Demokrasi ve Atılım (DEVA) Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, "Kadına şiddetin en yoğun olduğu ülkelerden birisi olan Türkiye’de, İstanbul Sözleşmesi devletin en tepesinde, hükümette tartışma konusu haline getirilebiliyorsa gerçek
Bu kültür, bu zihniyet yukarıdan aşağı, kati bir şekilde yansımalı ki Türkiye’de bu sorunu çözelim. Aksi halde bitmez. Böyle ikircikli tutumla bitmez. Siz gidin başka işlerle uğraşın, işiniz mi yok. Fakat biliyor ki bu konuda Türkiye için bir kutuplaştırma aracı. Asıl siz düşman arıyorsanız, bu ülkede işsizlik çok. Bu ülkenin en büyük düşmanı şu anda işsizlik, gidin işsizlikle uğraşın. Kadınların yakasından düşün' dedi.
Babacan, Muğla’da partisinin Milas ilçe kongresinde konuştu. Babacan, İstanbul Sözleşmesi üzerinden hükümete yüklendi. Hükümetin ekonomi politikalarını da sert bir dille eleştiren Babacan, 'Bugün devletin açıkladığı ne kadar rakam varsa, vatandaşlarımız mesafe ile yaklaşıyor. Devletin açıkladığı rakama güven olmayınca o ülkede siz ekonomiye güven oluşturamazsınız. Ekonomi yönetimine güven oluşturamazsınız. Rakamlarda doğruyu söyleyeceksiniz ki geri kalan yaptığınız her şeye güven olsun' diye konuştu.
Babacan, özetle şunları söyledi:
AMASIZ FAKATSIZ ŞİDDETE KARŞI MÜCADELE: İstanbul sözleşmesi tartışılıp duruyor. Bu sözleşme, kadına şiddeti, aile içi şiddeti önleyen tedbirler içeren bir sözleşme. Ve sözleşmenin özü şu; konu kadına şiddetse, konu aile şiddetse bunun aması, fakatı olmaz. Kadınlar tercih ettikleri ya da yaşadıkları hayat tarzı sebebiyle şiddete maruz kaldıklarında, bunun bir hafifletici sebep olarak gösterilmesi söz konusu olamaz. Amasız fakatsız bir şiddete karşı mücadele ile ilgili bir sözleşmedir bu.
İŞİNİZ Mİ YOK, KADINLARIN YAKASINDAN DÜŞÜN: Kadına şiddetin en yoğun olduğu ülkelerden birisi olan Türkiye’de, İstanbul Sözleşmesi devletin en tepesinde, hükümette tartışma konusu haline getirilebiliyorsa gerçekten bu ülkenin geleceğine yazık. Kabul edilebilir bir durum değil bu. Bu kültür, bu zihniyet yukarıdan aşağı, kati bir şekilde yansımalı ki Türkiye’de bu sorunu çözelim. Aksi halde bitmez. Böyle ikircikli tutumla bitmez. ‘Yapsak mı yapmasak mı, Şu maddesinden geri mi çekilsek, sözleşmeyi iptal mi etsek?’ Siz gidin başka işlerle uğraşın. İşiniz mi yok. Fakat biliyor ki bu konuda Türkiye için bir kutuplaştırma aracı. Asıl siz düşman arıyorsanız, bu ülkede işsizlik çok. Bu ülkenin en büyük düşmanı şu anda işsizlik, gidin işsizlikle uğraşın. Kadınların yakasından düşün.
RAKAMLARDA DOĞRUYU SÖYLEYİN: Bugün devletin açıkladığı ne kadar rakam varsa, vatandaşlarımız mesafe ile yaklaşıyor. Devletin açıkladığı rakama güven olmayınca o ülkede siz ekonomiye güven oluşturamazsınız. Ekonomi yönetimine güven oluşturamazsınız. Rakamlarda doğruyu söyleyeceksiniz ki, geri kalan yaptığınız her şeye güven olsun.
AKRABA BAKANI ORTADAN KAYBEDELİM: Merkez Bankası’nın döviz rezervi, bu milletin alın teri ile, ürettiği ile, ihraç ettiği ile kazandığı döviz. Biz yıllarca biriktirdik onu. Kara günler için biriktirdik. Kötü günler için biriktirdik. Öyle akraba bakanı ortadan kaybedelim, ekonomi yönetimini değiştirelim, olanları unutturalım diyemezsiniz. Bu millet buna kanmaz. 130 milyar dolar nerede? Bunu soracağız.
9367,77%3,72
34,47% 0,05
36,42% 0,21
2956,00% 0,72
4956,37% 0,55