Tarih: 20.03.2021 01:48

AHMET TÜRK'TEN GERGERLİOĞLU'NA ZİYARET

Facebook Twitter Linked-in

Halkların Demokratik Partisi'nin (HDP) milletvekilliği düşürülen ismi Ömer Faruk Gergerlioğlu'nun, HDP milletvekilleri ile birlikte Meclis'te yaptığı “Adalet Nöbeti” sürüyor. Gergelioğlu,siyasetçi Ahmet Türk ve İnsan Hakları Derneği adına kendisini ziyaret eden akademisyen Kerem Altıparmak ile ortak bir basın açıklaması yaptı.  
'DEVLETİN SAĞLADIĞI YOLLARDAN GİTTİK'
Gazetecilerin 'İddianameye bakacak olursak Meclis konuşmaları, İmralı’daki görüşmeler gibi birçok konu yer alıyor. Siz düşünüyorsunuz bu gerekçeler hakkında?' şeklindeki sorusunu yanıtlayan  Türk, 'Barış görüşmeleri sürecinde adaya ilk gidenlerden biriydim. Herhalde yüzerek gitmedim, yüzme şansım da yoktu. Herhalde devletin sağladığı yollardan gittik, onların talebi üzerine bu görüşmeler başladı ve bir barış sağlanması konusunda bir mutabakat vardı ama istenilen netice alınmadı ve bu süreç sona erdirildi. Bu görüşmelerin aktörleri şu anda burada değil, arkadaşlarımız bu görüşmeleri sürdürdüler ben ilk görüşmeleri yaptım daha sonra hükümetle bu görüşmeleri yapan arkadaşlarımız gerektiğinde bu gerekli açıklamaları yaparlar' ifadelerinde bulundu.
DARBE SADECE BOMBA ATARAK OLMUYOR:
Üç gündür nöbette olduğunu  belirten Gergerlioğlu, 'Meclis'e niye darbe yapıldı? Meclis'e darbe sadece bomba atarak mı yapılır?. Hayır darbe sadece bomba atarak olmuyor, işte gördünüz. A’dan Z’ye haksız hukuksuz bir yargı süreci sonrası 90 bin kişinin oyunu almış, Kocaeli halkının oyunu almış Ömer Faruk Gergerlioğlu anayasal bir takım oyunlarla Meclis'ten ekarte ediliyorsa milletin vekili olarak onu getirdiği Meclis'e darbe yapılıp Meclis'ten uzaklaştırılıyorsa, cezaevine gönderilmeye çalışılıyorsa buna karşı durmak bizim en temel meşru hakkımızdır ve barış talebimizdir.' diye konuştu.
GERGERLİOĞLU VE TÜRKDOĞAN'IN DURUMU PARALEL
Toplantıda konuşma yapan Altıparmak ise Gergerlioğlu’nun başına gelenler ile bugün gözaltına alınan İnsan Hakları Derneği Eş Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan’ın başına gelenler arasında çok önemli paralellikler olduğunu söyledi. Altıparmak şöyle konuştu:
'Burada sürpriz bir şekilde bulunuyorum. Her ne kadar Ömer Bey'in avukatlığını yapsam bile İHD adına buradayım. İHD adına Öztürk Türkdoğan burada olacaktı. Ama insan hakları savunucularının kaçınılmaz sonuçlarından biri. Biraz AİHM kararında Demirtaş kararında tespit edildiği gibi öngörülemez bir terör ile mücadele mevzuatı ve örgüt üyeliği tanımı var. Eş Genel Başkanımız da birçok insan hakları savunucusu örgüt üyeliği ile itham edildiği için gözaltına alındı. Pek çok dosyada olduğu gibi dosya üzerinde kısıtlılık kararı var. Ancak Ömer Faruk Gergerlioğlu’nun başına gelenler Öztürk Türkdoğan’ın başına gelenler çok önemli paralellikler var. Her ikisi de Türkiye’de herkesin hakkını amasız fakatsız, diline dinine ve kimliğine bakmaksızın yıllardır savunan insanlardır. Türkdoğan 13 yıldır İHD’nin Eş Genel Başkanı, insan haklarının değerlerini temsil eden önemli bir figür ve kendisi tıpkı Ömer bey gibi bizzat, derneğimiz İçişleri Bakanlığı tarafından hedef haline getirildi, derneğimize “canı çıkasıca” ifadesi kullanıldı. Biz Türkdoğan’ın gözaltına alınmasıyla bu konuşma ve insan hakları savunucularına yönelik tavrın arasında önemli bir paralellik olduğunu düşünüyoruz. Ömer Faruk Gergerlioğlu insan haklarını savunduğu için vekilliği düşürüldü Türkdoğan da insan haklarını savunduğu için bugün gözaltına alındı'
'YARGITAY ONAYLASA BİLE HÜKÜMSÜZ'
Gergerlioğlu'nun dosyasına değinen Altıparmak, 'AYM başvurusu var bir de düşme ihtimaline karşı bir başvuru daha yapılacak. Meclis'in başkanının bir milletvekilliğinin hüküm verilmesi sebebiyle düşürülmesi konusunda karar vermesine dair sınırsız bir takdir yetkisi var mıdır? Bunu sormak istiyoruz. Bir Meclis Başkanı, anayasanın 83’üncü maddesi gereğince kural olarak hangi koşullar altında bu takdir yetkisini kullanmaktadır? Bir hukuk devletinde herhangi bir kişinin hukuki bir denetime tabi olmaksızın keyfi ve sınırsız bir şekilde hareket etmesi kabul edilemez. Bunun için en az 3 husus dikkate alınmalıdır.' diye konuştu.
Altıparmak şunları sıraladı:
'Birincisi bir milletvekilliğinin dokunulmazlığı gerçekten kaldırılmış mıdır, kaldırılmamıştır. Çünkü Anayasa'nın 14. maddesi uyarınca kaldırıldığı söylenen dokunulmazlık 14. maddenin öngörülemezlik ve sınırsızlığı nedeniyle uygulanamaz bir hükümdür. 14. maddenin son fıkrası bu maddede gösterilen durumların uygulanması için bir kanun çıkarılması gerektiğini söylüyor. Nerededir bu kanun? Onun için Ömer Faruk Gergerlioğlunun dokunulmazlığı kaldırılmamıştır. Kaldırılmadan yapılan bir yargılama bir dava şartı olmaksızın yapılan bir yargılama olduğu için Yargıtay onaylasa da yok hükmündedir. İkincisi, Meclis Başkanı eğer bir takdir yetkisi kullanacak ve sınırsız değilse bir milletvekilinin ifade özgürlüğünü kullandığı bir durum için bu takdiri kullanamaz. Katil için tecavüzcü için kullanır ama ifade özgürlüğünü kullanan bir milletvekili için kullanamaz.'
AHMET TÜRK:  KUTLAMAYA GELDİM 
'Bir söz var 'batı cephesinde değişen bir yok' diye. 30 yıldır yaşadıklarımızı bugün tekrar yaşıyoruz.' diye konuşan Ahmet Türk, 'Bildiğiniz gibi 94’lerde Meclis abluka altına alındı, polisler Meclis içine girdi, bazı arkadaşlarımız Meclis'te gözaltına alındı. Bugün aynı şeyleri yaşıyoruz. Çok değerli arkadaşımızı ziyarete geldim. Kendisine geçmiş olsun demiyorum, kendisini kutlamak için geldim. Barış demokrasi ve insan hakları mücadelesinden dolayı kutlamaya geldim. Çünkü biliyoruz ki hiçbirimiz milletvekili ya da belediye başkanı olmak için siyaset yapmıyoruz. Halkımızın demokrasi ve özgürlük mücadelesini desteklemek için, onun taleplerini yerine getirmek için buradayız, bunun mücadelesini yapıyoruz.' ifadelerinde bulundu.
'GÜÇLENEREK ÇIKACAĞIZ'
94 yılında dokunulmazlıklar kaldırıldığınde cezaevine girdiklerini anımsatan Türk, şöyle konuştu:
' DTP kapatıldı, vekilliğimiz düşürüldü, yasaklı hale geldik. Vekilliklerin kaldırılması cezaevi süreçleri bize bir şeyi gösterdi, hep güçlenerek çıktık. Çünkü halkımız yanımızda oldu, halkımız niçin mücadele verdiğimizi, niçin aday olduğumuzu bildiği için biz güçlenerek çıktık. Bugün de partinin kapatılması için bir dava açıldı, AYM’ye başvurdu. Sonuç ne olursa olsun güçlenerek çıkacağız. Demirel’in dediği gibi çareler tükenmiyor, biz çaresiz değiliz. Elbette ki arkamızda halkımızın desteği olduğu müddetçe bu konudaki siyasetimizi ve halka olan bütünleşme çabalarımızı sürdüreceğiz, bundan kimsenin şüphesi olmasın.'

Duvar




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —