Davutoğlu düzenlediği basın toplantısında, Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak'ın açıkladığı yeni ekonomi programını değerlendirdi. Toplantıda gazetecilerin sorularını yanıtlayan Davutoğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 'Müminin görevi varlıkta şımarmamak yoklukta sabretmektir' sözleriyle ilgili şu yanıtı verdi:
DİNİ İSTİSMAR: Dini referansları kullanırken çok dikkat etmek lazım. Eğer bu referanslar kullanılacaksa tutarlı şekilde her alanda kullanmak lazım. Yani Hz. Ömer’in adaleti dedikten sonra en yakınlarını en üst makamlara getirip, en yakın şirketleri yakınlarını bu şirketler üzerinden zengin edip , son üç dört yıl içinde dahi zenginleşen şirketlere bakın onların zenginliğine hiçbir laf etmeyip, onların zenginlik kaynakları konusunda hiçbir söz söylemeyip ülkenin fakirleşen kitlelerine dönüp dini istismar ederek bu şekilde tavsiyelerde bulunmak açık bir şekilde bir istismardır. Öncelikle Cumhurbaşkanı kendisinin çevresinin ve son dönemde zenginleşenlerin zenginlik kaynaklarının ne kadar helal olup olmadığına bakmalıdır. Bu kaynakların özellikle Hazine destekli projelerde nerelere harcandığın kullanıldığına bakmak zorundadır.
CUMHURBAŞKANI VAAZ VEREMEZ:Cumhurbaşkanı kendisine çevresine son dönemde zenginleşenlere dönüp bu zenginlik kaynaklarını şeffaf bir şekilde açıklamadıkça bu ülkenin dar gelirli insanlarına dönüp bu şartlarda sabırlı olun, tevekkül edin deme hakkına sahip değildir. Bunu bir akademisyen kanaat önderi söyleyebilir, ama asla bir Cumhurbaşkanı söyleyemez. Bu yoksulluğun sebebi eğer Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi ise, Cumhurbaşkanı bundan sorumlu ise bu yoksulluğun hesabını verme makamındadır, vaaz etme makamında değil. Devlet görevleri vaaz yerleri değildir. Devlet görevleri o ahlakı gereğiyle ekonomiye yansıtıp, insanların refahını yükseltme, insanları mutlu etme yeridir.
HALKIN FAKİRLEŞTİĞİNİ KABUL ETTİ:Asla bir devlet adamı adaleti hakim kılmakla refahı yaygınlaştırmakla ve kendi yakınlarıyla hükmettiği vatandaşlar arasında herhangi bir ayrım yapmamakla yükümlüdür. Şunu kabul etmiş oluyor halk fakirleşti, bu realiteyi kabul etmiş oluyor. Yani bu sözün arkasında temel bir gerçek varsa Cumhurbaşkanı halkın fakirleştiğini kabul ediyor ve sabır tavsiye ediyor. Kendisi ve çevresindeki insanlar uçuşa geçmiş olabilir ama halk bu ızdırabı çekiyor.
Davutoğlu, paylaşımları nedeniyle GATA Başhekim Yardımcılığı görevinden alınan Ali Edizer'in ile göreve getirilmesi konusundaki soruya da, 'Aslolan halktır başka hiçbir yere aidiyet bağı olamaz. Bu aidiyet bağını kullanarak da yükselemez. Devlet hayatı ile özel hayat apayrı hayatlardır' karşılığını verdi.
Davutoğlu, 'ara seçim' tartışmaları konusunda da 'Ne zaman hangi şartlarda genel seçim olursa yolunu bulacağız. Pandemi şartlarında riskleri göze alarak örgütlendik. Cumartesi günü itibari ile büyük kongre yapma hakkına sahip olacağız. Kasım ayı başında Gelecek Parti büyük kongresini yapacak. Gelecek yıl, Mayıs ayından itibaren de her seçime girebiliriz' dedi.
(ANKA)
