BDDK; Durmuş Yılmaz, Emin Çapa, Selçuk Geçer, Gülden Atabay, Burhanettin Bulut hakkında suç duyurusunda bulundu. Bu isimlere İtibar zedeleme suçlaması yöneltildi.
Bankacılık Denetleme ve Düzenleme Kurulu'ndan (BDDK) Durmuş Yılmaz, Güldem Atabay, Burhanettin Bulut, Emin Çapa ve Selçuk Geçer'le ilgili adım geldi. Kurul, bir bankanın itibarını kırabilecek veya şöhretine zarar verebilecek hususlarda açıklama yaptığı belirtilen ekonomistler hakkında suç duyurusunda bulundu.
'ASILSIZ HABER YAYILAMAZ'
BDDK kaynaklarından aktarılan bilgiye göre suç duyurusu, 'Bir bankanın itibarını kırabilecek veya şöhretine ya da servetine zarar verebilecek bir hususa kasten sebep olunamaz ya da bu yolla asılsız haber yayılamaz' maddesine aykırılıktan yapıldı.
KUR KORUMALI TL MEVDUAT SİSTEMİYLE İLGİLİ KONUŞMUŞLARDI
Durmuş Yılmaz, Güldem Atabay, Burhanettin Bulut, Emin Çapa ve Selçuk Geçer, geçtiğimiz günlerde, yeni olarak hayata geçirilen Kur Korumalı TL Mevduat Sistemi hakkında açıklamalarda bulunmuşlardı. Özellikle Merkez Bankası Eski Başkanı ve İYİ Partili Durmuş Yılmaz'ın sözleri yankı uyandırmıştı.
Selçuk Geçer, 'Dikkate bile almıyorum. Ben ömür boyunca hapis yatmaya razıyım. O geceyle ilgili bütün olayları araştırsınlar. Kim, nasıl manipüle etmiş? Konuyla ilgili BDDK'dan araştırma bekliyoruz' dedi.
Burhanettin Bulut, 'Gece saatinde milyarlık hareketler olacak. Sonra da bu doları kime sattığınızı söylemeyeceksiniz. Servet aktarımı var şu anda' ifadelerini kullandı.
ERDOĞAN NE DEMİŞTİ?
Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Yılmaz'ın “Kur korumalı mevduat” için yaptığı “Zımni bir faiz artırımı yapıldı. Bu bir alım fırsatıdır. Başka bir şey değildir. Bence kaldığı yerden bu iş devam edecektir” yorumunu eleştirdi.
Erdoğan İYİ Parti'li Durmuş Yılmaz'a 'Bu zat da o suçu işlemiştir, bunları hesaba çekecekler. Milletvekilliği nedeniyle yırtar ama tazminatla bedelini öder' sözleriyle tepki gösterdi.
“Ana muhalefet ve yavruları, Türk Lirası'nı bir kenara koyup daha çok dolar ve Avro'ya endekslenmek istiyorlar” diyen Erdoğan, “Hele hele Merkez Bankası'nda başkanlık yapmış bir insanın 'Buradan taviz vermeyin, Türk Lirası yine kayba gidecektir' demesi çok daha çirkin, hiç de yakışmıyor. Daha sonra geri vitese taktı falan ama bu millet bunu yutmaz” diye konuştu.
'MİLLETVEKİLLİĞİ SEBEBİYLE YIRTAR AMA EN AZINDAN TAZMİNAT NOKTASINDA O BEDELİ ÖDER'
Erdoğan şu ifadeleri kullandı:
'Merkez Bankası'nda geçmişte başkanlık yapmış olan zat (Durmuş Yılmaz) o da şu anda bu suçu işlemiştir. Hele hele Merkez Bankası'nda başkanlık yapacaksın, kalkacaksın bu tür yol göstericiliğe soyunacaksın. Bunları da aynı şekilde hesaba çekecekler. Durmuş paranın ben evin patronuyum diyor. Evin dairesindeki kapısının ayakkabısıyla ne dalga geçtiler. Biz savunduk. Gayri millilik budur. Kamu görevinde bulunmuş biri kamu aleyhine açıklama yapamaz. Demek ki bir sorun var. Onlar da bunun bedelini ödeyecekler. Şu anda milletvekilliği sebebiyle yırtar ama en azından tazminat noktasında o bedeli öder.'
DURMUŞ YILMAZ NE DEMİŞTİ?
Durmuş Yılmaz, Erdoğan'ın Kabine Toplantısı'nın ardından 'Bundan sonra hiçbir vatandaşımızın 'kur daha yüksek olacak' diye mevduatını Türk Lirası'ndan dövize geçirmesine ihtiyaç kalmayacak' açıklamasına yönelik, 'Geri döndük demeden döndüler. Olan bu. Bunlar ana yolu bırakıp yan yola çıktılar ama girdikleri yol çıkmaz sokak. Bu bir faiz artışıdır. Klasik AK Parti politikalarının U dönüşüdür' değerlendirmesini yapmıştı.
