Tarih: 19.09.2021 23:16

DAVUTOĞLU'NDAN BAHÇELİ'YE 'MÜSİBET' YANITI:“MUSİBETLER GİDECEK, BİZ GELECEĞİZ”

Facebook Twitter Linked-in

Davutoğlu, “Bu memlekette enflasyon musibeti varsa sorumlusu Sayın Erdoğan ve Bahçeli'dir. Eğer bu memlekette bugün dünyanın en yüksek faizi varsa ve bir faiz musibeti varsa bunun sorumlusu Erdoğan ve Bahçeli'dir. Eğer bugün Türkiye’de bir yolsuzluklar musibeti varsa bu musibetin baş sorumluları Erdoğan ve Bahçeli'dir. Musibetin tarumar ettiği halkımıza da şunu söylüyoruz. Bu musibetler gidecek, biz geleceğiz Allah'ın izniyle” dedi.
Ahmet Davutoğlu, partisinin Muğla İl Başkanlığı kongresine katılmak üzere bugün Muğla’ya geldi. İl Başkanlığı binasını hizmete açan Davutoğlu, daha sonra İskender Alper Konakaltı Kültür Merkezi’nde yapılan kongreye katıldı.
“BAHÇELİ’NİN MUHABBETİNE İHTİYACIMIZ YOK”
Davutoğlu burada yaptığı konuşma da Bahçeli’nin kendine yönelik ‘musibet’ sözlerine cevap verdi. Davutoğlu şöyle konuştu:
'Sayın Bahçeli ile son günlerde yaşadığımız tartışmaya bakınız. Bu tartışmayı ben başlatmadım. Beni tanıyan arkadaşlarım bilirler. Hiçbir zaman siyasi bir tartışmayı başlatmam ama birisi siyasi tartışma başlatır ve bize parmak sallayarak tepeden konuşmaya kalkarsa o tartışmanın hakkını da veririz, ağzının payını da veririz.
Sayın Bahçeli'ye yakın bir zat, bir tweet atmış; ‘Biz’ diyor ‘Serok Ahmet ya da Davut, ona niye muhabbet gösterecekmiş Sayın Bahçeli’. Benim Bahçeli muhabbetine ihtiyacım yok. ‘Biraz muhabbetle konuş, biraz nezaketle konuş, insanlarla sohbet et. Öyle donuk yüzle, öfkeli suratla sürekli asabi konuşma. Belki bir yol bulmaya geldik hepimiz’ dedim diye neden bana muhabbet gösterecekmiş. Bizim Sayın Bahçeli'nin muhabbetine ihtiyacımız yok. Bizim ona dediğimiz, ülkenin evlatlarına muhabbet göstersin. Ülkenin insanına muhabbet göstersin. Biz ülkenin dağına, bayırına, hayvanına muhabbet gösteririz. Üzülürsün.
“BAHÇELİ MUĞLA’YA 2014’TE GELMİŞ
Ben dün ‘En son ne zaman Hakkari'ye gittin’ diye sorduğum zaman Selçuk Bey güzel bir hatırlatma da bulundu. ‘Hakkari’yi bırakın Sayın Başbakanım, son olarak Muğla’ya, Denizli'ye, Muş'a ne zaman geldi’ diye sorsak’ dedi. Bir baktık ki 2014, 19 Şubat'ta gelmiş. Aramızdaki fark bu, yedi yıldır gelmemiş. Ben bir yılda üç kere geldim. Ondan sonra da geleceğim.
Biz Ankara'da oturup ahkam kesenlerden değiliz. Ankara'da oturup vatanperverlik dersi verenlerden değiliz. Vatanın ayağına gitmeyen, vatan toprağına ayağı bulamamış hiç kimse bize vatanperverlik dersi veremez. Millet bilincinden yoksun olanlar, bize milliyetçilik dersi veremez. Hadi diğer gelmemesini anlarım da arkadaşlar ya milletin bağrı yanmış bu yangında. Muğla’nın bağrı yanmış; İçmeler’i gördüğümde, hala manzara gözlerimde, ağlamamak için zor tuttum kendimi. O güzel İçmeler’in bütün bayırları yanmış. Bozalan köyüne gittiğimde yüreğim dağlanıyor. Çökertme'de, Kozağaç'ta… Bakın belde belde isimlerini biliyorum. Gözümün önünden o manzaralar gitmedi. Peki şimdi Muğla'da size soruyorum; Sayın Bahçeli geldi mi, yangında geçmiş olsun demeye? Gelmedi.
