Hasta yakınları “ameliyat dikiş ipi” dahil malzemeleri kendi olanaklarıyla bulmaya çalıştı. Daha sonra başka hastaneden getirilen malzemelerle müdahale edilebildi.İş kazası yaşayan bir vatandaş, parmağı koptuğu için başkent Ankara’nın en köklü hastanelerinden biri olan Gülhane Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne (GATA) başvurdu. Ancak hastane yetkilileri, “parmağı dikecek malzeme olmadığı” gerekçesiyle hastayı ameliyata alamadı.
Hasta yakınları, doktorlar tarafından verilen listedeki malzemeleri akşam saatlerine kadar bulamadı. Akşam saatlerinde ise malzemeler, başka bir hastaneden temin edildi. Askeri hastanelerin kapatılmasının ardından atıl duruma getirilen GATA, Türkiye’nin en kritik ameliyatlarının yapıldığı hastaneydi.
Doktorlar tarafından istenen listede “ameliyat dikiş ipliği, yuvarlak uçlu daylon ya da ethilon marka sutur” gibi her ameliyathanede bulunması gereken temel malzemelerin yer alması dikkat çekti. Hasta, hastanede kopan parmağının dikilmesini beklerken hasta yakınları da medikal malzeme satıcısı dolaşarak malzeme aradı. Ancak hasta yakınları akşam saatlerine kadar malzemeyi bulamadı. Akşam saatlerinde ise GATA, malzemeleri başka hastaneden bularak temin etti. Hasta akşam saatlerinde ancak bu şekilde ameliyata alınabildi.
‘UZMAN EKİP KALMADI’
Cumhuriyet'ten Merve Kılıç'ın haberine göre, Genel Sağlık-İş Genel Başkanı Derya Uğur, GATA’da dahi temel ameliyat malzemelerinin bulunmamasına tepki gösterdi. FETÖ’nün darbe girişiminin ardından askeri hastanelerin kapatıldığını anımsatan Uğur, GATA’nın askeri hastaneyken bilimsel alanda da dünya çapında araştırmalar yapan bir kurum olduğunun altını çizdi.
GATA’da 2016’dan önce savaş ve terör olaylarında vücut bütünlüğü bozulmuş hastalara alanında uzman, meslek hayatı boyunca bu tip vakalarla onlarca kez karşılaşmış hekimlerin müdahale ettiğine dikkat çeken Uğur, “Hekimler, bu tip ameliyatlar için gerekli bilgi birikimine, ekipmana ve donanıma sahiplerdi. Çatışma koşullarında çalışma deneyimleri olan travma cerrahisinde uzman ekipler bu hastanelerdeydi” diye konuştu.
Sağlık Bakanlığı 2019-2023 Stratejik Planı’nda “Sağlık hizmet sunumunda kullanılan malzemelerin dövize bağlı olmasından dolayı kurda yaşanan dalgalanmaların bütçeyi olumsuz yönde etkilemesine” yer verildiğine de dikkat çeken Uğur, “2019 yılında sorunlar adeta itiraf edebilirken 4 yılda önlem alınmadı. Sağlık sistemi 4 yıl öncekinden de geriye gitti” dedi.
‘İKTİDAR TİCARİLEŞTİRDİ’
Uğur, şu ifadeleri kullandı: “Sorun göz göre göre geldi. İktidar için yurttaşın sağlığından daha önemli ne olabilir? Sağlık sistemi sağlığı ticarileştirdi, parası olanın sağlık hizmeti alabildiği sistemden bir an önce kurtarılması gerekiyor.”