Tarih: 18.06.2022 18:05

DEVA PARTİLİ YENEROĞLU: ŞU ANDA SİYASETİN, KAYIT DIŞI FİNANSE EDİLDİĞİNİ BİLİYORUZ

Facebook Twitter Linked-in

Demokrasi ve Atılım (DEVA) Partisi Hukuk ve Adalet Politikalarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Yeneroğlu, “Türkiye'de çok ciddi bir sorun olan siyasetin finansmanı sorununun aşılması gerekiyor. Şu anda siyasetin çok büyük bir bölümü itibariyle kayıt dışı finanse edildiğini biliyoruz. Kayıt dışı finansmanı ortadan kaldırmadığımız sürece demokratikleşme sürecinin başlangıcında çok ciddi hatalar yapılabileceğini, dolayısıyla bu sistemin uygulanabilmesi, gerçekten başarılı olabilmesi için bu sorunların aşılması gerektiğini düşünüyoruz” dedi.

DEVA Partisi Hukuk ve Adalet Politikalarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Yeneroğlu, Kartal Kent Kültürü ve Demokrasi Derneği’nin İstanbul Kartal’da düzenlediği, “Neden Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem?” başlıklı panele konuşmacı olarak katıldı.

Mustafa Yeneroğlu, Meclis’in güçlendirilmesi için yasama faaliyetlerinin etkinleştirilmesi gerektiğini belirttiği konuşmasında bunun için yeni bir Meclis İçtüzüğü hazırlayacaklarını söyledi. Yeneroğlu, özellikle yasama dokunulmazlığına dair istisnaların açıkça düzenlenerek belirsizliğe ve keyfiliğe son verilmesi gerektiğini de söyledi. Ece Güner Toprak'ın moderatörlüğündeki panelin ilk oturumunda konuşan Mustafa Yeneroğlu, şunları söyledi:

“BARAJIN YÜZDE 3 OLARAK BELİRLENMESİ NOKTASINDA MUTABAKAT SAĞLADIK: Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne (TBMM) giden yolların ilk önce demokratikleştirilmesi gerekiyor. Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne giden yolların demokratikleştirilmesi için, milletin büyük bir çoğunluğunun Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde temsil edilebilmesi için barajın ciddi manada düşürülmesi gerekiyor. Bu sebepten dolayı barajın yüzde 3 olarak belirlenmesi noktasında mutabakat sağladık.

CİDDİ BİR SORUN OLAN SİYASETİN FİNANSMANI, SORUNUN AŞILMASI GEREKİYOR: Mutlaka siyasi partiler kanunu ve seçim kanunları değiştirilmesi gerekiyor. Bunlar değiştirilmediği takdirde zaten güçlü bir parlamenter sistem oluşturmanız mümkün değil. Çünkü güçlü bir parlamenter sistem oluşturabilmeniz için güçlü milletvekilleri de olması gerekiyor. Yine parlamenter sistem içerisinde mekanizmaları da güçlendirmeniz gerekiyor. Bunun için de mutlaka siyasi parti kanununun mevzuatının siyasi partiler ve seçim mevzuatının değiştirilmesi, parti içinde demokrasinin güçlendirilmesi, partilerin iç işleyişi ve örgütlenme şekliyle ilgili demokrasi sorunlarının aşılması, seçmen milletvekili arasındaki bağın güçlendirilmesi gibi hususların ele alınması gerekiyor. Özellikle ve özellikle Türkiye'de çok ciddi bir sorun olan siyasetin finansmanı sorununun aşılması gerekiyor. Şu anda siyasetin çok büyük bir bölümü itibariyle kayıt dışı finanse edildiğini biliyoruz. Kayıt dışı finansmanı ortadan kaldırmadığımız sürece demokratikleşme sürecinin başlangıcında çok ciddi hatalar yapılabileceğini, dolayısıyla bu sistemin uygulanabilmesi, gerçekten başarılı olabilmesi için bu sorunların aşılması gerektiğini düşünüyoruz.

SİYASETİN FİNANSMANIYLA İLGİLİ ÇOK DETAYLI BİR ÇERÇEVE ORTAYA KOYDUK: Aynı zamanda siyasi partilerle ilgili, seçim mevzuatıyla ilgili tabii ki yasak ve yaptırımların Avrupa Konseyi standartlarına uygun bir biçimde tekrar gözden geçirilmesi ve mevcut uygulamanın da demokratik olmadığını da özellikle altını çizmek gerekiyor. Siyasetin finansmanıyla ilgili biz güçlenmiş parlamenter sistem mutabakat metnimizde de çok detaylı bir çerçeve ortaya koyduk. Özellikle siyasetçi kanunu oluşturulması, yolsuzluklarla mücadele konusu seçim zamanında kampanyaların şeffaf olması ve bunların mümkün mertebe limitlenmesi ama bütün kampanyaları da harcanan o paraların da ayrıntılı olarak hesabının verilmesi siyasi partilerin güçlenebilmesi için hazine yardımının daha adil bir biçimde dağıtılması gibi hususları detaylı olarak ele aldık.

