CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Ankara Milletvekili Bülent Kuşoğlu, 107. yılında Sarıkamış şehitlerini anma etkinliklerine katılmak üzere Kars’a geldi. Kuşoğlu’na; CHP Balıkesir Milletvekili Ensar Aytekin, eski CHP İstanbul Milletvekili Metin Işık, eski CHP Kars Milletvekili Çetin Bilgin ile CHP Kars İl Başkanı Taner Toraman, CHP Erzurum İl Başkanı Suat Dülger ve CHP Ardahan İl Başkanı Yalçın Taştan eşlik etti. CHP Kars İl Başkanlığı’nda gündemi değerlendiren Kuşoğlu, şunları söyledi:
Sarıkamış şehitlerinin bu sene 107. anma yılı. Türkiye artık, erken seçim sathına girdi. Bundan sonra seçim zamanında yapılsa da önce yapılsa da her hâlükârda artık bundan sonra seçim safhasındayız.
Karslılar olarak Türk demokrasi tarihinde önemli bir yere sahipsiniz. Belki Kars’tan daha fazla Karslı, Türkiye’de her tarafta siyasetle uğraşıyor, Türk demokrasisine önemli katkılar getiriyor. Geçmişte olduğu gibi bu dönem sadece iktidar olmak için mücadele etmiyoruz. Biz bu memleketi daha iyi yönetiriz, daha iyi sorunları, sıkıntıları çözeriz. Bu iddiadayız.
'DEMOKRASİ SORUNU VAR'
Bir yönetim sorunu var Türkiye’de. Türkiye’nin sorunu sadece bu değil, bizim sorunumuz sadece bu değil. Türkiye’de demokrasi sorunu var. Türkiye’nin Cumhuriyet sorunu var. Bunları da hep beraber çözmek zorundayız. Onun için bu dönemde bizlere, hep beraber büyük sorumluluk düşüyor. Böyle bir sorumluluğu da Karslılarla, sizlerle birlikte aşmamız gerekiyor. Siz, demokrasi tecrübesine, cumhuriyet tecrübesine daha fazla sahip olan insanlarsınız. Genlerinde, DNA’sında bu tecrübeyi taşıyan insanlarsınız. Sizlerin yeriniz çok daha farklıdır, ayrıdır.
Bizler iktidar olunca ne yapmamız lazım? Dünyanın yeniden şekil aldığı bir dönemdeyiz. Daha önce yakın zamana kadar, 90’lara kadar dünyada Amerika ile Sovyetler birer kutuptu. Durum değişti. Şu anda Çin ve Amerika birer kutup olarak karşı karşıya geldiler. Çin, bundan iki ay önce, kasım ayı içinde; dünyaya uygarlık taşıyacağını ilan etti. Bu demektir ki, ‘ben her alanda iddialıyım.’ Ben her alanda, savunmadan tutun da ekonomiye, kültüre, sanata… Her alanda iddia koyuyorum’ demektir. Dünya çapında bir iddiada bulundu. Buna karşılık tabii ki Amerika’nın da hareketleri var.
'TÜRKİYE’NİN DENGELERİ NASIL DEVAM ETTİRECEĞİ ÇOK ÖNEMLİ'
Türkiye bu kapışma içinde yine çok çok önemli bir stratejik merkez. Türkiye’nin durumu çok önemli olacak. Bu yapılanma içerisinde de Türkiye’yi bundan sonra kimin yöneteceği, nasıl yönlendireceği, dengeleri nasıl devam ettireceği, çok çok önemli.
Bunları ancak, bizim gibi Cumhuriyet’i kuran, bir devlet kurma tecrübesine sahip, devleti yönetme tecrübesine sahip bir Cumhuriyet Halk Partisi kadrosu yapar. Bundan sonrası ile ilgili. Bu Cumhuriyet’i kurduk, çok partili demokrasiyi de bizler inşa ettik. Ama bundan sonrası ile ilgili olarak da devamını sağlayacak olan, yeni dünya düzeni içinde sağlayabilecek olan da bizleriz.
