Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Maliye ve Hazine Bakanı olan damadı Berat Albayrak’ın istifasının ardından, partisinin grup toplantısında, ekonomi ile yargıda reform işaretleri vermesinin ardından yeni gelişmeler dikkat çekti. HSK, hakkında bir kez beraat iki kez tahliye kararı verilmesine, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin Türkiye’yi ağır biçimde eleştirerek, hak ihlali kararı vermiş olmasına rağmen serbest bırakılmayan, hakkında yeni dava açılan iş insanı Osman Kavala’ya yönelik tüm evrakları, İstanbul Adli Yargı Komisyonu’ndan istedi. AİHM kararına uyulmamasına rağmen aylardır sessiz kalan HSK, AİHM ve Anayasa Mahkemesi kararlarına uyulmamasının hakim ve savcıların yükselme kriterlerini doğrudan etkileyeceğine yönelik kuralı anımsatarak, Kavala ile ilgili iddianame, duruşma zabıtları, tutuklama ve tutuklamaya itirazın reddi kararlarının tümünün gönderilmesini talep etti.
Kavala, 15 Temmuz darbe girişimine yardım ve Gezi eylemlerini organize ettiği iddialarıyla 3 yıl önce tutuklandı. Hakkında Gezi dosyasından ağırlaştırılmış müebbet istemiyle dava açılan Kavala’nın 15 Temmuz dosyası ise ayrıldı. Kavala için Gezi davası sürerken 15 Temmuz dosyasından tahliye kararı verildi. Aynı dönemde Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, Türkiye aleyhinde, Kavala’nın sivil toplumun baskı altına alınmak için tutuklandığını belirterek, ağır bir ihlal kararı verdi.
Gezi davasında ise bu yılın başında mahkeme, Kavala’nın tahliyesini ve beraatini kararlaştırdı. Ancak Kavala, cezaevinden henüz çıkmadan, 3 yılı aşkın süre işlem yapılmayan 15 Temmuz dosyası raftan indirildi ve AİHM’nin bu nedenle de ihlal kararı vermiş olmasına rağmen, Kavala için yeni tutuklama kararı verildi. Kavala, bu nedenle, beraat ettiği gün cezaevinden çıkamadı.
YENİ İDDİANAME
Bir süre sonra, 15 Temmuz dosyasındaki iddialar yinelenerek, Kavala için bu kez casusluk suçlamasından tutuklama kararı verildi. Hemen ardından, 15 Temmuz dosyasıyla ilgili tutuklama kararı kaldırıldı. Ancak bu kez de Kavala, casusluk suçlaması nedeniyle cezaevinden çıkamadı.
Anayasa Mahkemesi’nin başvurusunu görüşeceği gün, aylardır bekleyen soruşturma bitirildi ve Kavala hakkında dava açıldı. Anayasa Mahkemesi, bu nedenle görüşmeyi erteledi. Kavala hakkında, askeri darbe öncesinde ve sonrasında sadece bir kez bir araya geldiği, aralarında irtibat tespit edilemeyen Henri Barkey’le irtibatı olduğu gerekçesiyle yeni dava açıldı. Dosyada, beraat ettiği Gezi davasındaki iddialar tekrarlandı. Kavala’nın Barkey’le irtibatına ise ofisinin bulunduğu semtteki baz istasyonuyla, Barkey’in telefonun sinyal verdiği baz istasyonundaki sinyallerin zaman zaman kesişmesi gerekçe gösterildi.
HSK HAREKETE GEÇTİ
Tüm bu gelişmelere ve başvurulara rağmen Kavala’ya yapılanlar konusunda harekete geçmeyen HSK, 11 Kasım’da İstanbul Adli Yargı Komisyonu’na ilginç bir yazı gönderdi. Yazıda, birinci sınıfa ayrılan hakim ve savcıların çalışmalarının değerlendirilmesine yönelik Resmi Gazete’de 15 Ocak 2020’da yayımlanan ilk kararına atıf yapıldı. Bu kararda, “Yargı bağımsızlığı ve hakimlik teminatı ilkeleri temelinde, AİHM ve Anayasa Mahkemesince yapılan incelemelerde ihlal kararına sebebiyet verip vermedikleri, neden oldukları ihlalin niteliği ve ağırlığı ile ilgililerin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve anayasa ile teminat altına alınan hakların korunması konusundaki gayretleri göz önünde bulundurularak yükselmeye layık olup olmadıklarına karar verilir” ifadesinin yer aldığı anımsatıldı.
TÜM İSİMLERİ GÖNDERİN
Yazıda, bu karar uyarınca Kavala ile ilgili tutuklama kararının, bu karara karşı yapılan itirazları reddeden mahkemelerin kararlarının, soruşturma ve kovuşturma aşamasında tahliye taleplerinin reddedilmesine ilişkin kararların, iddianame ve duruşma zabıtlarının HSK’ye gönderilmesi istendi.
BAKAN YARDIMCISI OLMUŞTU
Kavala hakkında son iddianameyi hazırlayan İstanbul Başsavcı Vekili Hasan Yılmaz, kısa süre sonra Adalet Bakan Yardımcısı olarak atanmıştı.