptığı konuşmada İBB'nin Silahtarağa'da düzenlediği temel atmama töreni, Riva ve Küçükçekmece derelerindeki kirlilik eleştirileri ve “Her yerinden basiretsizlik akan bir zihniyetin keyfine bu ülkeyi terk etmeyeceğiz” sözlerine esprili bir karşılık verdi.
İmamoğlu söyle konuştu:
Bugünlerde belki farkındasınızdır, beni halkımız takip ediyor. Bu şehrin en küçük hemşerisinden en deneyimlisine kadar takip ediyor ama seni en fazla ne memnun ediyor derseniz, açıkçası, beni Sayın Cumhurbaşkanının takip etmesi mutlu ediyor.
“AKLINDAN ÇIKMIYOR, BİRAZ DA İMRENİYOR”
İcraatlarımızı ve bizi takip etmeyi çok seviyor. Bundan da gerçekten çok mutlu oluyorum. Şunu da hissediyorum, içten içe sempati duyduğunun da farkındayım.
Bu sempatisini de çok beğeni ile karşılıyorum. Hatta bir hayranlık duygusunun oluştuğunu hissediyorum. Aklından çıkmıyor biraz da sanki imreniyor gibi.
Yani imrenerek izlediğinin de farkındayım. Vardır ya çok imrenirsen tırnaklarını yer gibi izlersin, sanki beni öyle izliyor Ankara'dan. Ne mutlu bana, bundan mutluyum.
Gerçekten sıkı bir takipçimiz olduğunu düşünüyorum. Bazen bedava süt dağıtıyoruz, onu anlatıyor. Metroları yapıyoruz, on tane metroyu harekete geçiriyoruz, dayanamıyor onu anlatıyor. Gerçekten ilgisine teşekkür ediyorum.
“CUMHURBAŞKANI İLE İSTANBUL TURU GERÇEKLEŞTİRMEK İSTERİM”
İmamoğlu, Cumhurbaşkanı ile düşünürse bir gün İstanbul turu gerçekleştirmek istediğini belirterek “İstanbul'u gezdirmek, ona bilmediği hatta bazen yanlış anlatılan icraatlarımızı bizzat yerinde anlatmak isterim. İsterse halı sahada bir maç bile yaparız kendisiyle. Tenis de oynarız. Bu keyifli geziye kendilerini davet ediyorum. İlgisini lütfen kaybetmesin, imrenerek izlemeye devam etsin. Bu yönüyle esas olarak hoşuma giden halkımızın bu sıkı takibi. Bizi izlemeye devam edin. Çünkü sizlerle üretiyoruz, sizin paranızı, sizin bütçenizi, kuruşuna kadar bu şehrin hayrına, bu şehrin en güzel işlerine, bu şehrin geleceğine, bu şehre asla zarar vermeden zarar veren unsurları da bertaraf ederek hizmet etmeye devam edeceğiz” diye konuştu.
“DAVET EDİYORUM, GELSİN GEZELİM”
İmamoğlu açılış töreninin ardından da gazetecilerin konuyla ilgili sorularını yanıtladı. İmamoğlu şunları söyledi:
Az önce de söyledim; imreniyor, gıpta ediyor. Bizi, iyi takip ediyor. Bundan mutlu oluyorum. Açıkçası bu mutluluğundan herhalde bazen ne söyleyeceklerini şaşırıyorlar. Yanlış bilgiler de var; uyaralım. Davet ediyorum; gelsin, gezelim. Yaptıklarımızı gösterelim, yapacaklarımızı burada anlatalım, yerinde gösterelim.
Bize mutluluk verir. Ama yanlışlarını düzeltelim. Yani biz biyolojik arıtmaya ‘hayır' dedik, ihaleyi iptal ettik falan değil. Biz, biyolojik arıtmanın yapılacağı yere, biçimine karşı geldik ve Silahtarağa'yı kurtardık. O güzelim Silahtarağa'da 250 bin metrekare, o kadar önemsenen Haliç kıyısında, binlerce ağacın yok olacağı projeyi oradan kaldırdık.
Bunun gibi, örneğin yıllardır ihmal edilmiş Şile'yi biz temizliyoruz; yıllardır ihmal edilmiş Beykoz'dan Boğaz'a yapılan atıkları biz bağlıyoruz sisteme. Yüzlerce noktasında İstanbul'daki su baskınlarını biz ortadan kaldırıyoruz.
Belki, geçmişteki arkadaşlarının yapamadıklarını, ihmal ettiklerini biz yapınca böyle bir psikolojiye bürünüyorlar. İnsan heyecanlanınca böyle tırnağını yiyerek gıptayla izler; biraz öyle izlendiğimi hissediyorum. Bundan da mutluluk duyuyorum. Dediğim gibi; davetimiz büyüktür. Buyursunlar, gelsinler.”
“TALİHSİZ BİR AÇIKLAMA”
Erdoğan'ın muhalefete yönelik, “Millet açsa, onları da siz doyurun” şeklinde açıklamasını da değerlendiren İmamoğlu söyle konuştu:
Bu talihsiz bir açıklama. Yani, ‘millet açsa' diye bir tarif olmaz. Milletimiz aç, sıkıntısı var. Ama şöyle denseydi daha iyi olurdu: ‘Gelin bu sorunu hep beraber çözelim.
Gelin bu soruna hep beraber katkı sunun, milletin işsizliğine, aşı olmayan hanelerin bu sorununa hep beraber çözüm bulalım.' Bu, çok kıymetli bir söz olurdu.
Bu şekilde söylenmesi talihsizlik. Ama, dün Genel Başkanımın da ifade ettiği gibi; biz, CHP'li belediyeler olarak gerçekten muazzam işler yaptık. Bu zor günlerde, sadece İstanbul'da milyarlarca lira ile vatandaşımızın yanında olduk.
Bunları son faaliyet raporunda da rakam rakam açıkladım. Onun için, iyi ki bu dönemde biz vardık. İyi ki bu dönemde, vatandaşın yanında olan belediyeler vardı.
Olmaya da devam edeceğiz. Ama bundan sonra, bu tür sorunların çözümü, ‘Açsa, siz doyurun' değil, ‘Gelin bu sorunu hep beraber çözüm bulalım' anlayışıdır. Zaten biz onu temsil ediyoruz.
“YARDIM ELİ UZATANA BLOKE KONULDU”
Hesaplarına bloke konulan yardım kampanyasının hatırlatılması üzerine de İmamoğlu “Bir vatandaşın, başka bir vatandaşa yardım eli uzatmasına dahi bloke kondu bu ülkede. Bu talihsizlik. O paralar, bir yıldır bloke edilmiş şekilde hesapta duruyor. 5 milyona yakın bizim, Ankara'nın ve diğerler belediyelerin var. Buna bile tahammül edemeyen bir anlayışın dile geliş biçimi herhalde bu” değerlendirmesinde bulundu.
“KANAL İSTANBUL’DA TEMEL ATMA TÖRENİ DİYE BİR ŞEY YOK”
Kanal İstanbul'da ilk köprünün temelinin 26 Haziran'da atılacağının açıklanması ile ilgili de İmamoğlu şunları söyledi:
Temel atma töreni diye bir şey yok. Şu anda yapılmak istenen; bir abur cubur işler, henüz izni alınmamış, doğru dürüst kurumlarla yazışma yapılmamış bir biçimde bir başlangıç yapılmaya çalışılıyor. Arkadaşlarımla süreci tahlil ediyoruz.
İstanbul'un her metrekaresinden bizim haberlerimiz var. Şu anda araştırma içinde olduğumuz, araziler üzerinde yapılan bazı uygunsuz ve hukuka uygun olmayan işlemlerin içerisinde bulunuyorlar.
Yapılan ve söylenen temel atma işi, aslında bir yol yapımı. Kanal ile uzaktan yakında ilgisi yok. Ancak onun bile bile yapılma biçimi uygunsuz, hukuksuz. Süreci analiz ediyoruz. Belki de birkaç gün içerisinde bu anlamda yerinden, nasıl hukuksuz, usulsüz işlemler yapıldığını vatandaşlarımla paylaşacağım.
Takip ediyoruz. Bu şehrin teminatı olmaya, bu şehrin koruyucusu olmaya 16 milyon adına söz vermiştim. O tutarlılıkla sonuna kadar, bütün cesaret, mücadele ve azmimizle devam edeceğiz. Tek bir vatandaşımız dahi şüphe duymasın.