BOĞAZİÇİ PROTESTOLARI 100. GÜNÜNDE: BU MÜCADELE ÜLKEMİZE BORCUMUZ

Öğretim üyelerinin protestoların başından beri sürdürdükleri rektörlük binasına sırt dönme eylemi öğrencilerin de katılımıyla bugün kalabalık bir grupla yapıldı. Ardından rektörlük binasının girişine 'Kayyumluk' yazısı asıldı. Daha sonra '100. Gün Konseri' düzenlendi, öğretim üyeleri ve öğrenciler hep birlikte şarkılar söyledi.
'BU MÜCADELE ÜLKEMİZE BORCUMUZ'
Öğretim üyeleri, düzenledikleri basın açıklamasında, geçen 100 günde üniversitenin tüm ilkelerinin ve değerlerin göz ardı edilerek kurumun tahrip edildiğini vurgulayarak, 'Barışçıl gösteri hakkını kullanan öğrencilerimiz gözaltına alındı, ev hapsine çarptırıldı, şiddete maruz bırakıldı. Seçilmiş Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürümüzün görevlendirmesi gerçekleşmedi, LGBTİ+ öğrenci kulübümüz kapatıldı. Cinsel Tacizi Önleme Komisyonumuz koordinatörü ücretsiz izne çıkarıldı. Komisyon işlevsiz hale getirildi. Lojmanların yıkılıp yenileneceği kararı e-posta aracılığı ile bildirildi. Üniversitemize danışılmadan iki yeni fakülte açılma kararı alındı. Tüm bunlara birlik ve beraberliğimizden alındığımız güçle direndik' dedi.
Açıklamada, Boğaziçi Üniversitesi'nin ilkeleri hatırlatılarak, 'Kamuoyuna ilkelerimizin arkasında olduğumuzu, rektör ve rektör yardımcıları istifa edene, fakülte kurulması kararı geri alınana kadar bu direnişten vazgeçmeyeceğimizi duyuruyoruz. Bu mücadeleyi öğrencilerimize, mezunlarımıza, ülkemize olan borcumuz olarak görüyoruz. Değil 100 gün, değil 6 ay, gerekirse bin gün sürecek ve sonunda direniş kazanacak' denildi. 
'ANTİDEMOKRATİK UYGULAMALARA KARŞI TAM 100 GÜNDÜR DİRENİŞTEYİZ'
Öğrenciler tarafından yapılan basın açıklamasında ise Melih Bulu ve onun görevlendirdiği dekanlar ile rektör yardımcıları görevlerini bırakana kadar eylemlerin süreceği ifade edildi. Melih Bulu'nun polis ablukası ile üniversite kampüsünün terörize edilmesine izin verdiği belirtilen açıklama şöyle:
'Bugün direnişimizin 100. günü. 100 gündür Boğaziçi’nin öğrencileri, akademisyenleri, mezunları olarak haklı mücadelemizin destekçileri ile bir arada dayanışma içindeyiz. Tüm bileşenler olarak üniversitede ve ülkede normalleştirilmeye çalışılan antidemokratik uygulamalara karşı tam 100 gündür direnişteyiz. Antidemokratik uygulamalar sadece üniversiteye kayyum rektör atamakla sınırlı kalmadı. Üniversite içinde kabul görmeyen Melih Bulu’nun yerini sağlamlaştırmak için bir gecede üniversiteye iki tane kayyum fakülte atandı.

Bu süreçte kayyum rektör ise kampüslerimizin, mahallemizin polis ablukasıyla terörize edilmesine izin verdi, temsilcisi olduğu cinsiyetçi ve fobik zihniyetin isteğiyle LGBTİ+ Çalışmaları Kulübünü kapattı.  Yine kendisinden beklendiği üzere yardımcılarını ve dekanları da kayyum olarak atamaktan geri kalmadı. Melih Bulu, Naci İnci, Fazıl Önder Sönmez ve Gürkan Kumbaroğlu’ndan oluşan kayyum kadro ve sıraladığımız tüm hamleler kayyumcu zihniyetin ataerkilden bağımsız olmadığını göstermektedir. Okulumuzu başta kadınlar ve LGBTİ+lar için olmak üzere okulun tüm bileşenleri için güvensiz bir hale getirmek isteyen, rektörü olmaya çalıştığı öğrencileri demokratik bir rektörlük seçimi istedikleri için gözaltılarla, haksız soruşturmalarla yıldırmaya çalışan Kayyum Melih Bulu ve kayyum kadro gidene kadar direnişimiz sürecek.'