ANAYASADA, PARTİLER KANUNUNDA VE SİYASETİN FİNANSMANI İLE İLGİLİ DEĞİŞİKLİKLER YAPACAĞIZ: Adil seçimin olabilmesi için Avrupa Konseyi standartları doğrultusunda fikir özgürlüğü olması lazım, toplantı, gösteri özgürlüğü olması lazım. Sadece seçim günüyle ilgili meseleler değil. Ondan önce de birçok çerçeve var. Bunun da ele alınması gerekiyor. Bununla ilgili de hem anayasada bazı düzenlemeler yapacağız hem de meclis iç tüzüğünde ve siyasi partiler kanunun seçim mevzuatı ve siyasetin finansmanıyla ilgili çalışacağımız mevzuatta da bir dizi değişiklikler yapacağız.

ÇOĞULCU BİR MÜZAKERE ORTAMI SAĞLAMA NOKTASINDA BİR DİZİ DEĞİŞİKLİKLERİMİZ VAR: Yine meclisin güçlendirilmesi için yasama faaliyetlerinin etkinleştirilmesi gerekiyor. Bunun için yeni bir meclis iç tüzüğü hazırlayacağız ve bu meclis iç tüzüğünün tekrar delik deşik edilememesi için de değişikliği yaptıktan sonra da ancak nitelikli bir çoğunlukla meclis iç tüzüğünün tekrar değiştirilme olanağını karara bağlayacağız. Yine meclisimizi bir müzakere organı çoğulcu bir müzakere ortamı sağlama noktasında bir dizi değişikliklerimiz var.

DOKUNULMAZLIKLARIN KALDIRILMASININ NİSABININ TEKRAR GÖZDEN GEÇİRİLMESİ GEREKİYOR: Yasama bağışıklığıyla ilgili ciddi değişiklikler düzenlemeler yapılması gerekiyor. Özellikle yasama dokunulmazlığı istisnalara açıkça düzenlenerek belirsizliğe ve keyfiliğe son verilmesi gerekiyor. Dokunulmazlıkların kaldırılmasının nisabının tekrar gözden geçirilmesi gerekiyor.

TORBA KANUNU UYGULAMASINA KESİNLİKLE SON VERECEĞİZ: Kanun yapım süreçlerinin demokratikleştirilmesi çok önemli bir husus. Bir kere torba kanunu uygulamasına kesinlikle son vereceğiz. Yani adı torba ama şu anda uygulanan adeta bir çuval kanun sistemi. Buna kesinlikle son vereceğiz. Ama yetmez. Asıl önemli olan kanun yapım süreçlerinde meclis komisyonlarının etkinleştirilmesi gerekiyor. Kanunların orada müzakere edilerek olgunlaştırılması gerekiyor. Dolayısıyla oraya ağırlık vereceğiz. Oraya sivil toplumun da güçlü bir biçimde dahil olmasını sağlayacağız. Yine orada apar topar meclisten geçirme olanağına son vereceğiz. Bekleme süreleri koyacağız ve gerçekten titizlikle tartışılmasını ve bu tartışma içerisinde de kanunların yapımı ile ilgili de nitelikli kanun yazımlarının üzerinde de duracağız. Şu anda anayasamızda çok fazla yazım hatası var. Utanç verici bir şey.

KOMİSYONLARIN YÖNETİMİNDE ADİL TEMSİL GEREKİYOR: Yine kanun yapım süreçlerinin ötesinde meclisin denetim yetkisi güçlendirilmesi gerekiyor. Öncelikle komisyonların daha işlevsel hale getirilmesi teknik kapasitelerin arttırılması gerekiyor. Komisyonların yönetiminde adil temsil gerekiyor. Şu anda birçok komisyonda muhalefet partileri yönetimde hiçbir şekilde temsil edilmiyor. Bu mutlaka değiştirilmesi gerekiyor. Milletvekillerinin yasama faaliyetlerine yönelik özellikle yasama kültürü içerisinde faaliyet gösterebilmeleri için destek hizmetleri çok ciddi manada arttırılması gerekiyor.

ÖZELLİKLE YOLSUZLUKLARIN ÜZERİNE ÇOK ETKİN VE KARARLI BİR BİÇİMDE GİDİLMESİNİ SAĞLAYACAĞIZ: Yine komisyonların teknik kapasitelerini artıracağız. Orada personel, bütçe konusunda ciddi değişiklikler yapacağız. Denetim komisyonlarının yapısını ve etkisini güçlendireceğiz. Komisyonların davetlerine icabet sorumluluğu getireceğiz. Siyasi etik komisyonunu mecliste kuracağız ve özellikle yolsuzlukların üzerine çok etkin ve kararlı bir biçimde gidilmesini sağlayacağız. Bunun ötesinde tabii birçok konu var. Sözlü soru önergesi, yazılı soru önergeleri, gen sorunun kabul edilmesi, meclis soruşturması için yeter sayılarının düşürülmesi mutlaka mecliste muhalefet için ayrılmış genel görüşme olanağının sağlanması gibi yine araştırma meclis araştırma komisyonlarının raporlarının takip mekanizması gibi birçok husus var.

KESİN HESAP KOMİSYONU KURULMASI İLE İLGİLİ MUTABAKATIMIZ VAR: Bütçe tabii en önemli mesele, meclisin varlık sebebinin en önemli boyutlarından birisi. Onun için bütçe hakkının devredilmez bir yetki ve denetim aracı olarak düzenlenmesi konusuyla ilgili çalışmalarımız var. Kesin hesap komisyonu kurulması ve bu kesin hesap komisyonunun başına da muhalefetten birisinin başkan olarak getirilmesi konusuyla ilgili mutabakatımız var.”

 




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —