Sözcü'de yer alan habere göre; Muğla'nın Bodrum ilçesine bağlı Mumcular Mahallesi'nde yaşayan ve önce MHP'den iki dönem ardından AKP'den bir dönem Mumcular Belde Belediye Başkanlığı yapan evli ve üç çocuk babası 51 yaşındaki Kazım Avcı, bugün sosyal medyadan yaptığı açıklama ile partisinden istifa ettiğini açıkladı.
Avcı açıklamasına, “Benim için AK Parti artık AK değildir” sözleri ile başlayarak “Ülkemin Cumhurbaşkanından, ‘Arkadaşlarımızın bir eksikleri bir hataları varsa bunlar da araştırılacaktır burası bir hukuk devletidir babam olsa bunu yapandan hesabını sorarım’ demesini beklerken; hak, hukuk, hakkaniyet ve adalet kavramlarının çok uzağına düşecek şekilde kısaca arkadaşlarımıza sahip çıkıyoruz” dedi.
Avcı, şöyle devam etti:
* Oysa mahşerî vicdanda lekelenen insanların en azından aklanma ihtiyaçları vardır. Ben 2000 yılında iktidar ortağı olan MHP'den istifa ederek “muhtar bile olamaz” denilen Tayyip Erdoğan'ın safına geçtim.
* Kendisiyle evinde yaptığım görüşmemde bana “Başkan, gençsin istikbalin var, bizim kuracağımız parti Bodrum'da karşılık bulmaz, tekrar seçilemezsin” diye uyardığında cevabım “Abi ben ikbal ve istikbal peşinde değilim, sizin davanız benim davamdır, biz İmam Hatipliyiz, seçilemezsem de Ulubatlı Hasan gibi şimdiden bayrağı dikmiş olurum” dediğimde, yerinden kalkarak bana sarılmıştı. Şahsen ben bu bilinç ve inançla katıldım onun hareketine.
“TAYYİP ERDOĞAN SEVDALISI OLMANIN BEDELİNİ HAPİS YATARAK ÖDEDİM”
Avcı, AKP'nin içinden her kesimden insanlar olduğunu belirterek yaptığı açıklamada “Bu partinin içinde her kesimden kişiler vardı ve bunların karakter olarak en tehlikelisi Cemaat (sonradan FETÖ) ile benim AKP’li dediğim; ikbal, istikbal ve ihale peşinde koşan güya muhafazaKÂRlar olmuştur. Ben ise sonradan terör örgütü olduğu anlaşılan cemaatin, şahsımın ayağını kaydırmak için hazırladığı kumpas soruşturmaları nedeniyle 4 ay tutuklu kaldım “örgüt lideri” suçlamasıyla. Var mı Muğla'da başka? Diyeceğim o ki ben, gerçek Ak Partili ve Tayyip Erdoğan sevdalısı olmanın bedelini ödedim siyasette” dedi.
“SÜLEYMAN SOYLU, ERDOĞAN İÇİN BAŞ HIRSIZ, DİYORDU”
Geçtiğimiz yıl yapılan AKP ilçe başkanlığına adaylığını koyan Kazım Avcı, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile de ilgili açıklamalar da yaptı.
Avcı “DP başkanı olan Süleyman Soylu 2008 yılında beldeme gelerek yaptığı konuşmasında Tayyip Erdoğan için ‘Yolsuz, baş hırsız, onu yargılatacağım, hesap sormazsam namerdim’ şeklinde hakaretler savurduğu için kendisine tepki göstermiş, çok ısrar etmesine rağmen yanına bile oturmamıştım. Acaba Tayyip Bey, çete lideri Peker'in söylediklerini sadece Peker mi biliyor sanıyor? Millet biliyor millet ve zaten bunlar kaç zamandır sokakta konuşulan şeylerdi. O sadece 20 senedir üzerine oynadığı atın kendisini tepmesi nedeniyle konuştu. Onun için biz, teşkilatları bu FETÖ iltisaklılardan ve AKP'lilerden kurtaralım diye çabaladık kongrelerde ama nafile. İddiam odur ki Ak Parti şu haliyle ele geçirilmiş bir partidir. Yanlış işler yapanların, kanunsuz iş yapanların koruyup kollandığı el üstünde tutulduğu bir parti görünümü vermektedir. Kaç seçimdir balkon konuşmasında mesajı aldık gereğini yapacağız” deyip gereği yapılmamıştır” diye konuştu.
“HAKKIMI HELAL ETMİYORUM”
Avcı açıklamasının sonunda ise istifasına neden olan olayları şu şekilde sıraladı:
1- Süleyman Soylu'nun açıklamaları,
2- Mehmet Ağar/Tolga Ağar iddiaları,
3- Erkam Yıldırım hakkındaki iddialar ile ilgili olarak Cumhurbaşkanımızın “bunlar bizim arkadaşlarımız, onların yanındayız” açıklamasıyla, haklarındaki şaibelerin kalkacağı, adaletin tesis edilmiş sayılacağı sanılmamalıdır. Türkiye Cumhuriyeti devleti bir hukuk devleti ise, her karanlık iş ve ilişki er geç aydınlanacaktır. Bu ayrı mesele. Ama asıl mesele benim için şudur: Adanmış bir ruh hali ile mücadele ettiğim hareketin, benim inandığım bir dava hareketi (Nebevî) olmadığına şahit oldum bugün. Üzülerek gördüm ki biz aldatıldık. Bu nedenle, madem ki Reis gereğini yapmıyor biz bize düşen gereği yapalım. Ak Parti üyeliğimden istifa ediyorum ve hakkımı helal etmiyorum.