Yeniköy Mahallesi Muhtarı Hasan Ercan, 'Bitiyoruz, ölüyoruz. Yeter artık. Buna bir son verelim' dedi. Foça Belediye Başkanı Fatih Gürbüz de tesisin kaldırılması için ne gerekiyorsa yapacaklarını söyledi.
Ilıpnar mahallesinin Gölyüzü mevkiinde kurulu olan Cüruf Depolama Alanı önünde yapılan protesto eylemine, Foça Belediye Başkanı Fatih Gürbüz, CHP Foça İlçe Başkanı Ayla Yılmaz, Foça Kent Konseyi Başkanı Özlem Duvan Temizel, belediye meclis üyeleri, muhtarlar, Foça Çevre ve Kültür Platformu (FOÇEP), İzmir Çevre Gönüllüleri Platformu (İZÇEP), Foça Forum, Yenifoça Forum, Foça Barış Kadınları Platformları, Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) Foça Şubesi ve Foça Kent Konseyi üyeleri ile civarda oturan yurttaşlar katıldı.
'İKLİM SUÇ MAHALLİ' ŞERİTLERİ ÇEKİLDİ
Demir çelik fabrikalarının atık malzemesi olan cürufun çevreye büyük zarar verdiğini öne süren yurttaşlar, dövizler taşıyıp pankartlar açtı. Kaldırılması için imza toplanan depolama alanı çevresine de “İklim Suç Mahalli” yazılı şeritler çekildi.
Foça Belediye Başkanı Fatih Gürbüz, “Buralardan zamanında sular seller akıyormuş. Şimdi cüruf dağları Foça'nın en büyük dağları olmuş. Hem iklim değişikliği hem yaşadığımız doğal afetler, bir de üzerine bunların pisliği hepimizi etkiliyor. Belediye başkanı olarak buranın kaldırılması için üzerime ne düşüyorsa her zaman yapmaya hazırım” diye konuştu.
Protestoculardan Nilhan Kelem, depolama tesisinin zeytinliklerine, doğal ürün yetiştirdikleri alanlara büyük zarar verdiğini söylerken Sema Erdoğan, 'Doğanın ortasında korkunç bir katliam var. Alandan yayılan gazlar sadece bizi değil, Karşıyaka’ya kadar herkesi zehirliyor' dedi.
'BİTİYORUZ, ÖLÜYORUZ. YETER ARTIK'
Foça Kent Konseyi’nin çağrısı ve organizasyonuyla toplanan katılımcılar adına basın açıklamasını Yeniköy Mahallesi Muhtarı Hasan Ercan yaptı. 6 Mayıs 2019'da yaptıkları basın açıklamasından hatırlatma yapan Ercan, şunları kaydetti:
'Her şeyin bir sınırı olduğuna göre para kazanmanın da bir sınırı olmalıdır. Daha dumanı üstünde tüten cürufu başka atıklarla beraber vahşice depolayacaksın, sonra da diyeceksin ki nem ve sıcağın etkisiyle yangın çıktı. Derhal bu tesis kapatılmalı, Gölyüzü mevkii kurtarılmalıdır. Yer altı sularımızın havzası olan bu vadi derhal boşaltılmalıdır. Bu sözleri söyledikten sonra 2 yıl 3 ay geçmiş. Bu süreçte ne oldu? Sayısız yangınlar çıktı. En son 12 Ağustos 2021’de çam ağaçlarımız, zeytinlerimiz, canlarımız yandı. İşte hala kokusunu duyuyoruz. Daha üç gün önce demir çelik tesisinin depolama alanında yangın çıktı. Nefes alamadık. Bu tepeler dağ oldu. Ağaçlarımız daha da karardı. Sularımız daha da kirlendi. Topraklarımız daha da zehirlendi. Bitiyoruz, ölüyoruz. Yeter artık. Buna bir son verelim. Sel, deprem, yangın, kuraklık, her gün başka bir felaket. Derelerimiz, denizlerimiz bir bir tükeniyor. Tabiat ana isyan ediyor. Daha ne bekliyoruz.'