“GELİR DAĞILIMI YERLE BİR OLDU”
Bunlar orta sınıfı yok ettiler. Orta sınıf yok oluyor. Özal rahmetlinin orta sınıf diye topluma tanıttığı orta sınıf genişlediği zaman toplum huzur bulur, istikrar bulur. Bunlar orta sınıfı daralttılar ve aşağıya piramit gibi gittikçe genişleyen bir yoksulluk halkası oluşturdular. Gelir dağılımı yerle bir oldu. Hayatından memnun olan hiç kimse yok.
Sayın Erdoğan yurtdışına giderken açıklama yapmış. ‘Fiyat artışlarına karşı tedbir alacağız’ diye. Alacağı tedbir ne biliyor musunuz? Yine muhtemelen göstermelik patates, soğan kamyonlarını bulacaklar sağdan soldan. Alacağı tedbir ne biliyor musunuz? Fahiş fiyat deyip, kontrol için bir şeyler gönderecekler, göstermelik tanzim mağazalarını bir yere açacaklar. Bu, ekonomi bilmemektir. Onu yapacağına, vaktinde damadı olan ve bir Merkez Bankası’nın içini boşaltan, Türkiye’yi borca boğan, faizi enflasyonu zirveye çıkartan, bir gecede kaybolup giden damadını göreve getirmeyecekti. Ya da daha erken görevden alacaktı.
“TALİMAT İLE ENFLASYON DÜŞMEZ”
Eğer onu yapacak biriyse bugünkü ekonomi yönetimden hesap soracak. ‘Merkez Bankası enflasyonu niye kontrol edemiyor’ diye soracak. Pazardaki esnafı denetlemek için adam göndereceğine Merkez Bankası’nın enflasyon rakamlarına bir bakacak. ‘Ne yapıyorsunuz siz burada’ diyecek. Bakamaz. Çünkü o Merkez Bankası onun emri ile çalışıyor. Bunlar bilgilerini, her şeylerini unuttular. Cumhurbaşkanı hükumet sistemi denilen ucube bir sistem ile her şey bir kişiye bağlandı. Diğer herkesin bilgisi tecrübesi unutuldu. Şimdi kimde kabahat görüyorsun Sayın Erdoğan?
12 Eylül dönemindeydi; ‘Talimat verin enflasyonu düşürün’ diyen paşalar gördü bu millet. Talimat ile enflasyon düşmez. Enflasyonu düşürecek olan şey, akılcı ekonomi politikalarıdır. Enflasyonu düşürecek olan şey, Hazine’nin kaynaklarının israf edilememesi, yolsuzluklarla tarumar edilmemesidir. Enflasyonu düşürecek olan şey, temiz siyasettir. Halk için siyasettir. Siz halk için siyaset yapmayı unuttunuz, temiz siyaseti de unuttunuz.
“MUSİBETLER GİDECEK, BİZ GELECEĞİZ”
Bu memlekette enflasyon musibeti varsa sorumlusu Sayın Erdoğan ve Bahçeli'dir. Eğer bu memlekette bugün dünyanın en yüksek faizi varsa ve bir faiz musibeti varsa bunun sorumlusu Erdoğan ve Bahçeli'dir. Eğer bugün Türkiye’de bir yolsuzluklar musibeti varsa bu musibetin baş sorumluları Erdoğan ve Bahçeli'dir. Eğer bugün Türkiye'de bir adaletsizlik meselesi varsa, bir hukuksuzluk meselesi varsa, bir adaletsizlik ve hukuksuzluk musibeti varsa bu musibetin sorumluları da Erdoğan ve Bahçeli'dir. Eğer bugün Türkiye’de bir sisteme güvensizlik musibeti varsa da bunların sorumluları Erdoğan ve Bahçeli’dir. Musibetin tarumar ettiği halkımıza da şunu söylüyoruz. Bu musibetler gidecek, biz geleceğiz Allah'ın izniyle.”




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —