ERDOĞAN GEZİ EYLEMCİLERİNE 'SÜRTÜK' DEDİ

ERDOĞAN GEZİ EYLEMCİLERİNE

Cumhurbaşkanı Erdoğan AKP Grup Toplantısı'nda Gezi eylemcilerine 'sürtük' dedi. Erdoğan, "Bu eşkıyalar bira kutularıyla caminin içini pislediler" dedi.

Erdoğan Gezi döneminde 'cami içki içtiler, görüntüleri cuma günü yayınlayacağız' demiş ancak bugüne kadar en ufak bir görüntü yayınlanmamıştı. Dolmabahçe Bezm-i Alem Valide Sultan Camii'nde eylemcilerin içki içtikleri iddiasına müezzin Fuat Yıldırım emniyetteki ifadesinde “Ben içki içilip içilmediğini görmedim. Ben din adamıyım. Yalan söyleyemem. Görseydim zaten müdahale ederdim ve içildiyse de bunu söylerdim” demişti. Yıldırım daha sonra sürgün edilmişti.

Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin Meclis'teki grup toplantısında konuştu.

Gündeme ilişkin açıklamalarda bulunan Erdoğan, "TBMM ne kadar verimli ve etkin çalışırsa ülkemiz hedeflerine o derece hızlı yaklaşır" dedi. Muhalefeti hedef alan Erdoğan, "Bunlar medeni değil, bunlar gayrı medeni" diye konuştu.

Erdoğan ayrıca, yıkım kararı tepki çeken Atatürk Havalimanı ile ilgili "Kısmen havalimanı vasfını sürdürecek" dedi.

5'Lİ ÇETE VE "KAÇIŞ PLANI" ÇIKIŞI

Erdoğan konuşmasının devamında, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun 5'li çeteye verilen kamu ihalelerini iptal edeceklerine yönelik açıklamasına tepki gösterdi. Erdoğan, "Muhalefet, 'Biz gelirsek müteahhitlere ödeme yapmayacağız' diyorlar. Devlette devamlılık esastır. Bu ülkede yargı var. Ödemeye mecbursunuz" ifadelerini kullandı.

Erdoğan, Kılıçdaroğlu'nun "Kaçış planı" ve ABD'deki TURKEN vakfına 1 milyar TL'lik para aktarımı açıklaması üzerine de "Burnundan fitil fitil getirmek boynumuzun borcudur" dedi.

GEZİ DİRENİŞİNİ VE TİP'Lİ VEKİLLERİ HEDEF ALDI

Gezi direnişinin 9'uncu yıldönümü üzerine konuşan Erdoğan, "Gezi olaylarının arkasında hangi güçlerin olduğunu biliyoruz. Bay Kemal oradaydı, başı çeken oydu. Kendileri de terör sevici" diye belirtti.

Türkiye İşçi Partili (TİP) milletvekillerinin 15 Temmuz Şehitler Köprüsü’ne “Her Yer Taksim Her Yer Direniş” pankartı asmaları üzerine konuşan Erdoğan, “Hesabını hukuk önünde verecekler” dedi.

Erdoğan'ın konuşmasında öne çıkanlar şöyle:

"Ülkemizin önünü açan, ufkunu aydınlatan yasama çalışmalarına verdiğiniz katkılardan dolayı teşekkür ediyorum. Samimi çalışmalarınızı takdirle takip ediyorum. TBMM ne kadar verimli ve etkin çalışırsa ülkemiz hedeflerine o derece hızlı yaklaşır.

TUSAŞ tesisini hizmete açtık, Konya-Karaman YHT'yi hizmete sunduk, organize sanayi bölgeleri eğitim merkezlerini hizmete açtık, Söke'de en büyük kağıt fabrikasını açtık, Giresun'da afet konutlarını teslim ettik, 1915 Çanakkale Köprüsü'nü hizmete sunduk, Tokat Havaalanı'nı açtık, Faselis Tüneli'ni açtık, İdlib'de ve diğer bölgelerde 100 bin briket evden tamamlananlarını açtık, Rize-Artvin Havalimanı'nın açılış töreninin gururunu paylaştık.

İstanbul'a talan edilecek bir nimet olarak bakanlar, sadece Fethi sadece Osmanlı'yı değil, Cumhuriyeti de bizim yaptıklarımızı da anlayamazlar. Asıl olan gönüllerin fethedilmesidir. Bugün ecdadımızdan aldığımız ilhamla her yeri eman ve esenlik yurdu haline getirmenin mücadelesini veriyoruz. 29 Mayıs 1453'ü maziden atiye kurduğumuz köprünün en önemli ayaklarından görüyoruz.

Ayasofya'yı yeniden açarak, fethin bağrındaki yarayı kapattık. Yüreği yaslı, mahzun Ayasofya ezanıyla İstanbul'un kalbinde yükselen sancak olarak medeniyetimizde yerini almıştır. Fatih'ten itibaren harap vaziyetteki İstanbul'un büyüleyici güzelliğe sahip olması Avrupalıları cezbetmiştir.

ATATÜRK HAVALİMANI AÇIKLAMASI

Adını Atatürk Havalimanı Millet Bahçesi olarak tescillediğimiz eser şehrin vahası, güzellik anıtı olarak insanımıza hizmet verecektir. Şu anda biz de öyle yapıyoruz. Dünyanın en modern, en işlevsel havalimanlarının başında gelen İstanbul havalimanı ülkemizin yüz akı olarak faaliyetlerine devam ediyor.

Atatürk Havalimanı ise askeri havalimanı, sivil pistiyle kısmen bu vasfını sürdürecek. Biz yurt içi ve yurt dışı seyahatlerimizde Atatürk Havalimanı'nı kullanıyoruz. Yabancı devlet insanları da burada karşılanıyor. Biz Atatürk Havalimanı'na 1006 odalı şehir hastanesi yaptık 3 ayda. Ana muhalefetin hal binasını hastane takdim etmesi gibi milleti aldatma çabasında değiliz. Onlara o yakışır. Sancaktepe'de benzer bir hastaneyi yaptık. Bu iki hastanede de havaalanı var. Yurtdışında ölüme terk edilen vatandaşlarımız vardı ya, bizler oradan ambulans uçağımızla aldık, getirdik burada tedavileri devam ediyor.

Dün yeni bir haber geldi, Almanya'da yaşlı ama artık ölüm vaki dediği hastamız var. Televizyonda gördüm, biz yine elimizden geleni yapacağız. Biz batının veya batılının yaptığı gibi ölümü gözleyenlerden değiliz, her an ölecekmiş gibi hazırız ama kalkıp bir hasta için de 'Bu entübedir, her an gidebilir' diye ağıtlar yakmayız. Rabbim bize verdiği emaneti bizler kullanmaya mecburuz.

YAP-İŞLET-DEVRET YÖNTEMİ

İstanbul Atatürk Havalimanı'nı eski fonksiyonuyla devam ettirmeye çalışmak İstanbullulara haksızlık olacaktı. Türkiye'nin ve İstanbul'un daha uygun bir yerde yeni bir havalimanına ihtiyacı vardı. Yap-işlet-devret yöntemiyle Hazine'ye yük getirmeden ülkemize kazandırdık. Bu havalimanımız dünyada ilklerden, modern, lüks. Bu havalimanımızı daha da geliştiriyoruz. Yolcuların otel ihtiyacı için de gerekli desteği vereceğiz. Pistlerdeki eksiği de giderecekler. İGA belki de dünyada bir numara olacak. Kargo kısmı Atatürk Havalimanı olan yeni havalimanımızı büyütmeye devam ediyoruz.

Atatürk Havalimanı'nda 5 milyon metrekare üzerindeki alanı millet bahçesi yaparak İstanbul'un hizmetine sunuyoruz. Fethi çağrıştırması için 143 bin 500 ağaç dikiyoruz. Vatandaşımızın her türlü ihtiyacını karşılayacak altyapı kuruyoruz. 350 yaşında zeytin ağacının da dikimini yaptık."

KILIÇDAROĞLU'NU HEDEF ALDI

"Bizim yaptığımız her eser gibi İstanbul'daki millet bahçesine çamur atan Kılıçdaroğlu, Van'da terör örgütü ağızıyla konuşarak aklınca Kandil'e selam çakıyor. Bu şehri depremin ardından adeta sıfırdan inşa ettiğimizden haberi yok. Acaba kaç kere Van'da, Erciş'e, Edremit'e gittin? Bugüne kadar biz Van'a takribi 35 milyar harcama yaptık. Edremit adeta denize nazır villa haline geldi. Oraya öyle bir estetik kazandırıyor, Erciş öyle.

Ama Bay Kemal'a sorsanız, Kağıthane'ye Kağıttepe dediği gibi buraya da benzer bir şey der, haritada yerini gösteremez. Van'da eğer bu PKK örgütünün uzantısı olanlar görevde olmuş olsaydı suyu olan bir Van bulamazdınız. Biz onların döneminde bile oraya DSİ'nin görevi olmadığı halde Van'a suyu götürdük. Büyükşehir belediye statüsünde olduğu için suyu kendisinin temin etme zorunluluğu vardı.

İstanbul'u devraldığımızda İstanbul'un suyu yoktu. Kimden almıştık, CHP'den. Ama Bay Kemal bunları bilmez, o bilgi fukarasıdır, siyaset fukarasıdır. İstanbul'u, Ankara'yı yaşadınız. Van'da ilk gecede sizlerin yanınızda olan kimlerdi, Tayyip Erdoğan ve arkadaşlarıydı.

Devletin kaynaklarının terör örgütlerine aktarılmasının önüne geçmek için kullandığımız belediye başkan yönetimini öyle anlatıyor ki sanırsınız ses Kandil'den geliyor. Bay Kemal suyu akmayan musluğu açmak suretiyle çok büyük yatırım yaptığını söyleyecek kadar büyük zavallı. CHP'li belediyelerdeki yolsuzluk operasyonlarını destekleyeceği yerde, belediyeleri engelleme diye takdim ediyor. Hırsızın sırtını sıvazlayan daha büyük hırsızdır. Kılıçdaroğlu safını belli etmiştir. Bu zat inanın yalancı. Bu zat omurgasız, bu zat bir proje, bu zat bir aparat. Kaset komplosundan bugüne Türkiye'nin milli çıkarlarına karşı savaş vermekten başka bir şey yaptığını gördünüz mü?

"ŞAKIR ŞAKIR ÖDEMEYE MECBURSUN"

Ne diyorlar; biz gelirsek bu işleri alan müteahhitlere ödeme yapmayacağız. Siz ne cinssiniz? Devlette devamlılık esastır. Söke söke bu ülkede hukuk var. Şakır şakır ödemeye mecbursun. Bu CHP'li diye ödemeyin demedik, şakır şakır ödedik. Bizde böyle bir kin yok.

Demirtaş'ından Kavalasına ülke ve millet düşmanı teröristleri savunmaktan, Ankara'dan İstanbul'a yürümekten başka çabası var mı? ABD'deki yurt binasını diline dolan kişinin FETÖ'nün, PKK'nın faaliyetlerinden şikayetçi olduğunu görmedik. Kılıçdaroğlu kime hizmet ediyor? Muhammed Ali'nin çiftçiliğine de öğrencilerimizin hizmetine sunarak bu zatı daha da çatlatacağız.

Bu zatın yaptığı her iftirayı burnundan getrmek de öteki dünyada yakasına yapışmak da boynumuzun borcu. Bizim ailemizle uğraşanların cemazi evvelini ortaya dökmesini biliriz, bize yakışmaz. 'Kaçacak' iddiasından, yurt binasına kadar pek çok meselenin etrafında dönüp durması bir proje olmasındadır.

Bu tipler omurgasız oldukları için önce senaryoya, sonra kitlenin rengine göre her şeyi söylerler sonra inkar ederler. Sefil halini, 'Korkudan içeri kaçtılar' diyecek kadar bu karikatür tip için harcadığımız her nefese acıyoruz. Biz doğruları yüzlerine çarpmayınca daha büyük yalanlara, daha iftiralara sarılan bu hadsizlere ağızlarının payını vermeye katlanıyoruz."