AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın açıkladığı, baroların seçim sisteminde değişiklik hazırlığıyla ilgili barolardan tepki geldi. 50 baronun yaptığı ortak açıklamada, ''Bir FETÖ projesi olduğu bilinen söz konusu tartışmaların odağındaki baroların yapısı ve seçim usulleri üzerinden yaratılan tartışmaların hangi demokratik gerekçelere dayandırıldığı, varılmak istenen sonucun ne olduğu izaha muhtaçtır'' denildi.
AKP'nin başta barolar olmak üzere meslek örgütlerinin seçim sistemini değiştirmeyi yeniden gündemine almasına yönelik aralarında Ankara ve İstanbul barolarının olduğu 50 barodan tepki geldi.
AKP, Barolarla Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş arasında yaşanan hutbe tartışmalarının ardından yıllardır hayata geçirmeyi amaçladığı baroların yönetim şeklinin değiştirilmesini öngören yasa değişikliğini raftan indirdi. Haziran’da çalışmaya başlayacak Meclis’in ilk gündem maddesi olması beklenen değişiklik hem Baroların hem de Türkiye Barolar Birliği’nin yönetim sisteminde değişiklik öngörülüyor. Edinilen bilgiye göre Türkiye Barolar Birliği seçiminde en çok delege sahibi olan Ankara, İstanbul, İzmir gibi baroların etkinliği azaltılacak, baro yönetimlerine nispi temsil getirilecek.
'FETÖ PROJESİ'
Barolardan yapılan ortak açıklamada, ''Yıllardır mesleğimizi ifa ederken yaşadığımız yakıcı sorunlara bir türlü çare üretilmemişken, meslektaşlarımız salgının neden olduğu etkiler nedeniyle iki ayı aşkın süredir ekonomik sorunlar ile boğuşurken, avukatların mesleki güvenceleri her geçen gün erozyona uğratılıp savunmanın temsilcilerini dikkate almaksızın yapılan fiili uygulamalar kural halini alırken, bir FETÖ projesi olduğu bilinen söz konusu tartışmaların odağındaki baroların yapısı ve seçim usulleri üzerinden yaratılan tartışmaların hangi demokratik gerekçelere dayandırıldığı, varılmak istenen sonucun ne olduğu izaha muhtaçtır'' denildi.
Barolar tarafından yapılan ortak açıklamada şu ifadeler kullanıldı:
Sayın Cumhurbaşkanı tarafından 'Baroların seçim sisteminde değişiklik yapılacağına' ilişkin beyanat üzerine, konu bazı basın ve yayın organlarınca, Barolara üyeliğin zorunlu olmaktan çıkarılacağı, her ilde birden fazla Baronun kurulmasına izin verileceği ve seçim sisteminin değiştirileceği şeklinde haberleştirilmiştir.
Anayasamızda açıkça yazılı olduğu üzere; Türkiye Cumhuriyeti laik, demokratik, sosyal bir hukuk devletidir. Güçlü bir demokrasiye sahip olmanın ilk şartı, tüm dünyada da kabul edildiği üzere, hukuk devleti ilkesinin tüm kurumları ile işler halde olmasından geçer. Hukuk devleti; ancak güçlü, bağımsız ve tarafsız bir yargı erkinin varlığı ile hayat bulur.
Avukatlık Kanunu'nun 1. maddesinde yer alan “yargının kurucu unsuru olan avukat, bağımsız savunmayı temsil eder” düzenlemesinin de bu amaca hizmet ettiği tartışmasızdır. Bu hükmün; avukatın müvekkili ve her türlü otoriteye karşı bağımsızlığını ve özerkliğini ifade ettiği de, kabul edilmesi gereken bir gerçektir.
Avukatın bu bağımsız ve özgür yanının koruyucusu, milyonlarca yurttaşın temel hak ve özgürlüklerinin yılmaz savunucuları gücünü ve kamu kurumu niteliğini Anayasadan alan bir Cumhuriyet kurumu olan Barolardır.
Avukatlık Kanunu'nun 76. ve 95. maddeleri ile düzenlenen “Hukukun üstünlüğünü ve insan haklarını savunmak, korumak ve bu kavramlara işlerlik kazandırmak” görevi barolara meslek örgütü olmasının yanı sıra, çağdaş bir hukuk devletinin tüm organlarıyla hakim kılınması için çok önemli toplumsal bir rol vermektedir.
