HDP'li eski milletvekili ve eski Kars Belediye Başkanı Ayhan Bilgen, yeni bir siyasi hareketin içinde olduğunu, Aralık ayı içerisinde yeni oluşumu deklare edeceklerini ve 2023 seçimlerine girebileceklerini söyledi.
HDP'li eski milletvekili ve eski Kars Belediye Başkanı Ayhan Bilgen, yeni bir siyasi hareketin içinde olduğunu, Aralık ayı içerisinde yeni oluşumu deklare edeceklerini ve bunun, 2023'te gerçekleşmesi durumunda gelecek seçimlere yetişecek bir siyasi partiye dönüşebileceğini açıkladı.
BBC Türkçe'nin sorularını yanıtlayan Bilgen, siyasi hareketin içinde farklı partilere mensup isimlerin olduğunu söyledi ve 'HDP içinden bir fraksiyon gibi bir şey hedeflemiyoruz. Türkiye'nin sorunlarının çözümüne odaklanmaktan yanayız. Kürt sorunu da tabii en belirleyici sorunlardan biri olduğu için önem veriyoruz. Ama buradan ibaret bir siyasetin Kürtlerde de çok karşılığı olduğunu düşünmüyoruz.' dedi.
Bilgen, Eski TBMM Başkanı ve AKP milletvekili Bülent Arınç'ın BBC Türkçe'ye verdiği mülakatta söylediği 'Ben Ayhan Bilgen'le de konuşuyorum. Biz kabul etseydik bize gelip milletvekili olurdu, bizimkiler sırtını dönünce HDP'den teklif alıp oraya gitti.' sözlerine ilişkin de konuştu.
Bilgen, 2007'de içinde bulunduğu 'Yeni Siyaset Girişimi'nin AKP'ye katılması için teklif yapıldığını ancak kendisinin muhalefette kalmayı tercih ettiğini söyledi.
Arınç'la görüşmeleri ve siyasi çalışmaları hakkında soruları yanıtlayan Bilgen şunları söyledi:
Bugün Sayın Arınç'la görüşmeleriniz kapsamı nedir? Farklı bir muhalefet tarzı üzerine, farklı bir adım atmak üzere mi konuşuyorsunuz?
Tabii ki bizim bir çalışmamız, bir arayışımız, bir takım temaslarımız, görüşmelerimiz var ama Sayın Arınç'la bu eksende bir görüşmemiz söz konusu değil. Ben az önce de ifade ettiğim gibi CHP'nin de duayen siyasetçileriyle, bugünkü aktif yöneticileriyle, DEVA ve Gelecek Partileri'nde görevli yönetici en üst düzeyde isimlerle de, geçmişte AK Parti'de siyaset yapmış isimlerle de, HDP yöneticileriyle de, şu an itibariyle aktif yöneticilerle temaslar içindeyim.
Türkiye'de siyasetin tıkandığını düşünüyorum. Bunu iktidar ya da muhalefet ayrımı yapmaksızın söylüyorum. Yapısal sorunları olduğunu düşünüyorum siyasetin ve bu yapısal sorunları aşamadığımız takdirde bunun bedelini, siyasete olan güvenin çökmesiyle hepimiz ödeyeceğiz, bütün ülke ödeyecek. Dolayısıyla genel değerlendirmeler, birlikte çalışma arayışı değil, bu sorunların nasıl çözülebileceğine dair, neye ihtiyaç olduğuyla ilgili değerlendirme ve bilgi paylaşımıdır.
Bir süredir bazı kesimlerin siyasete güvenini kaybettiği için sessiz çoğunluğa katıldığına dair açıklamalarınız geliyor. 'Yeni bir siyaset zemini şart' da dediniz. Yeni bir siyasi parti kurma çalışmanız mı var?
Türkiye'de toplumun, iktidarı eleştirirken muhalefeti de yetersiz görüyor olmasından kaynaklı, yeni, dinamik bir toplumsal kesim oluşuyor. Özel olarak iktidar ya da muhalefet karşıtlığı değil, Türkiye'deki siyaset yapma tarzına itirazı olan insanlar, parti kültürüne, siyasetin çıkar ilişkilerine, kişisel rant aracına dönüşmüş olmasına tepki duyan kesimler var.
Bu kesimleri, anket firmalarımız, 'kararsızlar' diye tarif ediyor. Bu insanlar kararsız filan değil, bu insanlar son derece kararlı, son derece politik bilinçli, yurttaş sorumluluğu olan, ahlaki hassasiyeti olan insanlar. Siyasette seviye istiyorlar.
