Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Trabzon'da gençlerle bir araya geldi.
Trabzon’un Akçaabat ilçesinde restore edilen ilçe kütüphanesinde bölge illerinden gelen gençlerin de katılımı ile 'Gençlik Buluşmaları'nın Trabzon ayağını gerçekleştiren Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bir süredir ziyaret ettiği illerde gençler ile buluşmaya, onların duygu ve düşüncelerini bizzat kendilerinden dinlemeye gayret gösterdiğini söyledi.
Erdoğan, “Açıkça itiraf etmem gerekirse il ziyaretlerimizin en keyifli gerçekten bizleri de coşkuya sevk eden yanı da bu programlarda gençlerle yaptığımız bu buluşmalar oluyor” dedi.
Gençlerle buluşmalarda kendisi uzun uzun konuşmak yerine kısa bir takdimin ardından gençleri dinlemeye arzu ettiğini belirten Erdoğan, konuşması sırasında 18 yılda Türkiye’nin nereden nereye geldiği ile ilgili kilometre taşlarını anlattı, Trabzonlu gençlere başta Karadeniz Sahil Yolu olmak üzere yapılan yatırımları özetledi.
SEDEF KABAŞ AÇIKLAMASI
Erdoğan, bazen kendi yakın arkadaşlarından “Artık eskiyi anlatmasak mı?” serzenişlerini duyduğunu belirterek “Halbuki nereden geldiğimizi bilemezsek nerede durduğumuzu fark edemeyiz. Böyle olunca da nereye gideceğimizi de kestiremeyiz. Üstelik biz eski Türkiye’yi anlatmasak bile eski Türkiye zihniyetinin mensupları sık sık ortaya çıkıp kendilerini zaten hatırlatıyorlar. Kimi zaman eserlerimize ve hizmetlerimize karşı sergiledikleri çirkin yaklaşımlarla bunu yapıyorlar.
'5. KOL FAALİYETİ ELEMANI OLARAK ÇALIŞAN GAZETECİ'
Kimi zaman insanlarımızın hak ve özgürlüklerine olan nefretleri göstererek yine yapıyorlar. Kimi zaman nasırlaşmış kalplerinin, köhneleşmiş zihinlerinin, zehir saçan dillerinin ürünü hakaretleri ile bunu yapıyorlar. İşte geçtiğimiz günlerde tam bir 5. kol faaliyeti elemanı olarak çalışan gazeteci kılıklı biri çıktı. Bize ve bizim şahsımızda milletimize ağır hakaretlerde bulundu. Milletimiz de yargımız da bu kişinin terbiyesizliğini yanına kar bırakmadı, gerekeni yerine getirdi. Fakat asıl önemli olan bu hakaretin sergilendiği programı yöneten kişinin ve tek parti siyaseti artığı kimi siyasetçilerin hala çıkıp ifade özgürlüğü kılıfı ile yapılan alçaklığı savunmaya kalkmasıdır.
Halbuki bize yapılan hakaret kendilerine söylense dünyayı birbirine katarlar, Tayyip Erdoğan’ın kendisine yapılan hakaret benim için önemli değil. Fakat bu kardeşiniz, ağabeyiniz, bu büyüğünüz neyse bir makamı temsil ediyor. Bu makam Cumhurbaşkanlığı makamıdır. Bu makamı korumak da benim görevimdir. Cumhurbaşkanlığı makamına bırakın benim sahip çıkmamı ‘Cumhur’ diye ifade ettiğimiz bu millet sahip çıkacaktır” diye konuştu.
İBB BAŞKANI EKREM İMAMOĞLU AÇIKLAMASI
Daha önce İstanbul’da yaşayan Rizeli bir öğrencinin İstanbul’daki son yaşanan karla mücadele çalışmalarına yönelik “Şu an İstanbul’da olan nedir?” sorusuna Erdoğan “Yani İstanbul’da bizden sonrakilere kalan bir şey olmadı ki ne yaptıysak biz yaptık. Olmayan bir şey vardı, Sarıyer Kahramanı’nda balık yemek. Çünkü bizim öyle bir derdimiz yoktu. Bizim tek derdimiz İstanbul’un neresinde bir eksik var onları süratle gidermekti” diyerek kendisi ve sonrasında göreve gelen AK Partili İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanları’nın yaptığı hizmetleri anlattı.
'BUNLARIN BÖYLE BİR AŞKI VE HEYECANI YOK'
İstanbul’da metrobüs hizmetinin kendileri ile başladığını vurgulayan Erdoğan, “Şu andaki yönetim bir metrobüs dahi yapmış değil. Halbuki metrobüs olayı zor bir şey değil. Onun için ayrı bir hattı inşa ediyorsunuz, bu hatta da lastikli sistem getiriyorsunuz. Bu sistemde körük ve lastik var, bunlar var. Ya bunu bile yapmaktan bunlar aciz ve düşünün bizim yapmış olduğumuz tünelleri kapatıyor bunlar. Mesela Sancaktepe’de tünel açıldı, aaa bu da baktık bu gitmiş tünelleri kapatıyor. Halbuki bu tüneller, metro Üsküdar’dan ta oraya kadar insanları rahatlatacaktı. Buna bile fırsat vermediler. Bunların böyle bir aşkı ve heyecanı yok. Marmaray’ı bize zindan ettiler, bizi mahkemeler ile uğraştırdılar. Buna rağmen biz 5 yılda burayı bitirdik. Bir de otomobillerin geçişi ile ilgili bir de Avrasya’yı yapalım, bir de Avrasya tünelini yaptık. Bir de İstanbul’da iki altın bilezik biri şehitler köprüsü biri Fatih Sultan Mehmet. Bir de üçüncü Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nü yaptık. Bu bile bu CHP’lileri rahatsız etti. ‘Adını niye Yavuz Sultan Selim koydunuz?’ (Karadeniz şivesi ile) Ula Fatih Sultan Mehmed’un adının olduğu yere Yavuz Sultan Selim yakışmaz mı?” diye konuştu.
