Gezi Direnişinin üzerinden tam sekiz yıl geçti. Ancak iktidarın Gezi’ye olan kini ve öfkesi bir türlü son bulmadı.
Cumhuriyet'ten Seyhan Avşar'ın haberine göre, direnişe katıldıkları için ya da destek oldukları için onlarca kişi hakkında açılan davalar bir türlü nihai karara bağlanamazken dava dosyaları aynı torbada birleştirilmek isteniyor.
Gezi ana davasının yargılanmasını yapan İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi’nin birleştirme kararı vermesi halinde Çarşı davası, Gezi ana davası ve 3,5 yıldır tutuklu bulunan iş insanı Osman Kavala’nın casusluk suçlamalarıyla tutuklu bulunduğu davalar ile birleştirilecek. Ana davanın ilk duruşması ise bugün görülecek.
Dava öncesi konuşan Osman Kavala’nın avukatı Deniz Tolga Aytöre, uzun bir süredir Kavala’nın tutuklu kalabilmesi için hukuka karşı bir mücadele verildiğine dikkat çekerek “Uluslararası hukuk kuralları uygulanmayarak Kavala’nın tutukluluğunun devam ettirilmesi sağlanıyor. Üç ayrı davanın ise birleştirilmesi tamamen bununla alakalı. Yoksa farklı sanıklardan, farklı yargılama aşamalarından oluşan davaların birleştirilmesinin hiçbir anlamı yok. Üstelik bir tutuklu varken bu davaların birleştirilmesiyle dava yığınları yaratarak Osman Kavala’nın tutukluluğunun devam ettirilmesi amaçlanıyor. Zaten bugün görülecek davada mahkeme bir birleştirme kararı verip dosyayı Çarşı davasına bakan İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’ne yollayacak ve müvekkilimizin tutukluluğu ile diğer sanıkların yargılanma süreçleri uzayacak” ifadelerini kullandı.
‘GEZİ YARGILAMASI YAPAMAZSINIZ’
Gezi direnişi davası sanıkları arasında yer alan Taksim Dayanışması üyesi yüksek mimar Mücella Yapıcı, bütün bu çabaların Gezi olaylarını kriminalize etmek ve toplumun hafızasında farklı bir Gezi hikâyesi yazmak olduğunu belirtti.
“Gezi bu toprakların bu güne kadar gördüğü en demokratik, en barışçıl, onur duyulacak bir toplumsal direniş hareketidir” diyen Yapıcı, “Gezi üzerine tezler yazabilirsiniz, değerlendirmeler yapılabilirsiniz ancak yargılama yapamazsınız. 8 tane gencimiz Gezi’de katledildi. 40’ı aşkın insanımız gözlerini kaybetti ve katiller bugüne kadar ödül gibi cezalar aldı. Burada esas olarak yargılanması gerekenler değil, bu konuda haklı itirazda bulunanlar yani bizler yargılanmaktayız” dedi.
Daha öncede Gezi direnişi nedeniyle yargılandığını ve berat ettiğini anımsatan Yapıcı, “Şu an ise ağırlaştırılmış müebbetle yargılanıyorum. Bu gerçekten yaşadığımız dönem adına hukuk sistemi adına çok büyük bir ayıptır. Gezi bu toprakların gördüğü en barışçı, en demokratik, en olağanüstü hak arayışı olarak kalacaktır” diye konuştu.