Bu kesimin bir fanatik tutumu olmadığı için, bir angajmanı olmadığı için ufkunun daha açık olduğunu, herhangi bir parti angajmanı olmadan ülke çıkarlarının gerektirdiği siyasal girişimlere açık olduklarını düşünüyorum. Bu açıdan da bu kesimin siyasete katılabileceği bir zeminin inşasına, bir platformun inşasına ihtiyaç var.
Ama bunun önce fikrî olarak netleşmesi lazım. Örneğin bu kesim ne istiyor, kimlik siyasetine nasıl bakıyor, kutuplaşmaya, kamplaşmaya karşı neden tepkili, ekonomik sorunların çözümünde mevcut siyasetçileri neden yetersiz görüyorlar? Bu kesimin beklentisini, siyasete katılımını kolaylaştıracak formülleri bulmak zorundayız. Bu formüller bugünkü siyasi partilerin daha çok kimlik eksenli siyaseti olmaması gerektiği arayışındayız. Ama bunun hem düşünsel anlamda netleşmesi hem toplumsal örgütlülüğe dönüşmesi gerekiyor.
Bu bir siyasi partiye dönüşebilir mi? Bence 120'nin üzerinde siyasi parti olmasına rağmen hâlâ kararsız seçmen varsa ya da partilerine kerhen oy veren seçmen varsa siyasette aslolan toplumun önünü açmak ve siyasete uzak duran kesimleri siyasete taşımaktır. Hâlâ bir boşluk varsa, hala kararsız seçmen anketlerde ciddi bir yekûn oluşturuyorsa… Keşke mevcut partiler bu kesimlere hitap edebilse ve onların siyasete olan güvenini artırarak siyasete katabilse.
Söylediklerinizden şunu anlıyorum; bunun düşünsel zeminini oluşturmak sizin için önemli ve şu an çalışmanın bu aşamasındasınız. Bu çalışma ilerlerse ve güçlendirebildiğiniz takdirde bir siyasi partiye de dönüşebilir.
Gayet tabii. İhtiyaç kendisini hâlâ hissettiriyorsa, toplumsal destek de buna imkan veriyorsa... Bu mevcut partiler her yeri tapulamışlar gibi bir yaklaşım zaten demokratik kültüre aykırıdır. Ortada boşluk varsa da burada 'Neden böyle bir şey yapıyorsunuz?' diye suçlanmak yerine aslında toplumun siyaset dışındaki kesimlerini siyasete taşıdığımız için takdir edilmemiz, desteklenmemiz lazım. Bunu ne kadar başarabiliriz, tabii ki toplumsal teveccühe, ilgiye bağlı.
Partiyi önümüzdeki seçimlere yetiştirmeyi mi planlıyorsunuz?
Biz biraz farklı bir çalışma biçimi öngörüyoruz. Israrla şunun altını çiziyoruz, Türkiye'de öncelikle yeni farklı bir siyasal fikre ve siyasal harekete ihtiyaç var diyoruz. Bu siyasal fikir ve siyasal hareket bizim şu anda görüştüğümüz arkadaşlarla ortaklaştığımız, çabası içine girdiğimiz boyutudur.
Bunun bir partiye dönüşmesi, ilk seçime yetişmesi konusu tartışma düzeyinde devam ediyor. Toplumla tartışarak olgunlaştırmamız lazım. Kapalı kapılar ardında benim ya da arkadaşlarımın kararını vereceği bir şey değil bu. Toplumsal sahiplenmeyle o aşamaya gelmeli. Yoksa bir hevesle, 125 partiden bir tanesini de biz kurabilir, buna gücümüz yeter. Ama bizim aradığımız böyle bir parti değil.
Yani zaman vermek için çok mu erken?
Bu biraz çabalarımızda alacağımız mesafeye ve seçim tarihine bağlı. Seçimin zamanında yapılacağı varsayıldığında bu hâlâ bizim için mümkün ve yetiştirilebilir. Başka bir gelişme olursa bu pratikte zaten hukuki süreç açısından gerçekçi olmayabilir.
Bu durumda da biz toplumsal muhalefete katkı yapmak, toplumsal dinamiklerin siyasete katılımının desteklenmesine dair çalışmaların içerisinde zaten olacağız.
9367,77%3,72
34,47% 0,05
36,42% 0,21
2956,00% 0,72
4956,37% 0,55