GK’nin karnesini ortaya döken İmamoğlu, “CHP’li belediyelerin ‘borç belediyeleri’ şeklinde suçlayan bakan beyin karnesi işte bu kadar bozuktur ve sefil durumdadır” dedi.
AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ‘SGK borcu’ çıkışının ardından CHP’li belediyelere yönelik başlatılan tartışmalar devam ederken İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, dikkat çeken bir açıklama yaptı.
Süreci “CHP’li belediyelerin SGK’ye ve açıkçası vergi borcu varmış gibi başlatılan tartışma halkımıza önemli bir takım verileri aktarmak için de bize fırsat verdi” değerlendiren İmamoğlu, şunları söyledi:
“Özellikle bugün sizlere belediye borçları üzerinden yaratılan tartışmanın gerçek fotoğrafını çekeceğiz. Göreceksiniz ki yönetme becerisini uzun süre önce kaybeden bu hükümet ve hükümetin başı beceriksizliklerini CHP’li belediyelere kara çalıp örtmeye çalışırken aslında kendi başarısızlıklarını bir kez daha ifşa ettiklerini biraz da sizlerin gözleri önüne serelim istiyorum çünkü hoş bir süreç işletilmiyor.
“HALKIMIZA ÖNEMLİ VERİLERİ AKTARMAK İÇİN BİZE FIRSAT VERDİ”
İş yapma anlayışında işin muhatapları hiçbir zaman masada olmadan, konuşmadan, tartışmadan, paylaşılmadan, müzakere edilmeden bir çözüm aramak değil aksine bir cezalandırma, bir çözümsüzlük arayışıyla süreç yönetme tavrı ve tarzı aslında ülkemiz adına, memleketimiz ve devletimiz, devlet anlayışımız adına çok kötü bir dönemi bizlere, kurumlarımıza ve vatandaşlarımıza yaşatmakta. Tabi sadece CHP’li belediyelerin SGK’ye ve açıkçası vergi borcu varmış gibi başlatılan tartışma halkımıza önemli bir takım verileri aktarmak için de bize fırsat verdi.
Önce şunu söyleyelim; bugün 411 belediyesi olan CHP yönetiminin 31 Mart’tan bir gün önce 230 belediyesi vardı. 2019’dan önce daha azdı. Beş yıl öncesine gittiğimizde Türkiye’deki yerel yönetimlerin büyük kısmının bugünkü hükümete mensup belediyeler olduğunu ve borçlanma süreçlerinin aslında ülkemizde ne kadar uzun vadeli olduğunu ve bunun ekonomi temelli olduğunu herkesin görebilmesi mümkün.
VEDAT IŞIKHAN’A ‘BORÇ BELEDİYECİLİĞİ’ TEPKİSİ
İlk olarak SGK’dan başlayalım;
Geçtiğimiz günlerde dinledim. Ünvanında profesör olan bakan sayın Vedat Işıkhan bir canlı yayında şöyle dedi; “CHP belediyeciliği çöp, çamur, çukur, belediyeciliğiydi şimdi bir de buna borç belediyeciliği eklendi. Açıkçası şunu söylemeden geçemeyeceğim; öyle enteresan sistem ve süreç yaşıyoruz ki, birisi kalkıyor bir kelime telaffuz ediyor bir bakıyorsunuz peşi sıra başta bakanlar kurulu olmak üzere aynı kelimeyi dile getiriyorlar. Ya da üçleme yapıyor çöp, çukur olsun. İster önünde profesör olsun ister başka bir şey olsun sıraya dizilip aynı kelimeleri tekerleme gibi sıralamaya çalışıyorlar. Bu aslında ne kadar basiretsiz bir alanla karşı karşıya olduğumuzu, milletimize hiç yakışmayan tavrı sergilemelerinden ötürü de üzüntü duyuyorum. Kendi itibarılarını, birikimlerini, biriktirdiklerini böylesi bir mesele üzerinde böylesi bir anlayış ve gelenek üzerinden perperişan ermelerini üzüntüyle karşıladığımı belirtmek istiyorum. Sayın bakanın performansına gelmeden önce…
Bu çöp çamur dedikoduları, Haliç kokuyor gibi yalanlar geçtiğimiz yıllar boyunca cumhurbaşkanı tarafından da pek çok kez dile getirildi. Vatandaşlarımız bu yalanlara itibar etmedi. Yanıt vermek için sabırla bekledi 31 Mart 2024’e kadar. Ve tabiri caizse, teşbihte hata olmaz tam bir Osmanlı tokadı şeklide yanıtı seçim sandıklarında iktidar partisine patlattı. Bu demokratik uyarıdan ders çıkarmayı ne yazık ki beceremediler. Sayın Işıkhan da aynı cümleleri kurmaya devam ediyor. Yönetimindeki SGK’nın durumu nedir? Sıralayalım…
TEK TEK SIRALADI: BAKAN BEYİN KARNESİ SEFİL DURUMDADIR
-Birincisi 22 yıldır yönettikleri SGK’nın açığını tam üç kat arttırdılar. Böylesi bir süreçte açığını bu kadar büyüten ve belki de ülkedeki insanlarımızın sosyal güvenlik açısından en büyük teminatları olan bir kurumu bu şekilde zayıflattıklarını belirtmek isterim.
