Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca 8 Haziran’da gözaltına alınan gazeteciler TELE1 Ankara Temsilcisi İsmail Dükel ve OdaTV Ankara Haber Müdürü Müyesser Yıldız ile astsubay E.B. emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye getirilerek Terör Suçları Soruşturma Bürosundan sorumlu Başsavcıvekili Veysel Kaçmaz tarafından sorgulanmalarının ardından tutuklanmaları talebiyle mahkemeye sevk edildi. Yıldız ve E.B, Sulh Ceza Hakimliğince tutuklanırken, Dükel ise adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.
Müyesser Yıldız ve E.B., hakkında “kuvvetli suç şüphesi bulunması, delilleri karartma ihtimali ve kaçma şüphesi” nedeniyle tutuklama kararı verildiği öğrenildi.
Yıldız’ın ifadesinin alınmasının ardından soruşturmayı yürüten savcı tarafından suçlama değiştirildi ve suçlama “gizli kalması gereken bilgileri açıklamak” oldu.
Suçlamaya gerekçe olan Astsubay E.B.’nin bipolar bozukluğu olduğu ve bunun “cezasızlık” nedeni sayılacağı, avukatı Sahir Yılmaz tarafından duruşmada mahkemeye söylendi.
KOMUTANLAR TEPKİLİ… BAŞBUĞ: VATANSEVERLİĞİNDEN HİÇ ŞÜPHEM YOK
Yıldız’a “casusluk” ve diğer suçlamalar da, emekli komutanların tepkisini çekti. Odatv’ye konuşan komutanlar, Müyesser Yıldız’a yöneltilen suçlamaların kabul edilemez olduğu söylediler.
İşte komutanları tepkileri:
Türk Silahlı Kuvvetleri'nin 26. Genelkurmay Başkanı emekli orgeneral İlker Başbuğ “Müyesser Yıldız’ın vatanseverliğinden, Atatürkçülüğünden hiç şüphem yok” dedi.
Emekli Orgeneral Çetin Doğan, “Bunun saçma sapan bir şey olduğunu FETÖ ile bu kadar uğraşan birisinin terörist olarak PKK ile ilişki kurulmasını sanıyorum ki çok uydurmaca ve acemice yapılmış bir şey. Kendisinin aklanarak çıkacağını daha güçlenerek çıkacağını umuyorum. Adalet mutlaka yerini bulur. Müyesser Yıldız Hanım vatanseverliğiyle daha iyi anlaşılmış daha fazla güçlenmiş olarak, sözü çok geniş hak kitleleri tarafından duyulmuş olarak çıkacaktır buna eminim” ifadelerini kullandı.
Emekli Koramiral Atilla Kezek şunları kaydetti:
“Müyesser Yıldız ile casus kelimesi asla yan yana gelemez. Vatan sevgisi, bayrak sevgisi, toprak sevgisi dediğiniz zaman bu ülkedeki ender insanlardan bir tanesidir Müyesser. Katıksız milliyetçi arkadaşımızdır. Ondan o tür bir şey çıkmaz zaten suçlamayı değiştirdiler.”
“BU AÇIK BİR KUMPASTIR”
Emekli Koramiral Can Erenoğlu şu ifadeleri kullandı:
“Müyesser Yıldız Türkiye Cumhuriyeti’nin birlik ve beraberliği için Atatürk’ün askerlerine en fazla sahip çıkan adalet ve özgürlük savaşçısıdır. Esas casuslar, bir sene önce Bakırköy Cumhuriyet Savcılığı yayınladığı iddianamede yazıyor. Fethullahçılar nasıl casusluk yapmışlar. Bir kısmı kaçtı, bir kısmı hapiste. Esas casuslar orada.”
Emekli Tümgeneral Ahmet Yavuz ise şunları kaydetti:
“Müyesser’den casus olmaz. Bu açık bir kumpastır. Kabul edilebilir bir yanı yoktur. Barışlara, Murat’a yapılanlarla aynı mahiyette bir şeydir. Hatta daha kötüsüdür. Müyesser Yıldız’ın yanındayız. Barışların yanındayız.”
Emekli Tümamiral Cem Gürdeniz, tepkisini “Kendisi Ergenekon ve Balyoz kumpas davaları sürecinde her zaman doğrunun ve mağdurun yanında olmuştur. Bu o dönemde gösterdiği cesareti ve vefası asla unutulamaz. Bu süreçte de Türk adaletinin en doğru kararı verilerek Müyesser Yıldız’ı özgürlüğüne kavuşturacağından kuşkumuz yoktur” diye dile getirdi.
Emekli Tümamiral Caner Bener şu ifadeleri kullandı:
“Müyesser bize en zor anlarımızda destek sağlayan, hassas ve ince düşünceli son derece vatansever biri olarak tanıdık. Onun prensiplerinin hiçbir şekilde değişmediğinin de yakından şahidi olduk. Kendisi mizahi bir suçlamayla karşı karşıyadır. En kısa zamanda olaylar anlaşılacaktır ve suçsuzluğu ortaya çıkacaktır.”
“GERÇEKLERİ HALKA ANLATANLARI SUSTURMAYA ÇALIŞIYORLAR”
Emekli Tuğamiral Türker Ertürk şunları kaydetti:
“Müyesser Yıldız mangal gibi yürekli bir vatanseverdir. İktidar tek adam yönetime geçti ama yeterli değil rejim değişikliği peşinde. Her geçen gün halkın teveccühü azalıyor. Ne yapmaya çalışıyor? İç barışımızı dinamitlemeye çalışıyor. Dışarıda savaş çıkartmaya çalışıyor ve bu gerçekleri halka anlatan susmayanları da susturmaya çalışıyor. Bu kapsamda bir operasyona kurban gitmiştir. Ne yazık ki artık yargımızın siyasallaşmadığını söyleyemeyiz. Bir an önce aslan yürekli gazetecimizin dışarıya çıkmasını, görevinin başına dönmesini halk adına bekliyorum.“
Emekli Kurmay Albay Ali Türkşen, Müyesser Yıldız’a yöneltilen suçlamalara şöyle tepki gösterdi:
“Müyesser Yıldız davalar sürecinde tanıdığımız yüreği vatan sevgisi ile çarpan gerçekleri en doğru şekilde yazmaya çalışan gazeteci ablamızdır. Kendisine yapılan bu muamelenin hukukla alakası olmadığını sanırım herkes anlamıştır. Ya da anlamış olmasını ümit ediyorum. Konunun zaten casuslukla ilgili bir şey olmadığı ortaya çıktı. Herhalde Müyesser Yıldız’a yapıştırılacak en ucuz yafta casusluk olur. Şahsım adına kınıyorum. Hukukla da bağdaştırmıyorum, en kısa sürede özgürlüğüne kavuşmasını diliyorum.”
“EN KARANLIK HUKUKSUZLUKLARININ KURGULANDIĞI O GÜNLERE TEKRAR GERİ Mİ DÖNÜYORUZ”
Emekli Hakim Albay Ahmet Zeki Üçok, şunları kaydetti:
“Müyesser Yıldız’ı ilk olarak FETÖ kumpasları ile hapse girdiğim 2009 yılından sonra tanıdım. Yaşamayanlar pek bilmezler, bizleri en yakın arkadaşlarımızın bile suçlu ilan edip terk ettiği, selam vermediği zamanlardı. Herkesin üzerimize çullandığı, asılsız iftiralarla linç edildiğimiz günlerdi. İşte böyle zamanlar da yapılan bazı şeyler çok önemlidir.
Mesela, aynı lojmanda oturduğunuz silah arkadaşınız sizin eşinize, çocuğunuza bir geçmiş olsun demezken, herkes sizi aşağılarken birisinin sizi savunması ya da yokluğunuzda sizinle ilgili alçakça suçlamalar yapılırken yanınızda durması gibi. Hele bir de bunu benzer suçlamalara, aşağılanmalara maruz kalacağını hatta hapse bile atılabileceğini bilerek yapıyorsa bu asla unutulmaz.
İşte Müyesser Yıldız tam böylesi bir zamanda bizleri anlatan bir gazeteci olarak vardı. Tabi ki FETÖ, kurguladığı kumpaslara karşı duran, kumpaslarını açığa çıkaran Müyesser Yıldız için de boş durmadı ve yepyeni bir kumpas kurgulayarak Odatv’de beraber gazetecilik yaptığı arkadaşları ile beraber neredeyse hepsini hapse attı.
Şimdi bugünlere geldiğimizde kendisine ve Odatv’deki gazeteci arkadaşlarına yapılanları gördükçe, Cumhuriyet tarihinin en karanlık hukuksuzluklarının kurgulandığı o günlere tekrar geri mi dönüyoruz diye içim kararıyor.
Tanrıdan dileğim odur ki, ülkemizi tekrar o karanlık günlere geri döndürmeyecek sağduyunun bir an önce hakim kılınmasıdır. Burada en büyük görev hakim ve savcılarımıza düşmektedir. En karanlık hukuksuzlukların işlendiği o karanlık günlerde, dimdik ayakta duran, hapse girmek pahasına mücadele eden Müyesser Yıldız ve gazeteci arkadaşları sizlere örnek olsun. Varlığına en çok ihtiyaç duyduğumuz bu günlerde, Türk yargısına kıymayın efendiler.”
“İHANET MÜYESSER YILDIZ İSMİYLE HİÇBİR ZAMAN YAN YANA GELEMEZ”
Kumpas Der Başkanı Ahmet Tatar, tepkisini şöyle dillendirdi:
“Müyesser Yıldız’dan casus çıkmayacağını, bu memlekette hasbel kader ismi duyan herkes bilir. Müyesser Yıldız, mağdur, masum insanlara dokundu. İnancı ve inatçılığı başta olmak üzere ona birçok şey söylenebilir ama ihanet Müyesser Yıldız ismiyle hiçbir zaman yan yana gelemez. Müyesser Yıldız’ı kovsanız da bu ülkeden gitmez.”