Cahit Tamur, Eyyup Yaşar, Fuat Bor ve Hüseyin Duman, haklarında verilen müebbet mahkumiyet kararının gözaltındayken avukat olmaksızın alınan ifadelere dayandırıldığı ve yargılamanın çok uzun sürdüğü gerekçesiyle 2008 yılında Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne başvurdu. AİHM iddiayı haklı buldu. Başvuruculara tazminat ödenmesine ve yeniden yargılama yapılmasına karar verdi. Ancak Diyarbakır 7. Ağır Ceza Mahkemesi itirazı reddetti. Bunun üzerine dosya 2018 yılında Anayasa Mahkemesi’ne taşındı.
Anayasa Mahkemesi başvurucuları haklı buldu. Mahkeme kararında şu tespitlere yer verildi:
Gözaltında avukata erişim imkanı sağlanmamasının mevzuata dayalı yerleşik bir uygulamadan kaynaklanması ve bu sırada elde edilen ifadelerin mahkumiyet kararına esas alınması müdafi yararlanma hakkının ihlali sonucunu doğurur.
Hakim veya mahkeme önünde doğrulanmayan, müdafi yardımı sağlanmadan alınan kolluk beyanlarının mahkumiyete esas alınmaması gerekir.
İncelenen başvuruda AİHM’in ihlal kararına rağmen yargılamanın yenilenmesi talebinin reddedilmesi nedeniyle adil yargılanma hakkı kapsamındaki müdafi yardımından yararlanma hakkının ihlal edildiği sonucuna varılmıştır. Dolayısıyla ihlalin mahkeme tarafından kaynaklandığı anlaşılmaktadır.
Bu durumda müdafi yardımından yararlanma hakkının ihlalinin sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmasında hukuki yarar bulunmaktadır.
OYBİRLİĞİYLE YENİDEN YARGILANMASINA…
Müdafi yardımından yararlanma hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın kabul edilebilir olduğuna,
Anayasa’nın 36. maddesinde güvence altına alınan adil yargılanma hakkı kapsamındaki müdafi yardımından yararlanma hakkının ihlal edildiğine,
Kararın bir örneğinin müdafi yardımından yararlanma hakkının ihlalinin sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmak üzere (kapatılan) Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesi yerine bakan mahkemeye gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi.