DEMİRTAŞ: AİHM KARARI, TÜRKİYE'DE HUKUK SİSTEMİNİN ÇÖKERTİLDİĞİNİN TESCİLİDİR

DEMİRTAŞ: AİHM KARARI, TÜRKİYE

HDP eski eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin  (AİHM) kendisi için aldığı "derhal tahliye edilmeli" kararı için, "Bu karar, Türkiye'de hukuk ve adalet sisteminin bizzat Hükümet eli

HDP eski eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin  (AİHM) kendisi için aldığı 'derhal tahliye edilmeli' kararı için, 'Bu karar, Türkiye'de hukuk ve adalet sisteminin bizzat Hükümet eliyle çökertildiğinin de tescilidir. Halkı aptal yerine koyanlara büyük bir ders verileceğini hepsinin tarihin tozlu raflarına kaldırılacağını biliyorum. Az kaldı, mutlaka kazanacağız' yorumunu yaptı.
Demirtaş'ın avukatları bugün saat 17.00’da kendisini cezaevinde ziyaret etti. Ziyaret sonrasında Demirtaş’ın twitter hesabından AİHM kararıyla ilgili açıklama yayınlandı.
Demirtaş'ın açıklaması şöyle:
'Herkese merhaba, 15 ay önce Strasbourg'da, AİHM Büyük Daire'de 17 farklı ülkenin yargıçları önünde yapılan açık duruşmada, AKP hükümeti ve benim yasal temsilcilerim tüm iddia, delil ve savunmalarını ortaya koydular. AKP Hükümetini Almanya'dan bir hukukçu temsil ederken, beni tümüyle Türkiyeli bir heyet savundu. 
“SİYASİ KUMPAS KESİNLEŞMİŞ OLDU”
Bu duruşmanın kararı nihayet bugün açıklandı. Altı yıldır benim ve arkadaşlarım hakkında yürütülen sözde yargı faaliyetlerinin tamamının siyasi amaçlı olduğu, hukuki olmadığı, bizim suçsuz olduğumuz, bizi içeri atanların ise bize karşı siyasi kumpas kuracak kadar ağır suçlar işledikleri kesinleşmiş oldu.
Bu karar, Türkiye'de hukuk ve adalet sisteminin bizzat Hükümet eliyle çökertildiğinin de tescilidir. Dört yıldır hukuk dışı bir şekilde siyasi rehine olarak içeride tutulmam rağmen bu karar beni sevindirmemiş, mutlu etmemiştir. Bu karardan dolayı gerçekten üzgünüm. Çünkü ortadan kaldırılan demokrasinin, yok edilen hukukun ve adaletin faturasını sadece ben ödemiyorum, 83 milyon yurttaşımız en ağır şekilde ödüyor. 
İşsizlik, açlık, yoksulluk nedeniyle canlarına kıyan insanlar adına üzgünüm. Seçimi kazanıp koltuklarını korumak için bizleri cezaevinde tutarak hukuku ayaklar altına alıp ekonomiyi çökertenler keyiflerinden taviz vermezken, açlıktan kendini yakanlar adına üzgünüm. keşke bedeli sadece ben ve arkadaşlarım ödeyebilseydik. Üzgün olduğum kadar da umutluyum. Çünkü ben halka güveniyorum. Demokrasi için el ele veren ve her geçen gün sayısı katlabab on milyonların gücüne güveniyorum. 'Madem bu ülke, Cumhuriyet hepimizin,o halde Türk, Kürt demeden, Alevi, Sunni demeden el ele bu toprakları cennet yapacağız' diyenlere inanıyorum. İktidar ve ortaklarının akılalmaz korkunçluktaki nefret dillerine kulaklarını tıkayanlara güveniyorum. Umutluyum. Çünkü ben, halkı aptal yerine koyanlara büyük bir ders verileceğini hepsinin tarihin tozlu raflarına kaldırılacağını biliyorum. Az kaldı. Üzülün, öfkelenin ama çalışın, mutlaka kazanacağız.'