Türkiye İşçi Partisi (TİP) Genel Başkanı Erkan Baş, TBMM Genel Kurulu’nda, 23 Nisan Özel Oturumu’nda; “Bu ülkede halk ne zaman sıkışsa oradan bir devrimle çıktı, yine çıkacağız. 102 yıl önce Meclis’i kurarak egemenliği bir s
Türkiye İşçi Partisi Genel Başkanı Erkan Baş, TBMM Genel Kurulu’ndaki 23 Nisan Özel Oturumu’nda konuştu. Baş, şunları söyledi:
“MECLİS’E GELMEYE TENEZZÜL BİLE ETMEDİĞİ GÖSTERMELİK KUTLAMALAR YAPILIR: Her devrim üç farklı insan tavrı geliştirir. Bir, devrimi destekleyenler; iki, devrimi daha ileriye taşımak isteyenler -bu sırada genellikle tasfiye edilenler, devrimin öz evlatları- üç, karşı devrimciler. Şimdi, bunların mücadelesi devrimden sonra da bitmez, hep sürer. Birinciler veya ikinciler ağırlık kazanırsa o devrimler neşeyle, coşkuyla, heyecanla kutlanır ama üçüncüler güçlendi mi işte bugün olduğu gibi olur. Önce birileri, sonra onların sözde rakibi bir tek adam gelir, koltuğa oturur ve sarayından kalkıp Meclise gelmeye tenezzül bile etmediği göstermelik kutlamalar yapılır.
ÇOCUKLARIMIZ İÇİN KAYGI DURUŞUNA DAVET EDİYORUM: Şimdi, göstermelik kutlamalarda insanları saygıya davet ediyoruz, saygı duruşuna çağırıyoruz. Arkadaşlar, çocuklarımız için hepinizi kaygı duruşuna davet ediyorum; kaygı duymamız lazım, kaygılı olmamız lazım.
ARTIK PEK NEŞE DOLAN YOK: ‘Bugün 23 Nisan, neşe doluyor insan’ derdik, hatırlıyor musunuz? Şimdi artık pek neşe dolan yok; iktidar sayesinde çeşitli duygular yaşıyoruz, bayağı doluyuz ama hiç neşe dolu değiliz. Örneğin, çetelerin, yardakçıların, saraydakilerin kasası dolsun diye çarşıdan pazardan fileler boş dönüyor, hepimiz çile doluyoruz. Kadın düşmanı politikalar nedeniyle sokaklar katillerle doluyor, biz utanç doluyoruz. Bin bir çileyle okumuş insanlara ‘Giderlerse gitsinler’ diyorlar, insanca yaşamak için yurt dışına gidiyorlar; biz hasretle, özlemle doluyoruz. Yiyecek bulabilmek için pazar akşamlarında artıkları toplayanları görünce gözlerimiz doluyor. Evlatlarının katillerini bulmak için mücadele eden anneler babalar kahırla doluyor. Yurttaş kirasını ödeyemezken ev alana vatandaşlık bedava oldukça öfkeyle doluyoruz. Ezcümle arkadaşlar, iktidarınızda tüm acı duygularla dopdoluyuz.
NE OLACAK BU ÇOCUKLAR?: Yine eskiyi hatırlatacağım ‘Büyüyünce ne olacaksın?’ derdik, onlar da ‘Doktor olacağım, mühendis olacağım, öğretmen olacağım’ derdi. Şimdi o çocuklara değil, iktidara soruyorum: Ne olacak bu çocuklar, ne olacak? Gurbetçi mi olacaklar, mülteci mi olacaklar, cemaat yurtlarında canlarından mı olacaklar, istismar kurbanı mı olacaklar, sizden değillerse yok mu olacaklar? Size kalsa öyle olacak ama size bırakmayacağız.
ÇOCUKLAR ET YİYEMİYOR: Ben bu kürsüde defalarca iktidarın neler yediğini anlattım. Bugün, bizim çocuklarımız, onlar yedi diye ne yiyemiyorlar onu anlatacağım. Çocuklar et yiyemiyor, yumurta yiyemiyor, peynir yiyemiyor, süt içemiyor; meyveyi sebzeyi televizyonlarda, reklamlarda ya da zam haberlerinde görüyor.
‘TEK ADAM’ DİYE ÇIKTIĞINIZ YOLDA ÇOCUKLARI TEK ÖĞÜNLE GEÇİNMEYE MAHKÛM ETTİNİZ: Çocuklar, ‘Anne, baba bisküvi, çikolata’ diyemiyorlar artık; ailelerinin durumunu gördükleri için o acıdan bunu bile isteyemiyorlar. Yani ‘tek adam’ diye çıktığınız yolda çocukları tek öğünle geçinmeye mahkûm ettiniz. Maalesef söyleyeceğim, siz, çocukların hayallerini çaldınız, umutlarını, geleceğini çaldınız. İşte, bu yüzden, bilin ki aynı zamanda isyan doluyuz. Çocukken öğretmenlik hayali kuranlar vardı ya, şimdi onlar atanamıyor; onların hayali aydınlık nesiller yetiştirmekti, sayenizde faturalara, ev kiralarına para yetiştirmeye çalışıyorlar. Matematik öğretmenleri sizin hesaplayamadığınız enflasyonun altında eziliyor. Sizi, ne tarih affedecek, ne atanamayan tarih öğretmenleri affedecek ve bilin ki o sevdalısı olduğunuz koltuklardan bugününü, yarınını çaldığınız çocuklar indirecek.
ÜLKEYİ HEP BİRLİKTE YENİDEN KURACAĞIZ: Hani, o her devlet kurumunun her odasına astığınız Tayyip Erdoğan portreleri var ya, onları indirdiğimizde göreceksiniz, memleket nasıl neşeyle dolacak. Ve arkadaşlar, bu neşeyle ülkeyi hep birlikte yeniden kuracağız. Çocuklarımız için aydınlık bir gelecek, sosyal adalet, toprak, ekmek, güven, eşitlik, özgürlük, barış dolu bir dünyayı hep birlikte kuracağız.
YÜZ İKİ YIL ÖNCE MECLİS’İ KURARAK EGEMENLİĞİ BİR SÜLALEDEN ALDIK, YİNE ALACAĞIZ: Bizim bu iddiamızı duyunca gülümsediğinizi görüyorum ama aklınızdan çıkarmayın 102 yıl önce yaptığımız şey bir devrimdi. Bu ülkede halk ne zaman sıkışsa oradan bir devrimle çıktı, yine çıkacağız. 102 yıl önce Meclis’i kurarak egemenliği bir sülaleden aldık, yine alacağız. 102 yıl önce saray rejimi vardı, tarihe gömdük, yine gömeceğiz. 23 Nisan 2022’de Türkiye İşçi Partisi olarak emekçi halkımıza söz veriyoruz, sülale devri bitecek, saltanat rejimi bitecek egemenlik yeniden halkın olacak.”
9367,77%3,72
34,47% 0,05
36,42% 0,21
2956,00% 0,72
4956,37% 0,55