Yılmaz katıldığı bir programda, Türk Lirası üzerinden ihracatı artırmak için TL'nin değerinin bilerek düşürüldüğünü dile getirerek 'Liranın değerinin düşmesi hedefti ama gelinen noktada bu işin çıkmaz sokak olduğunu gördüler. Türkiye Ekonomi Modeli’nin tabutuna çivi çakıldı' ifadelerini kullanmıştı.
Durmuş Yılmaz, Erdoğan'ın açıklamalarına ilişkin şunları söylemişti:
İktidar 'kur-faiz tartışmasını bir kenara bıraktık, artık reel ekonomi konuşacağız, üretim konuşacağız. Türkiye Ekonomi Modeli uygulayacağız' demişti.
Hedefi değersiz Türk Lirası üzerinden ihracatı artırmaktı. Türk Lirası'nın değerini bilerek düşürdüler. Liranın değerinin düşmesi hedefti ama gelinen noktada bu işin çıkmaz sokak olduğunu gördüler. Türkiye Ekonomi Modeli’nin tabutuna çivi çakıldı.
Geri döndük demeden döndüler, ortodoks politikalara döndüler. Olan bu. Bunlar ana yolu bırakıp yan yola çıktılar ama girdikleri yol çıkmaz sokak. Bu bir faiz artışıdır. Klasik AK Parti politikalarından U dönüşüdür. Ama bu beraberinde bir takım sorunları da yanında getiren bir politika. Zımni bir faiz artırımı yapıldı. Buradan siyasi bir söylem çıkarabilirler. Hem faizi, hem kuru düşürdük diye. Bunu nasıl satabilirler, satarlar mı, zaman içinde göreceğiz.
YILMAZ'DAN YENİ AÇIKLAMA
Yılmaz, AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kendisine yönelik 'Bu zat da suç işlemiştir. Bunları hesaba çekecekler. Milletvekilliği nedeniyle yırtar ama tazminatla bedelini öder' sözlerine tepki gösterdi.
Yılmaz, 'Bu sıradan bir olay değil. Bu, üzerinde uzun müddet düşünülmüş, artısı-eksisi hesaba katılmış bir strateji, bu strateji uygulamaya devam ediyor. Bu bir korkutmadır. Bizim üzerimizden bir yerlere mesaj veriliyor. ‘Bize eleştiri yöneltmeyin, bizi tenkit etmeyin' deniliyor” dedi.
AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, dün katıldığı bir televizyon programında, Durmuş Yılmaz'ın “kur korumalı mevduat” için yaptığı “Zımni bir faiz artırımı yapıldı. Bu bir alım fırsatıdır. Başka bir şey değildir. Bence kaldığı yerden bu iş devam edecektir” yorumuna tepki göstermiş ve 'Bu zat da suç işlemiştir. Bunları hesaba çekecekler. Milletvekilliği nedeniyle yırtar ama tazminatla bedelini öder' açıklamasını yapmıştı.
Yılmaz, şunları söyledi:
“YANLIŞLARI SÖYLEMEK BİR YURTTAŞLIK GÖREVİDİR'
Bu sıradan bir olay değil. Bu, üzerinde uzun müddet düşünülmüş; artısı, eksisi hesaba katılmış bir strateji. Bu strateji uygulamaya devam ediyor. Bizim üzerimizden bir yerlere mesaj veriliyor. Verilmek istenen mesaj şu: ‘Bize eleştiri yöneltmeyin, bizi tenkit etmeyin' deniliyor. Mesela, 'Kamuda çalışmışlar, kamuya eleştiri yöneltemezler' gibi bir cümlesi var.
İster kamuda çalışsın ister kamuda çalışmasın, yanlış var ise ve o yanlış mutlaka düzeltilmesi gerekiyorsa, yanlışları gündeme getirmek ve bunların olmaması gerektiğini söylemek bir yurttaşlık görevidir. Kamuda çalışanın, kamuyla ile ilgili olarak görüş bildirmesi yanlıştır demek kesinlikle yanlıştır. ‘Aleyhine’ diyor. Bu genel ahlakın getirdiği bir kural. Herkes doğruyu söylemek zorunda.
'BU BİR MESAJ, KORKUTMADIR'
Bedel ödeyeceğim söylenmiş. Bu bir hukuki süreç. Nasıl gelişecek bilmiyorum. O gün geldiğinde bunun üzerinde tekrar düşünürüz. Benim burada, bu aşamada söyleyeceğim söz şu; bu bir mesajdır. Bu bir korkutmadır. Bu bir bu tür yapılabilecek eleştirilerin önünü kesmektir. Ben vatanımı seviyorum. Söylediğim cümlelerin ne anlama geldiğini biliyorum. Dolayısıyla yapmam gerek.”
9549,89%1,94
34,47% -0,02
36,21% 0,61
2956,62% -1,61
5031,94% 0,00