Konu ile ilgili açıklamalarda bulunan Av. Mehmet Yusuf Barak ve Av. Onur Barak, “Bilindiği üzere 7186 sayılı Kanun ile gerçek ve tüzel kişilerce yurt içinde bulunan bazı varlıkların beyanına ilişkin düzenlemeler yapılmıştır. Yapılan bu düzenleme ile 31.12.2019 tarihine kadar beyanda bulunmak gerekmektedir. Sürenin son günlerine girmiş bulunmaktayız.
Gerçek ve tüzel kişiler, yurt içerisinde bulunan para, altın, döviz, menkul kıymet, sermaye piyasası araçları ile taşınmazlarını bağlı oldukları vergi dairesine bildirip, bunun üzerinden %1 vergiyi kanuni süresi içerisinde (31 Ocak 2020 tarihine kadar) ödedikleri takdirde, bu kıymetleri resmileştirmiş ve ekonomik sisteme dahil etmiş olacaklardır.
Taşınmazların beyanı durumunda bunların rayiç bedel üzerinden ayni sermaye olarak değerlendirilmesi zorunludur. Beyan tarihi itibariyle karar alınması ve beyandan sonra 10 ay içerisinde sermaye artışının Ticaret Siciline tescil edilmesi gerekmektedir.
Farklı kişiler veya şirketin ortak veya yöneticileri adına görülen değerlerin de tüzel kişilik adına beyanı mümkündür. Kişiler, yurtdışında mevcut bir tüzel kişilikte ortak iseler eğer, bunlar tarafından getirilen değerlerin de tüzel kişilik adına beyan edilebileceği unutulmamalıdır.
Beyan edilecek dövizler, beyan tarihindeki Merkez Bankası döviz alış kuru üzerinden Türk lirasına çevrilerek beyana konu edilmelidir.
Bildirilen değerlerin tamamı, kanuni defterlere kaydedilecektir. Beyan üzerinden ödenen vergiler gider yazılamayacaktır. Beyan tarihinden sonra bu değerlere serbestçe tasarruf edilebilinir. Ortaklara dağıtılabilinir. İşletmeden çekilebilir. Sermayeye eklenebilir. Ancak hiçbir vergileme yapılamaz ve inceleme ve sorgulamaya konu edilemezler.
Bilanço usulünde defter tutanlar, bu beyan edilen değerleri bilançolarında pasifte “ÖZEL FONLAR HESABI” na yazacaklardır. Serbest Meslek erbapları ile işletme usulüne göre defter tutanlar da bu defterlerin herhangi bir yerine kayıt yapmaları gerekmektedir.
Potansiyel vergi mükellefleri de beyanda bulunabilirler.
Bildirim veya beyan konusu edilen değerler ile taşınmazların satışından dolayı ortaya çıkan zararların mahsubu mümkün olmadığı gibi, hesaplanan verginin de süresi içerisinde mutlaka ödenmesi gerekmektedir. Verginin ödenmemesi halinde beyan geçersiz sayılacak ancak, hesaplanan vergi borç olarak görüldüğünden 6183 sayılı AATUHK hükümlerine göre tahsiline devam edilecektir.
Önemli bir düzenleme olduğuna inandığımız bu imkanlardan yararlanmanın gerektiğine inanıyor ve ilgilileri bilgilendirmeyi görev olarak görüyoruz.” ifadelerini kullandılar.