BOĞAZİÇİ ÜNİVERSİTESİ AKADEMİSYENLERİ MECLİS'TEKİ SİYASİ PARTİLERE ZİYARET 

BOĞAZİÇİ ÜNİVERSİTESİ AKADEMİSYENLERİ MECLİS

Boğaziçi Üniversitesi öğretim üyelerinden oluşan bir heyet, TBMM’de; AKP, CHP, HDP, İYİ Parti, TİP ve Deva Partisi’ni ziyaret etti.

Heyet, “Polis baskısı ve adli ya da disiplin soruşturmaları tehdidi altında bir yükseköğretim istemiyoruz. Akademik yönetim ve idari kadroların düne kadar hep yararını gördüğümüz Boğaziçi teamüllerine uygun biçimde şeffaflık, karşılıklı rıza, liyakat ve meşruiyet ilkeleri çerçevesinde belirlenmesini, üst düzey akademik ve idari görevlere üniversite dışından atama yapılmamasını istiyoruz” taleplerini iletti.
Boğaziçi Üniversitesi öğretim üyelerinden bir heyet, TBMM’de siyasi partileri ziyaret etti ve üniversitedeki son gelişmeler hakkında bilgi verdi. Heyet, dün CHP, HDP, TİP’in; bugün ise İYİ Parti ve AKP’nin temsilcileri ile bir araya geldi.

İlk olarak HDP’yi ziyaret ederek, eş genel başkanlar Pervin Buldan ve Mithat Sancar ile milletvekilli Garo Paylan ile bir araya geldi. Ardından Deva Partisi İstanbul Milletvekili  Mustafa Yeneroğlu’nu ziyaret etti.
Sonrasında CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve Grup Başkanvekili Özgür Özel ile milletvekili Yunus Emre ve Sibel Özdemir ile bir toplantı yaptı. Dünkü ziyaretlerini TİP Genel Başkanı Erkan Baş ve milletvekili Sera Kadıgil ile görüşerek sonlandırdı.

Heyet, bugünkü görüşmelerine; İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, milletvekili İsmail Tatlıoğlu ve Ümit Özlale ile devam etti. Heyetin son durağı ise AKP Grup Başkanı Naci Bostancı oldu.
Öğretim üyeleri, 2 Ocak 2021 tarihinde yapılan rektör ataması ve üniversite kurullarının kararı iki yeni fakültenin kurulmasını; sadece eğitimin değil, üniversitenin geleceğinin de tehlikeye girdiğini belirtti. Bu tehlike karşısında kaygı ve taleplerini dile getiren öğrenci ve öğretim üyelerinin orantısız bir polis gücü ve şiddetli müdahalelerle karşı karşıya kaldığını ifade etti. Öğretim üyeleri, eğitim-öğretim koşullarının acilen normale dönmesini ve ülkemiz gençlerinin nitelikli eğitim hakkının korunmasını istedi.

Öğretim üyeleri ayrıca tüm kamu üniversitelerinin anayasa ve yasalarda tanımlandığı gibi akademik ve idari özerkliğe kavuşturulması, üniversite yönetiminde yetki ve sorumlulukların paylaşılması ve kararların akademik birimlerin katılımıyla alınmasının bilimsel özgürlük, nitelikli eğitim ve nitelikli üniversitenin vazgeçilmez önkoşulları olduğunu dile getirdi.
Heyet, görüşmelerde ise şu talepler dile getirdi:
“Polis baskısı ve adli ya da disiplin soruşturmaları tehdidi altında bir yükseköğretim istemiyoruz. Anayasamızda güvencesini bulan temel hak ve özgürlüklerini sorumluluk bilinciyle ve serbestçe kullanabilen öğrenciler yetiştirebilmek ve onları aydınlık bir geleceğe hazırlayabilmek istiyoruz.

Akademik yönetim ve idari kadroların düne kadar hep yararını gördüğümüz Boğaziçi teamüllerine uygun biçimde şeffaflık, karşılıklı rıza, liyakat ve meşruiyet ilkeleri çerçevesinde belirlenmesini, üst düzey akademik ve idari görevlere üniversite dışından atama yapılmamasını istiyoruz.

Usule aykırı olarak açılan yeni fakültelerin faaliyete geçmemesi, hakkında yürütmeyi durdurma davaları bulunan fakültelere davalar sonuçlanana kadar öğrenci ve öğretim üyesi alınmaması, bu fakültelerin mevcut olmayan üyeleri adına oy kullanılmamasını istiyoruz.

Akademik konularda bölüm, fakülte kurulu ve senato kararlarının esas alınmasını ve uzmanlığa saygı gösterilmesini, dekanların disiplin konularında olduğu gibi yasal yetki alanlarına müdahalelere son verilmesini bekliyoruz.

Senato ve Üniversite Yönetim Kurulu dahil, üniversite kurullarının toplantı usullerine uygun, demokratik yolla çalıştırılmasını istiyoruz.Boğaziçi Üniversitesi Senatosunun tüm bileşenlerin görüşlerini alarak 2012 yılında kabul etmiş olduğu ilkeler uyarınca, akademik yöneticilerin demokratik yöntemlerle belirlenmesi kuralının esas alınmasını, böyle belirlenmiş adaylarımızın atanmalarının sağlanmasını istiyoruz.

Kampüslerimizin içindeki güvenlikçi yaklaşıma, içindeki ve çevresindeki polis varlığına son verilmesini talep ediyoruz.Boğaziçi Üniversitesi öğretim üyeleri olarak kurumumuza verilen hasarın kamuya verilen zarar olduğunu düşünüyor ve durumu siz vekillerimizle paylaşmayı sorumluluklarımızın bir parçası olarak görüyoruz. Ülkemiz gençlerinin nitelikli kamusal eğitim hakkını korumak için sesimizi duyurmanızı, kurumumuza karşı yapılan haksızlıkları ve hukuksuzlukları gündeme getirmenizi diliyoruz.”