Saygı duruşu ve İstiklal Marşının okunmasıyla başlayan panelin başkanlığını Doç. Dr. Olcay Özkaya Duman yaparken panele konuşmacı olarak Dr. Öğretim Üyesi Süleyman Hatipoğlu, Dr. Öğretim Üyesi Sacid Uğuz ile Dr. Öğretim Üyesi Haydar Çoruh katıldı.
Panelin açılış konuşmasını yapan Rektör Prof. Dr. Hasan Kaya: ‘’15 Temmuz’u anlamak ve anlatmak lazım. Biz bunları bilelim ki gelecek neslimiz olan çocuklarımıza anlatalım.
Bir ülkede en önemli şey demokrasi bilincinin olmasıdır. İnsanın düşündüğünü söyleyememesi, korktuğunda konuşamaması gibi hususlar kabul edilebilecek şeyler değildir. Bundan dolayı bu değerlerin önemini kavramak ve gelecek nesillere aktarmak gerekmektedir. Demokrasinin ve onun getirdiklerinin hep birlikte savunucusu olmalıyız. 15 Temmuz gecesi ülkemizin gösterdiği mücadeleyi dünyanın başka hiçbir ülkesinde görmemiz mümkün değildir.
Son olarak 15 Temmuz gecesi demokrasi şehidi olan tüm şehitlerimize Allah’tan rahmet, gazilerimize şifalar diliyorum.’’ dedi.
Panelde ilk sözü alan Dr. Öğretim Üyesi Süleyman Hatipoğlu millet olarak demokratikleşme yolunda yaklaşık olarak iki yüz yılı geride bıraktıklarını belirterek: “İki yüz yıllık bu demokrasi yolculuğumuz devam etmektedir. Bu yolculuk sürecince Osmanlı’dan bu yana birçok demokratikleşme olayı meydana gelmiştir.
Yaşanan bu olaylar ve alınan kararlar ülkemizde demokrasi temelinin atılmasını sağlamıştır. Demokrasi yolunda birçok bedel ödedik hala da ödemeye devam ediyoruz. Temelinde milli irade yatan bu süreç ülkemiz adına oldukça sağlam bir zemin üzerinde kurulmuştur. Bu temeli yıkmaya ve sarsmaya çalışanlar her daim milletin iradesi karşısında hezimete uğramışlardır.’’ dedi.
Dr. Öğretim Üyesi Süleyman Hatipoğlu’ndan sonra konuşan Dr. Öğretim Üyesi Sacid Uğuz, ülkemizin bulunduğu coğrafyanın tehdide elverişli bir coğrafya olduğunu söyleyerek konuşmasına başladı. Uğuz:“15 Temmuz’u tarihi bir perspektiften incelemek gerekirse bulunduğumuz coğrafya her türlü musibete ve tehdide elverişli bir coğrafyadır.
Bizlere düşen görev ise bu tehditlere karşı tedbirli olmaktır. Geçmişten bu yana öncelikle inançlarımızı hedef alan kitleler şimdi de değerlerimizi hedef almaya başladılar. Değerlerimizin en önemlilerinden birisi de demokrasi bilincidir. Silahla, ekonomik saldırılarla yapamadıklarını inanç değerlerimiz üzerinden yapmaya çalışanlar ne kadar uğraşmışsa da başarılı olmamıştır.’’ dedi.
Panelde son sözü alan Dr. Öğretim Üyesi Haydar Çoruh ise: ‘’Darbelerde görülen psikolojik hamleler, süreç öncesinde yaratılırlar ve süreç boyunca varlıklarını sürdürürler. 15 Temmuz’da yaşanan darbe girişiminin diğerlerinden farklı bir boyutu da bu alanda gerçekleşmiştir. Bu boyut halkın ve siyaset kurumunun darbe karşısındaki dik duruşu olmuştur. Halkın ve kurumların birlikte hareket ederek bir bütün oluşturması büyük mücadeleyi ortaya çıkarmıştır. Derin etkiler bırakan bu olay, halkın zaten sağlam olan demokrasi bilincini de iyiden iyiye kuvvetlendirmiştir.’’ dedi.
Panel, hediye takdimi ve çekilen hatıra fotoğrafı sonrası sona erdi.