Tarih: 10.12.2021 10:59

ANAYASA HUKUKÇUSU SERAP YAZICI: UMARIZ Kİ TÜRKİYE BİR AN ÖNCE BU YANLIŞTAN DÖNER”

Facebook Twitter Linked-in

 Yazıcı, 'Türkiye’nin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararlarına uymama diye bir lüksü yok. Hukuken biz bunlara uymak mecburiyetindeyiz. Uymamak, sözleşmeyi ihlal etmek anlamına geliyor.' dedi.

Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Serap Yazıcı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Biz, Avrupa Birliği’nin Kavala’yla, Demirtaş’la, şununla, bununla ilgili aldığı kararları tanımıyoruz” sözleri için, “Hukuki realiteyle bağdaşan açıklamalar değil. Türkiye’nin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararlarına uymama diye bir lüksü yok. Hukuken biz bunlara uymak mecburiyetindeyiz. Uymamak, sözleşmeyi ihlal etmek anlamına geliyor. Umarız ki Türkiye bir an önce bu yanlıştan döner” dedi.

Serap Yazıcı, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Biz, Avrupa Birliği’nin Kavala’yla, Demirtaş’la, şununla, bununla ilgili aldığı kararları tanımıyoruz” sözlerini değerlendirdi.

“UMARIZ Kİ TÜRKİYE BİR AN ÖNCE BU YANLIŞTAN DÖNER”

Yazıcı, Türkiye’nin 1989 yılında AİHM kararlarının bağlayıcılığını kabul ettiğine işaret ederek şunları söyledi:“Sayın Cumhurbaşkanı’nın bu açıklamaları hukuki realiteyle bağdaşan açıklamalar değil. Biliyorsunuz; Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi, Avrupa Konseyi bünyesinde akdedilen bir sözleşme. Türkiye, Avrupa Konseyi’nin kurucu üyelerinden biri. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ni 1950’de Türkiye imzaladı. 1954’te onayladı. 1987’te Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne bireysel başvuru hakkını kabul etti. 1989’da Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarının bağlayıcılığını kabul etti.

2004 Anayasa değişikliği, bizzat Sayın Erdoğan’ın lideri bulunduğu Adalet Kalkınma Partisi’nin girişimiyle gerçekleştirildi. Ve bu değişiklikle beraber temel hak ve hürriyetlere ilişkin uluslararası sözleşmeler, bizim ulusal kanunlarımızın üzerinde bir statüye yükseltildi. Dolayısıyla bütün bu hukuki tablo karşısında, Türkiye’nin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarına uymama diye bir lüksü yok. Hukuken biz bunlara uymak mecburiyetindeyiz. Uymamak, sözleşmeyi ihlal etmek anlamına geliyor. Umarız ki Türkiye bir an önce bu yanlıştan döner.”




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —