Bacım Fatma Durmuş, gittiğin dünya her geçen gün daha berbat ve çirkinleşiyor… Gittiğin bu yalan dünyada adice pazarlıklar, para karşılığı duygularını ve kişiliklerini satan insanlar doğuyor, tüm iyi niyetlere karşı nankörlükle
GÜZEL BACIM..!
Bacım Fatma Durmuş, gittiğin dünya her geçen gün daha berbat ve çirkinleşiyor…
Gittiğin bu yalan dünyada adice pazarlıklar, para karşılığı duygularını ve kişiliklerini satan insanlar doğuyor, tüm iyi niyetlere karşı nankörlükler, haince tuzaklar, ölümler, açlık, yoksulluk, kan, savaşlar, hırslar, kıskançlıklar, vahşet, dehşet ve akla gelebilecek bütün insani pisliklerle doldu dünya, arttı, azalmadı…
Gazetecilik mesleğini sorarsan eğer... Hani hep söylerdin ya bu mesleği yapanlar kalemini satmadan, eğilip bükülmeden haksızlıkların karşısında durmalı ve gerçekleri yazmalı….
Yok be bacım, gazetecilik mesleği ayaklar altına alınmış durumda senin zamanındaki o güzel günler yok artık….
Şimdilerde her iş insanının özel gazetecileri var…
Ortalık yağdancı gazetecilerle doldu…
Yani kısacası gazeteciyiz demeye utanır olduk….
…………………………………………………………….
Bizler senin bıraktığın yerde ve zamanda kalmıyoruz. Saçlarımız neredeyse bembeyaz oldu, vücudumuz yorgun, çocuklarımız büyüdü koca adamlar oldu, ama…
Henüz yaşıyoruz ölmedik ve seni sevmek özlemiyle dolu, dolu…
Sen görmüyorsun, seni yaşatmak için çaba sarf eden insanları…
Yıllardır sensiz de seni sevdi. Seni sevmek özlemiyle doldu. Sana duyurabildiğini sanarak yazılar döktü, kâğıtlara. Gözyaşları sel oldu sana doğru. Sana kavuşmak özlemiyle... Seni bedensiz var etmeye çabaladı yıllardır.
Ama yetişmiyor sana sesimiz…
Yıllar geçti bekliyoruz... Günler, aylar, yıllar, bu kadar mı yollar uzun, bekliyoruz ama gelmiyorsun…
Aklıma düşersin aniden, ne kadar acı varsa seni sevmek özlemiyle dolarım. Her ne kadar duygu varsa, ne kadar zaman varsa, ne kadar insan varsa senin siman olsun isterim, sen olsun, sen ol. Ne kadar gün varsa önümde kalan seni sevmek özlemiyle geçsin.
Ne kadar umut varsa seni özlemek olsun isterim. Ne kadar güzel şey varsa hayatta sana gelsin, seni bulsun isterim.
Yıllar geçti gitti. Bazen boğulacak gibi oluyor insan ama devam ediyor yaşamaya, bu benim inadımdan değil, bu öylesine bir şey işte. İstemesen de yaşıyorsun, yaşamak zorundasın çünkü. Ömür dediğimiz şey hayata sunulmuş bir armağanmış, hayatta insana sunulmuş bir armağanmış.
Bacım, neydi derdi tanrının, senin armağanın böyle kısa olmuş. Senden alıp kime vermiş. Neden herkese cömert olan tanrı, sana cimri oldu? Kim hak ediyormuş da bunca uzun armağanı da sen etmedin.
Yüz yaşına kadar yaşayan hiç kusur etmedi de hep sen mi etmişsin kusuru, günahı. Neymiş ki günahın? Ne olmuşta sığdıramamışlar seni armağanlarının içine? Seni sevmeyi özlüyorum…
Özlemler vardır anlatılmaz gönülde yer eder, ama zaman gelir gözyaşları mürekkep olur duygular...
Okuyan gözler saygıyla eğilir bu duygulara…
Mekânın cennet olsun güzel bacım Fatma Durmuş…
9367,77%3,72
34,47% 0,05
36,42% 0,21
2956,00% 0,72
4956,37% 0,55