Yıllardır mesleğimizi ifa ederken yaşadığımız yakıcı sorunlara bir türlü çare üretilmemişken, meslektaşlarımız salgının neden olduğu etkiler nedeniyle iki ayı aşkın süredir ekonomik sorunlar ile boğuşurken, avukatların mesleki güvenceleri her geçen gün erozyona uğratılıp savunmanın temsilcilerini dikkate almaksızın yapılan fiili uygulamalar kural halini alırken, bir FETÖ projesi olduğu bilinen söz konusu tartışmaların odağındaki baroların yapısı ve seçim usulleri üzerinden yaratılan tartışmaların hangi demokratik gerekçelere dayandırıldığı, varılmak istenen sonucun ne olduğu izaha muhtaçtır.
Öncelikle şunu belirtmek isteriz ki; Anayasa ve Avukatlık Kanunu'nun yüklediği görev ve verdiği yetkiye dayanarak bağımsız savunmayı temsil etmekte olan baroların, kendi yasalarında yapılması planlanan söz konusu değişikliğe dair görüşü sorulmamış, sürece dair hiçbir şekilde dahil edilmemişlerdir.
Avukatların ve baroların kendilerini ilgilendiren kanundaki düzenleme öncelikle avukatlara ve barolara sorulmalı iken, avukatlar ve barolardan kaçırılarak taslak düzenleme yöntemi adil, hakkaniyetli ve doğru değildir.
Gizlenen taslak sebebiyle kamuoyuna yansıyan içerikle ilgili olarak şunu belirtmek isteriz:
1.) Demokratik bir süreç işletilmeden ve özellikle avukatlara ve barolara görüş ve fikirleri sorulmadan, gizli kapılar ardında yürütülen tartışmalarla baroların bu yetkisinin budanacağı, kanunda yer alan 'işlerlik kazandırmak' kısmının çıkarılıp başka bir maddeyle baroların dava açma hakkının tamamen elinden alınacağı anlaşılmaktadır. Bu çok tehlikeli yaklaşımın, söz konusu değişikliğin esas emellerinden birinin yurttaşların hak ve özgürlüklerinin barolar tarafından korunmasının önüne geçmek olduğu aşikardır.
2.) Taslak bugüne kadar barolarla paylaşılmasa da; basına yansıyan ve yine yetkili ağızlarca da ifade edilenlerden öğrenebildiğimiz kadarı ile; bir ilde birden fazla baro kurulması, barolara üyeliğin zorunluluk kapsamından çıkartılması, Avukatlık Kanunundaki mevcut seçim sistemi yerine nispi temsil sisteminin getirilmesi, delege sayılarının değiştirilmesi ve avukatlar ile barolara verilen “Hukukun üstünlüğünü ve insan haklarını savunmak, korumak ve bu kavramlara işlerlik kazandırmak” hak ve görevine ilişkin olan tüm bu değişiklik taleplerinin Avukatlık Kanunundaki mevcut düzenlemeyi daha ileriye değil geriye götüren bir nitelik olduğundan, bu girişimleri hiç kabul etmiyoruz.
3.) Bugüne kadar hiçbir baroda hayat bulmayan ve demokratik olarak birbirini kollayan avukatlar yerine örgütlerin, grupların etkin olacağı ve barolarla avukatların fiilen ve hukuken bölünmesine hizmet edecek taslaktaki değişiklikler tüm avukatların ve yurttaşlarımızın kırmızı çizgisi olmak zorundadır.
Unutulmamalıdır ki, Barolar Cumhuriyetimizin en köklü kamu kurumlarındandır. Bu sebeple Baroların demokratik yapısını bozacak, Baroları işlevsiz ve atıl kılacak, bağımsız ve özgür savunmaya ket vuracak tüm girişimlerin Cumhuriyetin kuruluş felsefesine aykırılık teşkil edeceği açıktır.
Biz aşağıda imzası bulunan barolar, görüş ve düşüncelerimiz alınmadan, bizleri yok sayan oldubitti şeklinde yasa değiştirmeye yönelik hiçbir antidemokratik tavrı kabul etmiyor; savunmayı işlevsiz, iktidara bağlı ve atıl kılacak müdahalelerden vazgeçilmesi gerektiğini bir kez daha ifade ediyoruz.
Bugün esas görevi yurttaşlarımızın temel hak ve özgürlüklerini korumak, bağımsız yargıyı ve hukuk devletini savunmak olan Baroları yok etmeye yönelik girişimde bulunanlar bugüne kadar başarılı olamamıştır. Avukatlar, yurttaşlarımız ve kamuoyu bu gelişmeleri yakından izlemektedir. Bu girişim, avukatlar, yurttaşlarımız ve kamuoyu nezdinde unutulmayacaktır.
Tüm kamuoyuna saygılarımızla duyururuz.
1. Adana Barosu Başkanı
Av. Veli KÜÇÜK
2. Adıyaman Barosu Başkanı
Av. Mustafa KÖROĞLU
3. Aksaray Barosu Başkanı
Av. Ramazan Erhan TOPRAK
4. Amasya Barosu Başkanı
Av. Ahmet Melik DERİNDERE
5. Ankara Barosu Başkanı
Av. R.Erinç SAĞKAN
6. Antalya Barosu Başkanı
Av. Polat BALKAN
7. Ardahan Barosu Başkanı
Av. Osman Nuri YILDIZ
8. Artvin Barosu Başkanı
Av. Ali Uğur ÇAĞAL
9. Aydın Barosu Başkanı
Av. Gökhan BOZKURT
10. Balıkesir Barosu Başkanı
Av. Erol KAYABAY
11. Bartın Barosu Başkanı
Av. Ferhat PARLATIR
12. Batman Barosu Başkanı
Av. Abdülhamit ÇAKAN
13. Bilecik Barosu Başkanı
Av. Halime AYNUR
14. Bingöl Barosu Başkanı
Av. Hanifi BUDANCAMANAK
15. Bitlis Barosu Başkanı
Av. Fuat ÖZGÜL
16. Burdur Barosu Başkanı
Av. Ramazan GEDİK
17. Bursa Barosu Başkanı
Av. Gürkan ALTUN
18. Çanakkale Barosu Başkanı
Av. Bülent ŞARLAN
19. Denizli Barosu Başkanı
Av. Müjdat İLHAN
20. Diyarbakır Barosu Başkanı
Av. Cihan AYDIN
21. Düzce Barosu Başkanı
Av. Azade AY
22. Erzincan Barosu Başkanı
Av. Adem AKTÜRK
23. Eskişehir Barosu Başkanı
Av. Mustafa ELAGÖZ
24. Gaziantep Barosu Başkanı
Av. Bektaş ŞARKLI
25. Giresun Barosu Başkanı
Av. Soner KARADEMİR
26. Hakkari Barosu Başkanı
Av. Ergün CANAN
27. Hatay Barosu Başkanı
Av. Ekrem DÖNMEZ
28. Isparta Barosu Başkanı
Av. Ünsal ÇANKAYA
29. İstanbul Barosu Başkanı
Av. Mehmet DURAKOĞLU
30. İzmir Barosu Başkanı
Av. Özkan YÜCEL
31. Kars Barosu Başkanı
Av. İbrahim BAŞTİMAR
32. Kayseri Barosu Başkanı
Av. Cavit DURSUN
33. Kırıkkale Barosu Başkanı
Av. Talat APAYDIN
34. Kırklareli Barosu Başkanı
Av. Turgay HINIZ
35. Kocaeli Barosu Başkanı
Av. Bahar GÜLTEKİN CANDEMİR
36. Malatya Barosu Başkanı
Av. Enver HAN
37. Manisa Barosu Başkanı
Av. Ali ARSLAN
38. Mardin Barosu Başkanı
Av. İsmail ELİK
39. Mersin Barosu Başkan
Av. Bilgin YEŞİLBOĞAZ
40. Muş Barosu Başkanı
Av. Feridun TAŞ
41. Ordu Barosu Başkanı
Av. Haluk Murat POYRAZ
42. Siirt Barosu Başkanı
Av. Nizam DİLEK
43. Şanlıurfa Barosu Başkanı
Av. Abdullah ÖNCEL
44. Şırnak Barosu Başkanı
Av. Nuşirevan ELÇİ
45. Tekirdağ Barosu Başkanı
Av. Sedat TEKNECİ
46. Trabzon Barosu Başkanı
Av. Sibel SUİÇMEZ
47. Tunceli Barosu Başkanı
Av. Kenan ÇETİN
48. Van Barosu Başkanı
Av. Zülküf UÇAR
49. Yalova Barosu Başkanı
Av. Fedayi DOĞRUYOL
50. Zonguldak Barosu Başkanı
Av. Özel EROĞLU