Tarih: 11.09.2021 21:20

 AŞI KARŞITLARI İSTANBUL MALTEPE'DE MİTİNG YAPTI

Facebook Twitter Linked-in

Dünya Sağlık Örgütü'nün (DSÖ) Türkiye'deki ofisinin 'imtiyazlı statüsü'nün dışında; PCR, aşı, maske, HES kodu zorunluluğunun kaldırılmasını isteyen Dilipak, değerlerine sahip çıkmayan siyasi partilere oy vermeyeceklerini söyledi. Dilipak, COVİD-19'daki değişimlere dikkat çekerek 'Siz hangi mikroba aşı yaptınız?' diye sordu.

Maltepe Kaymakamlığı'nın Covid-19 bulaşı riskini artıracağı gerekçesiyle reddettiği aşı karşıtlarının mitingi İstanbul Valiliği'nin izin vermesi üzerine bugün yapıldı. Ülkenin çeşitli şehirlerinden otobüslerle getirilen kişilerle bazı İstanbullular Maltepe Meydanı'ndaki mitinge saat 14.00'den itibaren geldi. 'Büyük Uyanış' adı verilen mitingin toplanma alanına girişler tek noktadan, HES kodu sorgulanmadan yapıldı. Çoğu maskesiz olan katılımcılara polis girişte maske uyarısı yaparak ücretsiz maske dağıttı. Bazı kişiler ile polis arasında bu nedenle tartışma çıktı, maskesini yere fırlatanlar olduğu gibi, giriş yaptıktan sonra maskesini çıkartanlar büyük çoğunluğu oluşturdu.

Miting alanına gelenler, “Bilim kurulu değil politbüro”, “Sağlık Bakanlığı aşı pazarlama ofisi değil”, “Türk milleti aşı kobayı yapılamaz” yazılı dövizler taşıdı. Aşı karşıtları, miting öncesi ve sırasında Sağlık Bakanı Fahrettin Koca için 'istifa' sloganları attı. Alanda maske ve mesafe önlemlerine dikkat edilmesi için anonslar da yapıldı. Ancak alandaki vatandaşların büyük kısmının maskesini takmadığı görüldü. Dilipak’ın çağrısı üzerine mitinge katılanlar yanındaki ile el ele tutuştu.Mitingde, gazeteci-yazarlar Abdurrahman Dilipak, Hamza Yardımcıoğlu, araştırmacı yazar Erkan Trükten, Dr. Bilgehan Bilge, sanatçı Bora Gencer, yazar Sema Maraşlı, Avukat Zafer Ege, aktivist Cemil Can konuşma yaptı.

'İNSANLAR CAMİLERDE BİLE BİR ARAYA GELEMEDİ'

Yeni Akit Yazarı Dilipak, mitingde yaptığı konuşmada, pandemi sürecinde insanların bir araya gelmesinin engellenmeye çalışıldığını, camilerde bile bir araya gelemediklerini söyledi. Dilipak, 'Sosyal mesafeyi koruyun dediler ama kongrelerde bir araya geldiler ya da başka yerlerde. 'Hijyene dikkat edin' dediler. Herkesin eli kimyasal, hijyenik maddelerle egzama olmaya başladı. Şifa diye hastalığı verdiler. İş yerlerini kapattılar. Okullar kapandı, ibadet yerleri engellendi. Akraba, arkadaş ziyaretleri bitti. 'Tokalaşmayın, sarılmayın' dediler. Siz arkadaşınızın elini tutun inşallah. Şimdi biz birlikteyiz, bu oyunu bozacağız' dedi.

'BU DEĞERLERİ SAVUNMAYAN PARTİLERE OY YOK'

'Devlete sadakatimizin, kendilerinin millete sadakatiyle sınırlı olduğunu onlara bir kez daha hatırlatıyoruz' diyen Dilipak, 'Devletin anayasa ve yasaların varlık ve meşruiyetinin temelinde yatan gerçek budur. Bundan sonra bakacağız bu değerleri savunmayan partilere ve adaylara oy yok. Bu değerleri savunmayan parti, vakıf, dernek, sendika market, firma, marka o her kimse onlarla her türlü ilişkimizi keseceğiz. Onların müşterisi de olmayacağız' diye konuştu.

'SİZ HANGİ MİKROBA AŞI YAPTINIZ?'

Abdurrahman Dilipak, DSÖ'nün Türkiye'deki ofisinin acilen 'imtiyazlı statüsü'nün dışında; PCR, aşı, maske, HES kodu zorunluluğunun da kaldırılmasını istedi. Dilipak, “aşıya karşı olmadıklarını, dayatılmasına karşı olduklarını” söyledi. Dilipak, 'Önce şunu bir kere daha düzeltelim: Biz aşıya karşı değiliz. Aşının dayatılmasına karşıyız. Bu aşının mahiyeti nedir diyoruz. Bunun içinde ne var? Kaldı ki 'Beş yılda yapılacak aşıyı altı ayda yaptık' dediniz. Altı ayda yaptığınız aşıyı altı ayda da ürettiniz. Bunu dağıtmanız üç ay sürdü. Uygulamanız iki ay sürdü. Bir buçuk yılda bu mikrop dediğiniz şey 17 defa mutasyona uğradı. 7 defa varyant yaşandı. Siz hangi mikroba aşı yaptınız?' diye sordu.

'DENENMEMİŞ SIVILARIN VÜCUDUMUZA ZORLA ENJEKTE EDİLMESİNİ KABUL ETMEYECEĞİZ'

Okullarda alınan önlemler hakkında konuşan Dilipak, 'Öğrencilerimize tarama adı altında aşı ya da PCR testi yapılmasını çocuklarımızın ağzına, burnuna çöp sokulmasını reddediyoruz. Pazartesi günü bütün okul velileri olarak okul müdürlerine, milli eğitim il ve ilçe müdürlükleri ve CİMER'e başvuruda bulunmaya çağırıyoruz. Çocuklarımızın bedensel bütünlüğüne bir müdahale olan, içeriği bilinmeyen ve kimi daha önce denenmemiş sıvıların vücudumuza zorla enjekte edilmesini asla kabul etmeyeceğiz' diye konuştu.




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —