Gezi Parkı Ana Davası'nda 18 Şubat 2020’de verilen karar, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesi tarafından, aralarında Osman Kavala'nın da bulunduğu 9 sanık hakkındaki beraat kararı yönünden bozulmuştu. Gezi Parkı Ana Davası, bozma kararının ardından bugün yeniden başladı.
İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya, Osman Kavala; tutuklu olduğu cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığı ile katıldı. Mücella Yapıcı, Can Atalay ve Tayfun Kahraman ile avukatları ve İçişleri Bakanlığı ile Emniyet Genel Müdürlüğü avukatları ise duruşma salonundaydı.
“ASIL AMAÇ BAŞKA DAVALARLA BİRLEŞTİRMENİN YOLUNU AÇMAKTIR”
Tutuklu Osman Kavala, savunmasında; 8 yıl önce hükümet tarafından kurgulanmış bir senaryoyu canlandırdıklarını belirterek, 'Ne benim ne de diğer sanıkların suçla ilişkilendirileceği bir delil yoktur. Eğer çarşı ile birleştirilirse siyasi amaçlarla yapılan bu suçlama örneğinin çarpıcı öğesi ortaya çıkacaktır. Asıl amaç başka davalarla birleştirmenin yolunu açmaktır. Siyasi davalarda kullanılmaya elverişli bir yöntem. Davaların birleştirilmek istenmesi bundan 8 yıl önce kurgulanmış bir senaryoyu canlandırmak olduğu kanaatindeyim' dedi.
Kavala, 'Gezi'nin hükümeti devirmeye yönelik bir komplo olduğuna dair senaryo kurdular. Gezi olaylarının benim baş aktörlerinden biri olduğum iddianamede yazılmış. Beraat kararının bozulması benim için şaşırtıcı olmadı. Gezi davasından beraat etmeme rağmen, AİHM’in derhal tahliye edilmeme karar vermesine rağmen hala tutukluyum” diye konuştu.
“BERAATI KESİNLEŞMİŞ BİRİYİM”
Verilen bozma kararına karşı söyleyecekleri sorulan Mücella Yapıcı, 'Bozma ilamını reddediyorum. Beraatımı talep ediyorum. Ben bu davadan bir kere beraat ettim. İkinci kere yargılandım onda da beraat ettim. Şimdi tekrar yargılanıyorum. Beraatı kesinleşmiş biriyim' dedi.
“BU İDDİANAME FETHULLAHÇI ÇETE İLE YENİ BİR SUÇ ORTAKLIĞIDIR”
Bozma kararını eleştiren Can Atalay ise şunları söyledi:
'Hukukumuzda bozma kararı sonrasında serbestlik ilkesi esastır. Bozma kararı kesindir. Şunu anımsatmak isterim. Bozma sonrası serbestlik uyarınca bu dosyadan beraat vermeniz gerekir. Bence vermek zorundasınız. Çünkü bu dosyadan daha önce sanıklar beraat ettiler. Beraat kararı temyiz görmeden kesinleşti. Bu dosyadan başka hiçbir şey beklemeden beraat kararı verilmeli. Gezi direnişi hem memleketimizin hem vatandaşımızın kendi kaderine sahip çıkmasıdır. Bu iddianame Fetullahçı çete ile yeni bir suç ortaklığıdır. Biz Gezi’yi savunmaya devam edeceğiz.”
“GEZİ’NİN YARGILANMASI KABUL EDİLEMEZ”
Tayfun Kahraman da 'Bu iddianame hukuki kabul edilebilecek bir iddianame değil. Bu iddianameyi de bozma kararını da reddediyoruz. Türkiye'nin demokrasi tarihinin en önemli yapı taşlarından olan Gezi'nin yargılanması kabul edilemez. Biz beraat kararında ısrarcı olmanızı bekliyoruz. Birleştirme kararlarına da muvafakat vermemenizi bekliyoruz' dedi.
MAHKEME BAŞKANI MUHALİF KALDI
Savcılık, haklarında yakalama kararı olan sanıkların yakalama kararlarının infazının beklenmesine karar verdi.
Savcılık, ayrıca, Kavala’nın; “mevcut delillerin ve alacağı cezanın miktarı göz önünde bulundurulduğunda kaçma şüphesinin bulunması sebebiyle adli kontrol hükümlerinin yetersiz kalacağı” gerekçeleriyle tutukluluk halinin devamını talep etti.
Ara kararını açıklayan mahkeme oy çokluğuyla sanık Osman Kavala’nın tutukluluk halinin devamına karar verdi. Geçici mahkeme başkanı ise Kavala’nın tahliyesi yönünde oy kullandı.
Heyet, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nden Gezi Parkı olaylarına ilişkin Beşiktaş'ın taraftar grubu Çarşı üyelerinin de aralarında bulunduğu 35 sanığın Yargıtay tarafından bozulan dava dosyasının istenmesine hükmederken, birleşme kararı verildiği takdirde bu dava dosyasının mahkemeye gönderilmesine karar verdi.
Mahkeme; Henri Barkey, Ayşe Pınar Alabora, Can Dündar, Gökçe Tüylüoğlu, Handan Meltem Arıkan, Hanzade Hikmet Germiyanoğlu, İnanç Ekmekçi ve Mehmet Ali Alabora'nın hakkındaki yakalama kararının devamına hükmederek, duruşmayı 6 Ağustos’a erteledi.
