Milli Eğitim Bakanı (MEB), resmi ve özel eğitim kurumlarının 8. ve 12. sınıf öğrencilerine yönelik 31 Ağustos 2020-6 Haziran 2021 tarihleri arasında “destekleme ve yetiştirme kursları” açabileceğini duyurdu. Özel okullara 19 Ağustos’ta gönderilen yazı ile kurs programının ve kursa katılacak öğrencilerin listesinin, 28 Ağustos’a kadar bakanlığa onay alınmak üzere iletilmesi istendi. Ancak aynı gün akşam saatlerinde gönderilen bir yazı ile özel okulların 20 Ağustos’tan itibaren 8. ve 12. sınıf öğrencilere yönelik “takviye kurs” açabileceği bilgisi paylaşıldı.
“Destekleme ve yetiştirme kursları” için onay süreci işletilirken, “takviye kursların” yazının gönderilmesinden bir gün sonra açılabilecek olması soru işaretleri yarattı.
Eğitim-İş Genel Başkanı Orhan Yıldırım, Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk’un özel okullarının olduğunu anımsatırken, özel okulların istedikleri kadar öğrenci kaydı alamadığını belirtti.
Cumhuriyet'ten Sefa Uyar'a açıklama yapan Yıldırım, “Özel okulların hâlâ yetersiz olan öğrenci kaydını güçlendirmek adına, resmi okullarda henüz başlamayan kursları özel okullarda başlatmanın önünü açtılar” dedi.
‘İSTİYORSA İSTİFA EDER, OKULUNUN BAŞINA GEÇER’
“Devlet okullarında olmayan uygulamanın özel okullarda başlatılmasının, çocuklarının geleceği ve sınav kaygısını kullanarak velileri özel okullara yönlendirme olduğunu” söyleyen Yıldırım, “Eğer istense benzer süreç devlet okullarında da başlatılabilirdi. Veliler, özel okullara muhtaç edilip mecbur bırakılmazdı” ifadelerini kullandı.
Uzaktan eğitime geçilen ilk dönemde özel okulların, velilere para iadesi yapmasının önünün açılmadığını, özel okulların veliler üzerinden ayakta tutulmaya çalışıldığını kaydeden Yıldırım, “Hâlâ ‘özel okulları nasıl desteklerim’ düşüncesi devam ediyor. Milli Eğitim Bakanı’na, kendisinin Milli Eğitim Bakanı olduğunu hatırlatmak isteriz. Özel okulu çok istiyorsa bakanlıktan istifa eder, özel okulunun başına geçer; eğitim öğretimi ne kadar iyi yaptığını göstermek istiyorsa bunu özel okullarında yapar” dedi.
‘TEDİRGİN VE NET DEĞİL’
Okulların yüz yüze eğitime başlayacağı tarih olan 21 Eylül’e yönelik “Açılması için büyük çaba gösteriyoruz” ifadelerinin kullanıldığına dikkat çeken Yıldırım, “Açıyoruz denmiyor, ucu açık bırakılıyor. ‘Açamayabiliriz şartlara ve durumlara göre’ mesajı veriliyor” dedi.
Yıldırım, “Milli Eğitim Bakanı’nın tedirgin ve net olmayan konuşması” sonrası, 8. veya 12. sınıfta çocuğu olan velilerin, çocuklarını faaliyete başlayan okullara yönlendireceğine işaret etti.
Milli Eğitim Bakanı (MEB), resmi ve özel eğitim kurumlarının 8. ve 12. sınıf öğrencilerine yönelik 31 Ağustos 2020-6 Haziran 2021 tarihleri arasında “destekleme ve yetiştirme kursları” açabileceğini duyurdu. Özel okullara 19 Ağustos’ta gönderilen yazı ile kurs programının ve kursa katılacak öğrencilerin listesinin, 28 Ağustos’a kadar bakanlığa onay alınmak üzere iletilmesi istendi. Ancak aynı gün akşam saatlerinde gönderilen bir yazı ile özel okulların 20 Ağustos’tan itibaren 8. ve 12. sınıf öğrencilere yönelik “takviye kurs” açabileceği bilgisi paylaşıldı.
“Destekleme ve yetiştirme kursları” için onay süreci işletilirken, “takviye kursların” yazının gönderilmesinden bir gün sonra açılabilecek olması soru işaretleri yarattı.
Eğitim-İş Genel Başkanı Orhan Yıldırım, Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk’un özel okullarının olduğunu anımsatırken, özel okulların istedikleri kadar öğrenci kaydı alamadığını belirtti.
Cumhuriyet'ten Sefa Uyar'a açıklama yapan Yıldırım, “Özel okulların hâlâ yetersiz olan öğrenci kaydını güçlendirmek adına, resmi okullarda henüz başlamayan kursları özel okullarda başlatmanın önünü açtılar” dedi.
‘İSTİYORSA İSTİFA EDER, OKULUNUN BAŞINA GEÇER’
“Devlet okullarında olmayan uygulamanın özel okullarda başlatılmasının, çocuklarının geleceği ve sınav kaygısını kullanarak velileri özel okullara yönlendirme olduğunu” söyleyen Yıldırım, “Eğer istense benzer süreç devlet okullarında da başlatılabilirdi. Veliler, özel okullara muhtaç edilip mecbur bırakılmazdı” ifadelerini kullandı.
Uzaktan eğitime geçilen ilk dönemde özel okulların, velilere para iadesi yapmasının önünün açılmadığını, özel okulların veliler üzerinden ayakta tutulmaya çalışıldığını kaydeden Yıldırım, “Hâlâ ‘özel okulları nasıl desteklerim’ düşüncesi devam ediyor. Milli Eğitim Bakanı’na, kendisinin Milli Eğitim Bakanı olduğunu hatırlatmak isteriz. Özel okulu çok istiyorsa bakanlıktan istifa eder, özel okulunun başına geçer; eğitim öğretimi ne kadar iyi yaptığını göstermek istiyorsa bunu özel okullarında yapar” dedi.
‘TEDİRGİN VE NET DEĞİL’
Okulların yüz yüze eğitime başlayacağı tarih olan 21 Eylül’e yönelik “Açılması için büyük çaba gösteriyoruz” ifadelerinin kullanıldığına dikkat çeken Yıldırım, “Açıyoruz denmiyor, ucu açık bırakılıyor. ‘Açamayabiliriz şartlara ve durumlara göre’ mesajı veriliyor” dedi.
Yıldırım, “Milli Eğitim Bakanı’nın tedirgin ve net olmayan konuşması” sonrası, 8. veya 12. sınıfta çocuğu olan velilerin, çocuklarını faaliyete başlayan okullara yönlendireceğine işaret etti.