Dokunulmazlıkların kaldırılması düğmeye basıldı. Burada hedef demokratik siyaseti tasfiye etmek ve halkların barış ve demokrasi umudunu söndürmekti. 4 Kasım Türkiye tarihe kara leke olarak geçmiştir. Selahattin Demirtaş, özellikle halklara umut veren bir liderdi ve onu rehin alarak bu cesaretini kırmak istediler. İki kez Cumhurbaşkanı adayı olan Demirtaş halkların umuduydu.
Bu umudu kırmak için Demirtaş dört yıldır tutuluyor. Figen Yüksekdağ, kadın direnişinin umuduydu ve bu umudu kırmak için dört yıldır Sevgili Yüksekdağ’ı tutuyorlar. Sevgili İdris Baluken, demokratik barış ve müzakere sürecinin cesaretli savunucusuydu, onu da tutuyorlar.
Gülten Kışanak, 12 Eylül vahşetinden direnişle çıkan ve yerel yönetimlerde tüm kadınlara ve halklara umut veren bir direnişçiydi ve o yüzden onu tutuyorlar. Sebahat Tuncel, Selma Irmak, Çağlar Demirel, Gülser Yıldırım, Burcu Çelik, Aysel Tuğluk, Bekir Kaya, Tuncer Bakırhan, Edibe Şahin, Nurhayat Altun, Ferhat Encü, Abdullah Zeydan. Bu insanlar, kendilerini halkımızın mücadelesine adayan arkadaşlarımızdı.
4 Kasım operasyonu ile HDP’nin bir şekilde bitirileceğini ve HDP’ye oy veren insanlar başta olmak üzere herkesin diz çökeceğini düşündüler. Oysa HDP gün geçtikçe büyüyen, çoğalan, halklara umut veren, cesaret veren bir parti olmaktan asla yılmadı, asla bundan vazgeçmedi. Biliyorlar ki HDP, Demirtaş ve Yüksekdağ milyonlardır. Cezaevinde tutulsalar bile bu insanlar milyonlara cesaret verdiler. HDP umuttur susturulamaz.