Demokrasi ve Atılım (DEVA) Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, elektrik ve doğal gaz zamları ile ilgili özelleştirmeleri eleştirerek, "Firma tekel olacaksa özelleştirme yapılmamalı" dedi.
Babacan, elektrik şirketlerinin elektrik kesintisi yapamayacağını da belirterek, “İcra iflas yasası varken, borcunu ödemeyen vatandaşın elektriğini kesme gibi bir uygulamaya elektrik şirketlerinin girmesi çok zor” dedi. Babacan, 'Bugünkü krizin şu andaki mertebesini 6 ayda çözülecek bir mertebe olarak görüyoruz. 2001 krizinden çözülmesi daha hızlı olur' açıklamasında bulundu.
DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Haber Global televizyonu canlı yayınında soruları yanıtladı. Babacan, şu açıklamaları yaptı:
'TEKEL, REKABETİN RUHUNA AYKIRI'
Elektrik, doğal gaz dağıtım şirketleri kendi bölgesinde tekel. Arıza çıktığında ‘Bu şirket değil, öbür şirket yapsın’ diye çağıramıyorsunuz. Kendi bölgesinde tekelse, o şirketin çok iyi denetlenmesi, düzenlemenin çok dikkatli yapılması ya da o özelleştirmenin hiç yapılmaması lazım. Bir firma, özelleştirildikten sonra tekel durumuna düşüyorsa, tercihen o özelleştirmenin hiç yapılmaması lazım. Tekel, rekabetin ruhuna aykırı.
'ELEKTRİK ŞİRKETLERİNİN ELEKTRİK KESMESİ ÇOK ZOR'
Elektrik dağıtım şirketleri fahiş fiyatlar sebebiyle vatandaşlarımızın elektriğini gerçekten kesebilecek mi? Ben emin değilim. Şu anda bunun uygulanabilirliğini görmüyorum. Biz zamanında icra iflas yasasını değiştirdik. Vatandaşlarımızın evlerinde kullandığı temel ihtiyaç maddelerinin haczedilmesini önledik. Bir vatandaşımız ne kadar borçlu olursa olsun, elindeki bir buzdolabını, fırınını, bulaşık makinesini haczedemiyorsunuz. Çünkü bunlar temel ihtiyaç. Böyle bir icra iflas yasası varken, borcunu ödemeyen vatandaşın elektriğini kesme gibi bir uygulamaya elektrik şirketlerinin girmesi çok zor. Binde bir olsa yaparsınız. Çok sayıda hane halkı bu faturayı ödeyemeyecek.
''DÜNYA BANKASI 2014’TE ‘TÜRKİYE’NİN BAŞARI ÖRNEKLERİ’ DİYE KİTAP YAZDI''
Geçmişe dönüp de 2002-2008 mi, 2003-2020 mi, bunlar hiçbir zaman içi dolu tartışmalar olamaz. Çünkü toplum vicdanında da dünyada da tescillenmiş bir başarı dönemi o. Dünya Bankası 2014’te ‘Türkiye’nin başarı örnekleri’ diye o dönemin kitabını yazdı. Kitabın sunuş yazısında, ‘Türkiye hızlı büyürken, gelir dağılımını düzeltebilen ender ülkelerden birisidir’ der. Biz yarınlara bakalım.
'KURU TUTMA TAAHHÜDÜNE KİMSE GÜVENMEZ'
Eğer gidip Londra’da finans camiasına ‘Kuru burada tutacağız’ diye bir taahhütte bulundularsa, buna kimse güvenmez. Türkiye gibi ülkelerde bir döviz kuru taahhüt ettiğiniz anda piyasa bunu er ya da geç test eder. İfade edilen seviye yıkılıp geçilir. O testten başarılı çıkmış bir hükûmet dünyada yok.
'BU KRİZİ 6 AYDA ÇÖZERİZ'
Bugünkü krizin şu andaki mertebesini 6 ayda çözülecek bir mertebe olarak görüyoruz. 2001 krizinden çözülmesi daha hızlı olur. 2001’de 300 milyar dolarlık bir ekonomimiz vardı. Şu anda ekonomi büyük ve korkunç bir yatırım altyapısı var. Korkunç bir sanayi altyapısı oluştu. Bunlar güven ışığı bekliyorlar. Özel sektörümüz güven ışığını görür görmez harıl harıl çalışır. Şu anda dünyadaki likidite hiç olmadığı kadar çok.
'DIŞ OPERASYONLAR DAR İDEOLOJİK BAKIŞIN ÜRETTİĞİ SONUÇSA İSTİKRARA ZARAR VERİR'
Dışarda yaptığınız askeri operasyonlar, dışarda asker bulundurma eğer rasyonalite gereği değilse, ulusal çıkarlarımız gereği değilse, dar bir ideolojik bakışın ürettiği sonuçsa içerideki istikrara zarar verir. Onun da ekonomik maliyeti, fiilen harcadığınız paranın çok üzerinde olabilir.
'DEMOKRASİNİN ÖNCE BİR MAÇ SAHASINA İHTİYACI VAR'
Demokrasinin bir maç sahasına ihtiyacı var. Şu anda, siyasi partilerin adil bir rekabet içerisinde birbirleriyle yarışması için bir demokrasi alanı yok. Türkiye’nin önceliği, el ele verip demokrasinin oyun alanını beraberce inşa etmektir. Demokrasi stadına ihtiyacımız var. Önce, bu sahayı bir inşa edelim.
9367,77%3,72
34,58% 0,33
36,23% 0,01
2987,83% 0,88
4956,37% 0,00