Habertürk gazetesi yazarı Fatih Altaylı, yargılama sürecinde yaşananlarla hukuk tarihine bir 'skandal' olarak geçen Gezi Parkı davasıyla ilgili bir köşe yazısı kaleme aldı.
Hukukçuların mantıklı bir gerekçe bulamadığı davada, İş insanı Osman Kavala'nın ağırlaştırılmış müebbet, Mücella Yapıcı, Çiğdem Mater, Mine Özerden, Can Atalay, Tayfun Kahraman, Yiğit Ali Ekmekçi ve Hakan Altınay'ın 18'er yıl hapis cezasına çarptırılmıştı.
Altaylı, davanın son derece hukuksuz biçimde sonuçlandığını ancak yine de Türkiye için umut olduğu görüşünü dile getirdi. Mahkeme heyetinde yer alan ve karara katılmayıp delillerin usule uygun toplanmadığını dile getirerek muhalefet şerhi düşen kıdemli üye Kürşad Bektaş'a dikkat çeken gazeteci, şöyle devam etti:
'Karara muhalif hakim 'Delillerin usulüne uygun toplanmadığını, delil olarak kabul edilen dinlemelerin gerekli yasal yollar takip edilerek yapılmadığını, bazı dinleme izinlerinin sonradan alınmış olmasının hukuka aykırı olduğunu, bunların hiçbirinin delil sayılamayacağını, hukuksuz delile dayanarak hukuki bir karar oluşturulmasının mümkün olmadığını, tüm bunlar delil olarak kabul edilse bile ortada suçlamayı geçerli kılacak somut bir kanıt olmadığını' belirterek karara katılmadığını açıkça yazmış.
'İKTİDARIN KENDİSİNE YAPABİLECEKLERİNDEN ZERRE ÇEKİNMEDİ'
Siyasetin baskısından, bu davaya büyük önem atfeden iktidarın kendisine yapabileceklerinden zerre çekinmeden, zerre geri adım atmadan. Büyük bir yüreklilikle. Belki yarın sürülecek ama Türk hukuk tarihine altın harflerle yazılacak bir hakim.
'HANGİ ÜLKEDE YAŞIYORSUNUZ?'
Ve tabii herkes ama herkes Mahkeme heyetindeki AK Parti milletvekili aday adayı olmuş üyeden söz ediyor. Sonra böyle bir şeye şaşırmışçasına. Allah aşkına hangi ülkede yaşıyorsunuz? Kaç kere yazıp, söyledik hiç mi okumadınız.'