İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, 'Memleket Gezileri' kapsamında Sinop'un Durağan ve Boyabat ilçelerini ziyaret etti. Esnafın derdini dinleyen Akşener'e vatandaşın ilgisi de yoğundu. Akşener, ziyareti sonrası kent meydanında vatandaşlara seslendi.
Akşener'in esnaf ziyaretinde öne çıkan dialoglar şöyle:
“BU KADAR SOYULMA OLUR MU BU MİLLETİ?”
Emekli olduğunu söyleyen bir vatandaş Akşener’e gelen elektrik faturasındaki KDV fiyatını göstererek isyan etti, 170 lira elektrik parasının KDV’sinin 145 lira olduğunu söyleyen vatandaş, “Bu neyin nesi? Bu kadar soyma olur mu bu milleti?” diyerek isyan etti.
'FIRINCI ESNAFI YÜKSEK UN FİYATLARINDAN ŞİKÂYETÇİ'
Bir ekmek fırınına giren Akşener buradaki esnaf yüksek un fiyatlarından şikayet ederek, “Geçinemiyoruz, Esnaf yardım alıyordu, son 8 aydır yardımları alamıyoruz o da gitti. Pandemi döneminde herkes evinde ekmek yapmaya başladı. Biz hiç işçi çıkarmadık. Un fiyatları aldı başını gidiyor, 250 gram ekmek 2 lira” dedi.
'BENİM İÇİN O PARTİ BİTTİ; AÇIM AÇ..'
Esnaf ziyareti sırasında Akşener'i durduran bir vatandaş ise iktidarı eleştirerek, “Benimle ilgilenmedi. Beni yere vurdu. Ben 20 sene ona çalıştım. Bundan sonra benim için o parti bitti. Ben açım aç. Suriyelileri doyurdu. Ben açım. Ben kanser hastasıyım. 17 çeşit hastalık” diyerek Akşener’e dert yandı.
'ÇAMAŞIR MAKİNASINI, BULAŞIK MAKİNASINI ZİNCİR MARKET NASIL SATAR?'
Zincir marketlerin beyaz eşya sattığından yakınan bir esnaf ise “Bizim malımız 3 bin lira, zincir marketlerde bin 500 liraya mal satılıyor” dedi. Akşener ise beyaz eşya satıcısına, “Ben inanamadım. Çamaşır makinesini, bulaşık makinesini zincir market nasıl satar? Ben inanamadım, sizlerden öğrendim” diye konuştu.
Ziyaret sonrası Durağan ilçesinde halka seslenen Meral Akşener, şunları söyledi:
“Esnafın dükkânında işsiz gençle karşılaşıyorsunuz, o gencin derdini dinliyorsunuz. Tenceresini kaynatmakta zorluk yaşayan kadınla karşılıyorsunuz, onun derdini dinliyorsunuz. Velhasıl kelam ne kadar dertli insan varsa o dükkânların içerisinde karşılaşıyorsunuz ve onların dertlerini dinliyorsunuz. Ben bütün bu bilgileri arkadaşlarımla birlikte alıyorum. Çözüm taleplerini de ele alarak bunları grup konuşmalarımızda konuşuyoruz. Türkiye’ye mal ediyoruz. Arkasından milletvekili arkadaşlarımız soru önergeleri, araştırma önergeleri ve kanun teklifi veriyorlar. Sonuç itibariyle o hafta sizden ne öğrendiysem Türkiye bütün bir hafta o dertleri öğrenmiş oluyor. Bütün siyasi partilerin bu konuda çözüm üretmesini sağlamaya çalışıyoruz.
Dert dinlemek yerine, o derde çözüm üretmek yerine ‘o oymuş, bu buymuş’ şeklinde size hiçbir faydası olmayan bir anlayışla karşı karşıyayız. Allah şahittir. Bunu birlikte yıkacağız. Herkes gelsin bu meydanda size itaat etsin. Nutuk atıp gitmesin. Ama dükkânları gezsin, ondan sonra sizinle görüşlerini paylaşsın. İnşallah 3600’ü çıkarmak bize nasip olacak. Atanamayan iki öğretmen dinledim. Diyor ki ‘Çalışanlar asgari ücrete düşecek.’ Çalışan bunu söylüyor. Atanamayan, gözleri yaş içerisinde atanamadığını söylüyor.”