-İkincisi yasal olarak mecbur oldukları halde 2016 yılından beri SGK’ye borcu olan şirketleri açıklamıyorlar. Hangi şirketlerin borcunu vatandaştan saklıyorsunuz? Hangi özelliklerinden ve ayrıcalıklarından dolayı saklıyorsunuz? Kamu kuruluşu ve belediyeleri her gün açıklıyorsunuz da neden bu borçlu şirketleri açıklamaktan imtina ediyorsunuz. Kimden korkuyorsunuz ve nedir bu korkunun sebebi? Yılda iki kez açıklama mecburiyeti olduğu halde saklıyorlar.
-Üçüncü olarak açık rekoru kıran SGK’ye vatandaşın vergilerinden sadece 2023 yılında tam 885 milyar lira aktarılmıştır. Bu rakam ne anlama geliyor biliyor musunuz? Neredeyse üstüne üşütükleri ve buradan CHP’li belediyeleri ezeriz dedikleri, belediyelerin borcu diye lanse edilen rakamın tam 10 katı. 2023 yılında SGK’ye aktarılan para bütün belediyelerin borcunun tam 10 katı parayı SGK bütçesine aktardılar.
-Dördüncü olarak son üç buçuk yılda SGK’ye vergilerimizden aktarılan tutar toplamı tam 2.3 trilyon lira. Yani bunu şöyle de düşünebilirsiniz, aslında bu SGK’ye verilen bir borç gibi. Kamuya hizmet eden belediyelerin dile getirilen borcu ne anlama geliyor hacim olarak? Bu üç buçuk yılda aktarılan bu kocaman bütçenin sadece yüzde 4.3’ü kadar. Açık ve net ifade edeyim; CHP’li belediyelerin ‘borç belediyeleri’ şeklinde suçlayan bakan beyin karnesi işte bu kadar bozuktur ve sefil durumdadır. İçimiz yanarak ifade ediyorum ki sefil durumdadır.
Siz önce kötü yönetiminizle batırdığınız SGK’yi düze çıkarın ve ondan sonra bir takım ifadeleri kullanmayı kendinize hak görün sayın bakan. Kendi başarısızlığınızın faturalarını belediyelere kesmeye çalışmayın. Bu büyük batığın sahibiyken her gün hiç yüzleri kızarmadan ekranlara çıkıp rahat rahat konuşuyorlar benim aklım da terbiyem de almıyor. Normalde utanılması gereken bir durumda bile halka ait belediyeleri suçluyorlar.
“FAİZLERLE DENEY YAPAN CUMHURBAŞKANI…”
SGK batık, çok zor durumda. Maalesef Türkiye de SGK gibi çok kötü yönetiliyor. En acısı ‘ekonomist’ olduğunu dile getiren sayın cumhurbaşkanı birkaç yıl önce ekonomi biliminin, ekonomi kurallarının aksine, prensiplerin aksine bazı kararlar aldı. Mucitlik yapılmaya çalışıldı. Bu kararlar sırasında çok sayıda ekonomi bankası, Merkez Bankası başkanı görevlerinden alındı. Tutarsızlık ve istikrarsızlık had safhaya ulaştı. Faizlerle deney yapan sayın cumhurbaşkanı günün sonunda hem sebep dediği faizi hem de sonuç olarak gördüğü enflasyonu patlatmayı başardı.”
İmamoğlu, “Savaştaki Rusya’nın yıllık enflasyonu Türkiye’nin aylık enflasyonundan daha az. Ukrayna’nın yıllık enflasyonu ise bizim aylık enflasyonumuz kadar. Dünyada Arjantin ve Suriye’den sonra Türkiye en yüksek enflasyona sahip üçüncü ülke” dedi.
KAMU BANKALARINI ÖRNEK VERDİ
Kamu bankalarından örnek veren İmamoğlu şunları söyledi:
“Halk Bankası ve Ziraat Bankası kamu bankalarıdır. Her yıl elde ettiği kar üzerinden Hazine’ye aktarılacak pay da artar. Kamu bankalarının kazancındaki azalma ise bütçeyi olumsuz etkiler.
Yani cebinize gelecek paradan azalma olmuş olur. Son 3 yılda sadece iki kamu bankasından ödenen reklam parcaması 5 milyar 784 milyon TL. Aynı iki bankanın ilk 6 aydaki zararı tam 42 milyar lira. Hazineden bu bankalara bu para ödenmiştir.”
“KENDİ BECERİKSİZLİĞİNİZİ BİZE YÜKLEMEYE KALKMAYIN”
“Emekli maaşlarının ödenmesi için belediye borçlarının ödenmesi gerekiyormuş. Bakın nereden nereye değil mi?” diyen İmamoğlu öyle devam etti:
“Emekliye her kuruşu çok gören iktidar sözüm ona bu süreçten bir ajitasyon çıkaracak. Hadi oradan derim ben size. emekli vatandaşlarımız dahil kimin ne yapmak istediğini aslında en iyi anlayan insanlar olacaktır. Bu ülkenin emekçilerinin, çalışanlarının daha iyi yaşayabilmesi için bu ülkenin daha iyi yönetilmesi şarttır. Kendi beceriksizliğinizi sakın bize yüklemeye kalkmayın. Kıstığınız kaynaklarla, bıraktığınız borçlarla, israfı önleyerek, yeni kaynaklar yaratarak belediyeleri biz yönettik.
Sizin yoksullaştırdığınız insanlara hizmet veriyoruz. Kent lokantaları mesela, binlerce insana ucuz ve sağlıklı yemek ulaştırdı. Türkiye’nin dört bir yanında insanlara haysiyetli bir şekilde yardım ulaştırıyoruz. Binlerce öğrencimiz bu dönem açtığımız yurtlarda barınma sorununu giderdi. Sayıları 1 milyona yaklaşan 0-4 yaş arası annelerimiz İstanbul’da ücretsiz seyahat edebiliyor. Yaptığımız kreşlerimiz büyük bir eğitim yatırımı. Bunlar bile yetmez. Biz dünyanın en yarışçı belediyesiyiz. Biz bunları her türlü hizmetimizi engellemeye çalışan bir yönetime rağmen yapıyoruz.”
CUMHURBAŞKANLIĞININ AKP’Lİ BELEDİYEYE GÖNDERDİĞİ 45 MİLYON LİRA! BELGELERİYLE ANLATTI
İmamoğlu, “Burayı can kulağıyla, hayatımda böyle bir şeye rastlamadım, aklıma gelmezdi” diyerek belediyelere Cumhurbaşkanlığı tarafından gönderilen geri ödemesiz paraları anlattı. İmamoğlu şunları söyledi:
5 Ocak 2024 günü, Çekmeköy Belediyesi Cumhurbaşkanlığı’ndan 45 milyon TL yardım talep ediyor. Benim hayatta aklıma gelmez. Biz anca Cumhurbaşkanlığı’na bir imza için başvururuz, o da kentin kasasına hazır kredi girecek diye. Yazı yazıyor Çekmeköy Belediyesi ve 5 Şubat 2024 tarihli belgede görüyoruz ki Cumhurbaşkanlığı şak bu 45 milyon lirayı göndermiş hem de seçimden önce gönderiliyor bu 45 milyon lira. Peki bu para gönderildiğinde belediyenin sigorta ve vergi borcu ne kadardı? 100 milyon lira. Devlete borcu varken yine devletten hem de geri ödemesiz… Milletin parası. 45 milyon lirayı neden gönderiyorsun?
Şimdi diyeceksiniz ki ne kadar yüksek tonda anlattın? Allahın insanı bir tane 45 milyon lirayı Çekmeköy Belediyesi’ne yollamış… Bitmedi ki, aynı şekilde Ocak 2024’te yine hemen seçim öncesi Beyoğlu Belediyesi’ne 45 milyon lira para gönderdi. 2022 Aralık ayı ile Ocak 2024 arasındaki 13 aylık süreçte Beyoğlu Belediyesi’ne yolladığı hibe, para toplam 70 milyon lira. Benim aklımın ucundan geçmez cumhurbaşkanlığından para istemek.
Ben buradan bütün belediyelere tavsiyede bulunuyorum, aklınızdan gelen rakamı yazın Cumhurbaşkanlığı’ndan para isteyin. Bakalım kaçınıza yollayacak? Hatta her birinize tavsiyem SGK borcunuz kadar para talep edin. Gelen parayla SGK borcunuzu ödeyin.
Mesele Çekmeköy ve Beyoğlu değil. İstanbul’daki tüm AK Partili belediyelere seçimden önce 45 milyon lira hibe para göndermişler. Sadece Silivri Belediyesi’ne göndermemişler MHP’li diye. Ortaklarına bile vermiyorlar, bu nasıl ortaklık? Trajikomik gerçekten.
24 ilçe belediyesine seçim için 1 milyar 80 milyon lira para göndermiş bu milletin cumhurbaşkanı. Muhtemelen bir o kadar da İBB başkan adayına gönderdiler.”
“İBB’NİN SGK’YE BORCU YOK”
“İBB’nin SGK’ya tek kuruş borcu yok” diyen İmamoğlu şöyle devam etti:
“Tek borcu biz gelmeden önce var olan bir borç, onu da 2021’de yapılandırdık, ödüyoruz.Toplamda 2.3 milyar borcumuz var, ödüyoruz. Biz ne borçlar ödedik 2019’da göreve geldiğimizde, yine öderiz. Biz israf belediyeciliğini bitirdik, alnımız ak! Borcumuz varmış, bizim namusuyla emeğiyle borçlarını ödeyen iştiraklerimiz var. İGDAŞ bizden önce BOTAŞ’a 7 milyarlık bir borç ödemedi, biz ödedik gelince.
Bu borçların sulh yoluyla ödenmesi konusunda birlikte konuşalım, çözüm bulalım. Biz başkan arkadaşlarımızla Türkiye Belediyeler Birliği çatısı altında konuşuyoruz, her şeyi böyle çözüyoruz. Yakında da bu süreci nasıl ele aldığımızı kamuoyuna da duyuracağız.”
‘KAMUDA MÜLAKAT’ TEKİSİ
İmamoğlu ‘kamuda mülakat kaldırılacak’ sözünü hatırlatarak şunları söyledi:
“14 ay önce bu millete söz verdiniz kamuda mülakatı kaldıracağız dediniz. Nerede? Bunu yapmak için para lazım değil, işçi lazım değil. Bir imza. 14 aydır bu sözü bile tutmama sebebiniz nedir? Hangi kötü alışkanlığınızdan vazgeçemiyorsunuz? Neden hala KPSS’de başarı kazanan gençler mülakatta eleniyor? Siz önce bunun izahını yapın.”
“SULH İÇİNDE ÇALIŞALIM”
SGK borçaları konusunda hazırladıkları ‘yapıcı öneri paketi’ni ilgili makamlara göndereceklerini açıklayan İmamoğlu şu ifadeleri kullandı:
Bu borçların, bu kadar büyük sıkıntıların içerisinde gördüğünüz bu kadar küçük oranda bir öneme sahip olmasına rağmen sulh içerisinde, uzlaşı içerisinde, öyle icra getirerek, şunu yaparak bunu yaparak değil, cumhurbaşkanı dedi diye kraldan fazla kralcılık oynayarak değil bu burçların sulh yoluyla ödenmesi konusunda birlikte çalışalım.
Kimsenin hamasi gündem maddeleriyle halkın gerçek sorunlarını perdelemesine müsaade etmeyeceğiz.