'YÖNETEMİYORLAR ARTIK… TUTTURMALARI MÜMKÜN DEĞİL'
Yönetemiyorlar artık, görüyorsunuz. Ekonominin dengeleri değişti, tutturmaları mümkün değil. Dün gece saat yarıma kadar, biz plan ve bütçe komisyonunda çalıştık. Yeni kanunlar getirdiler. Hiçbir işe yaramaz kanunlar, hiçbir anlamı olmayan kanunlar. Getirdiklerinden bir tanesi, ‘Merkez Bankası’ndaki yabancı ülkelerin değerlerine, paralarına haciz getirilemez.’ Bunlarla Türkiye’yi mi kurtaracaksınız? Açıklamasını bile yapamıyorlar. Oradan, buradan getirdikleri geri vermeleri gereken paraları, haczedilemez diye kanun çıkararak, -ki bu bizim mahkemelerin kararı ile de olmaz, muhakkak uluslararası mahkemelerin kararı ile yapılması gereken işlerdir-, bu konularla ilgili saçma sapan kanunlar getiriyorlar.
'TÜRKİYE, 80 SENE OLMADIĞI KADAR BORÇLANDI'
Doğal gaz, soğuk yerlerde daha ucuz olsun, doğal gazın fiyatı alınabilecek gibi değil ki artık ucuz olsa ne olur? İktidar artık yönetir olmaktan çıkmıştır. Memlekette, dünyada bol para varken; sıfır faiz varken aldılar, borçlandılar. Türkiye, Cumhuriyet tarihinde, 80 sene olmadığı kadar borçlandı. Bunların 19 senelik iktidarında. 80 senede borçlanmadığımız kadar borçlandık. Artık borç alamıyorlar, üretmediler çünkü. Recep Tayyip Erdoğan’ın tek bir devlet fabrikası açmışlığı yok. Satmışlığı var, 61 milyar dolarlık devlete ait tesisleri, fabrikaları sattılar. Fabrika demek üretim, istihdam, ihracat demek.
'TIKANDI KALDI TÜRKİYE'
Yeşilçam filmlerinde bile Hulusi Kentmen, zenginliğin simgesiydi. Hulusi Kentmen neydi? Fabrikatördü. Müteahhit değildi, üretirdi. Türkiye üretir olmaktan çıktı. Üretmeyen, sadece borçla geçinen, ithalat yapan, ithalatı ihracatının çok üstünde olan, bütçe açığı veren bir ülke olduk. Tıkandık, artık kimse borç vermiyor. Verirlerse de çok yüksek faizlerle veriyorlar. Tıkandı kaldı Türkiye. İşsizlik had safhada, para yok, döviz yok.
'BİZ YÖNETECEĞİZ'
Bu memleketi biz yöneteceğiz. İlk seçimlerde biz yöneteceğiz. Biz bu ülkeyi yöneteceğiz. Buna da hazır olmamız lazım. Bu hazırlık da hep beraber olur. Bizler Genel Merkez’de bu hazırlık içindeyiz. Türkiye çok sıkıntılıdır artık, normal bir ülke durumunda değildir. Hızlı bir şekilde eski durumuna getirilmesi gerekiyor. Yaylalarımız boş, fabrikalarımız yok. Çocuklarımız gelecekten umutlu değil. Okuyan, dil öğrenen, yurt dışında çalışabilecek olan yurt dışına gidiyor. Kimse buralarda kalmak istemiyor. Gençlerimiz kalmak istemiyor.
İşimiz gerçekten zordur. Neredeyse ikinci bir kurtuluş mücadelesi vermek durumundayız hep beraber. Bunu başarmak zorundayız. Ama bunu başarırken de bu mücadele içerisinde olurken de sizlere Karslılıara çok büyük ihtiyaç var.