Depremlerin olduğu 6 Şubat’ta eğitim için İstanbul’da bulunan Genel Cerrahi Uzmanı Operatör Dr. Yılmaz Şahutoğlu’nun ikiz çocukları Zeynep ile Deniz ve eşi Cavide Şahutoğlu, Pirireis Mahallesi’nde yıkılan Eda Apartmanı’nda hayatını kaybetti. Acılı günler yaşayan Dr. Yılmaz Şahutoğlu, çocuklarının ve eşinin ismini yaşatmak için ortaokul yaptırmaya karar vererek valiliğe başvurdu. Gerekli hazırlıklar tamamlandıktan sonra aynı mahalledeki Şükrü Kanatlı İlköğretim Okulu’na 12 derslikli ortaokul binasının yapımıyla ilgili Hatay Valiliği’nde protokol töreni düzenlendi. Törene, Vali Mustafa Masatlı, İskenderun Kaymakamı Murat Sefa Demiryürek, hayırsever Genel Cerrahi Uzmanı Operatör Dr. Yılmaz Şahutoğlu, İl ve ilçe milli eğitim müdürleri katıldı.
Acılarımızla yaşamayı öğreneceğiz
Hatay Valisi Mustafa Masatlı, tüm acılara rağmen insan hayatının devam etiğine işaret etti. Vali Masatlı, Hayattaysan, sağ kaldıysan, bu dünyaya ayak bastıysan, basmaya devam ediyorsan, hayatımızı da artık normal hayata döndürmek için çaba sarf etmeliyiz. Acılarımız var, onları unutmuyoruz, fakat tabii ki acılarımızla beraber. Acılarımız bazen güzel şeylere de vesile oluyor. Ailenizin isminin yaşatılması yönünde bir hayırseverlik yapma niyetiniz olmuş, biz öncelikli olarak bu niyetinizden dolayı teşekkür ediyoruz. İnşallah bu yapmış olduğunuz hayır, bundan sonraki insanlarımıza, şu anda yaşayan çocuklarımıza, gençlerimize, katkı sağlayacaktır” dedi.
Canlarımız ile birlikte psikolojimizi de yitirdik
Genel Cerrahi Uzmanı Operatör Dr. Yılmaz Şahutoğlu da depremin 11 ili kapsayan bir felaket olduğunu hatırlatarak Hatay’ımız açısından özellikle bir kıyametti. Burada canlarımızı yitirdik. Canlarımızın dışında biz psikolojimizi yitirdik. Yaşama tutkumuza dair olan tüm değerlerimizi ciddi manada yitirdik ama şunu da gördük, bu toplum, bu millet, gerçekten yüce bir millet. Belki de dünya tarihinin en büyük depremine tanıklık ettik. Dünya tarihinin en şiddetli depremi ne yazık ki bize denk geldi ve bu depremde biz en büyük değerlerimizi yitirdik. Acımız büyük, tarifsiz. Bu acıyı ve bu yaşattığı sıkıntıyı elbette ki unutmak mümkün değil. Ancak bu yaralarımızı kısmen manevi olarak sarabilme adına yitirdiğimiz canların anısını yaşatmak için bir gayret içerisine girdik.
Benim eşim eğitimciydi, idealist bir eğitimciydi. Çocuklarım çok başarılı öğrencilerdi, okul birincisiydiler, aynı zamanda çok iyi sporculardı, milli takım kampına davet edilme noktasında yelken sporunda Türkiye şampiyonlukları olan çocuklardı. Zeynep, Deniz ve Cavide’nin isimlerini yaşatma adına İskenderun’da gerçekten ciddi manada ihtiyaç duyulan bir bölgede, daha önce yıkımı gerçekleşmiş bir okulun yeniden, çok modern bir tarzda inşası yeni bir okul yaptırma niyetimizi kaymakamımızla paylaştık.
Milli Eğitim Müdürümüz de öyle sağ olsunlar bu konuda bize ciddi manada destekleri oldu. Bu süreci kendileriyle birlikte sürekli istişare ederek bu noktaya getirdik diye konuştu.