'AMERİKA İLE BİZ TERS YÜZ OLMAK İSTEMİYORUZ'
Açıklamalarının devamında S-400 konusuna da değinen Erdoğan, “Diğer taraftan bizim bu S-400 konusu Türkiye ve Rusya arasındaki çok önemli bir adım. S-400 çok önemli bir savunma sistemi. S-400’leri aldığımız andan itibaren zaten bunu biliyorsunuz uluslararası camia ciddi manada rahatsız oldu. Başta Amerika ‘işte almayın, biz size şöyle yaparız, böyle yaparız” dediler. Biz de kusura bakmayın bu karar bizim kararımızdır ve biz bu kararımızı verdik. Rusya ile anlaştık ve NATO noktasında da bu iş herhangi bir olumsuzluk meydana getirmiyor. Çünkü NATO ülkelerinin her biri silahlanmada silahlarını kendi kararını vermek suretiyle alır ve bizde bu kararımızı verdik. Bu şekilde aldık. Tabi Amerika olarak siz bize maalesef parasını verdiğimiz halde vermediğiniz ürünler var bunların içinde en önemlisi de F-35. F-35 ile ilgili biz Amerika’ya 1 milyar 450 milyon dolar ödeme yaptık. Ama bize vermeleri gereken F-35’leri vermediler. Hala oyalıyorlar. Şuanda kendileri Savunma Bakanlığımız bazı görüşmeler yapmak suretiyle bu problemi çözelim diyoruz. Çünkü Amerika ile biz ters yüz olmak istemiyoruz. Çünkü birçok alanda kendileri ile attığımız adımlar var. Bununla ilgili Savunma Bakanlığımız muhatabı ile bu çalışmayı sürdürüyor. Gerekli F-16’ların modernizasyonu veya yeni bazı F-16’lar bize vermek suretiyle bunu da çözmenin gayreti içerisinde olacağız. Tabi bu arada Şubat’ın 3 veya 4’ünde bir Ukrayna ziyaretim olacak. Ukrayna ile yüksek düzeyde stratejik konsey toplantısı için inşallah günübirlik bir Ukrayna’ya gideceğiz. Ardından da sayın Putin’in bize bir ziyareti olacak. Bizim tabi bütün derdimiz Ukrayna ile Rusya arasındaki bu sıkıntının giderilmesi. Bu konuda sürekli konuşulan savaş filan biz Rusya ve Ukrayna arasında böyle bir savaşın olmasını asla arzu etmiyoruz. Bu bölge için hayra alamet bir gelişme değildir. Bir NATO ülkesi olarak ta böyle bir şeyi istemiyoruz, kabullenmiyoruz. NATO Genel Sekreteri Stoltenberg o da zaten açıklamaları ile bizimde önümüzü açmış oluyor. Temennim odur ki inşallah bunu da barış ile çözmüş oluruz” ifadelerini kullandı.
Verdiği cevabın ardından Erdoğan, adaşı tarafından birlikte 2002 yılında çekildiği fotoğrafın kendisine gösterilmesi üzerine “4 yaşındaki iken babasının kucağından gelmiş benim kucağıma. Aferin hatıralara iyi sahip çıkıyorsun” diyerek gence teşekkür etti.
ERDOĞAN'A İMALI BALIKÇI RESTORANI SORUSU
Bir kız öğrencinin “Kar fırtınasının yaşandığı gün balıkçıya giden AKP bir belediye başkanı olsaydı tepkiniz ne olurdu?” sorusu üzerine Erdoğan “Şunu çok rahat gönül huzuru ile söyleyebilirim. Bizim bu görevlere getirdiğimiz arkadaşlar böyle bir zamanda kalkıp da bir balıkçı restoranda gidip orada kafayı bulmaz. Zaten biz arkadaşlarımızı seçerken, bu tür görevlere getirirken buralarda seçiciyiz. Onun derdi ne olacak sadece hizmet olacak. Çünkü her zaman konuşmalarımızda benim söylediğim bir şey var. Biz bu milleti efendi olmaya değil hizmetkar olmaya geldik diyoruz. Bırakın sadece karı, karın dışında da meydanda yok. Deprem oluyor depremde neredeyiz arazideyiz. Bingöl depremi oldu gece yarısı arkadaşlarımla beraber Bingöl’deydik. Simav depremi oldu aynı şekilde. Van’da bütün oradaki yıkımlar bitene kadar ilgili arkadaşlarım bakanlarımızla beraber Van’daydık. Bunlar bakıyorsun afetler oldu, bunlar meydanda yok. İstanbul’u sel bastı beyefendi Bodrum’da. Bunlarda hayat böyle devam ediyor. Burada neyi anlatacaksın. Ama Genel Başkanın bunlara yönelik en ufak bir operasyonu yok. Bizim bir defa bu tür insanlarla yürümeyiz. Gereği neyse onu yaparız. Bunlarla ilgili konuşmak bile bize zül geliyor. Ama artık diyoruz ki ya sabır inşallah 2023, 2024’de benim milletim gereğini yapar diyoruz” cevabını verdi.