Tarih: 15.12.2022 11:14

DAVUTOĞLU, İMAMOĞLU’NU İBB’DE ZİYARET ETTİ: “ERDOĞAN CEZA ALDIĞINDA DA BURADAYDIK. GEÇEN ÇEYREK ASIRDA BENZER BİR GEREKÇEYLE BURAYA GELMEKTEN ÜZÜNTÜ DUYDUM”

Facebook Twitter Linked-in

Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, hakkında çıkan mahkumiyet kararının ardından İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nu Saraçhane’deki İBB binasında ziyaret etti. Davutoğlu, “Sayın Erdoğan ceza aldığında da bu binadaydık. Aradan neredeyse çeyrek asır geçti. Tekrar benzer bir gerekçeyle İstanbul Büyükşehir Belediyesi binasına gelmekten de şahsen büyük üzüntü duydum. Bunları Türkiye yaşamamalıydı” dedi. Davutoğlu, 6 liderin birlikte vereceği mesaj için ise, “Demokrasi mesajı, özgürlük mesajı, milli irade mesajı ve her tür baskıya ve hukuk da kullanılarak yapılabilecek her türlü müdahaleye karşı, milli iradeyi sonuna kadar korumaya kararlılık mesajımızı buradan ileteceğiz” yorumunu yaptı.

Anadolu 7. Asliye Ceza Mahkemesi, Yüksek Seçim Kurulu (YSK) Başkanı ile üyelerine hakaret ettiği iddiasıyla yargılanan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’na 2 yıl 7 ay 15 gün hapis cezası verdi ve TCK’nın 153’üncü maddesi uyarınca “siyasi yasak” hükmünü uyguladı. Hâkim, verdiği cezada takdir indirimi de yapmadı.

Kararın ardından Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, bu gece Saraçhane’deki makamında İmamoğlu’nu ziyaret etti. Görüşmenin ardından Davutoğlu, demokrasi tarihi açısından ileride hatırlandığında 'hicap' ve 'utanç' duyulacak bir gün olduğunu söyledi. “Yargının siyasallaşması bakımından siyasi bir konu ama demokrasi tarihimiz ve ortak kültürümüz açısından siyaset üstü bir konudur” diyen Davutoğlu, üzüntü duyduğunu da belirterek şöyle konuştu:

“MİLLİ İRADENİN ÜSTÜNDE BİR İRADE TANIMAM: Sayın Erdoğan ceza aldığında da bu binadaydık. Aradan neredeyse çeyrek asır geçti. Tekrar benzer bir gerekçeyle İstanbul Büyükşehir Belediyesi binasına gelmekten de şahsen büyük üzüntü duydum. Bunları Türkiye yaşamamalıydı. Hatırlayacağınız gibi 11 Kasım’da da yine bu davanın bir önceki oturumunda da dava saatinde Sayın İmamoğlu’nu ziyaret etmiştik. O zaman da ifade etmiştim. Milli iradenin üstünde bir irade tanımam. Tanımamalıyız ve eğer milli iradeyi aşan bu kararları varsa hukuk kararları, meşruiyeti her an tartışılacak kararlardır. Yargı bağımsızlığıyla ifade edilecek bir durumla karşı karşıya değiliz. Siyasetin yargı üzerine müdahalesiyle karşı karşıyayız. Bunun üzerinden gelecek seçimlerle ilgili mesaj verme niyeti varsa iktidardakilerin, bu mesaj kesinlikle tarafımızca kabul görmeyeceği gibi mesajın karşılığında da demokratik her türlü çabayı gösteririz.

DAYANIŞMA GÖSTERMEK BOYNUMUZUN BORCU: Bugün de bizim partimizin kuruluşunun üçüncü yıl dönümü vesilesiyle Ankara’daydık. O toplantıları biraz erken keserek kara yoluyla intikal ettik, birlikte olabilmek için. Çünkü buradan vereceğimiz mesaj önemlidir. Dediğim gibi bu bir siyasi partinin bir belediye başkanına karşı tutumu ya da siyasi partiler arası bir mesele değil; demokrasi meselesidir, hukuk meselesidir, adalet meselesidir. Eğer bir yerde demokrasi, hukuk, adalet söz konusuysa hiçbir tereddüt olmaksızın amasız, fakatsız bir şekilde dayanışma göstermek hepimizin boynunun borcudur. Siyasi liderlerle de görüşmeler gerçekleştirmiştik.

SAYIN AKŞENER BURADAYKEN BİRLİKTE KONUŞTUK TELEFONLA: Sayın Kılıçdaroğlu Almanya’dayken kendisiyle konuştum. Sayın Akşener buradayken birlikte konuştuk telefonla. Yarın burada hep beraber bir dayanışma içinde bulunmamızdan da memnuniyet duyuyorum. Şu ana kadar iktidar heyetinden herhangi bir açıklama yapılmamış olması da üzücüdür. Eğer bu kararı desteklemiyorlarsa, ki desteklemelerini beklemek demokratik kültür bakımından imkansızdır, tavırlarını göstermek durumundalar. Siyaseti yapacak her türlü müdahaleye karşı demokrasiyi savunmaya kararlıyız. Ben tekrar Sayın İmamoğlu’na geçmiş olsun demek istemiyorum ama dayanışma ifade etmek istiyorum.

ŞAHSI DEĞİL, DEMOKRASİYİ SAVUNMAKTIR: Hem özgürlükçü siyaseti savunan bir partinin genel başkanı olarak hem bu ülkede devlet görevi yürütmüş bir devlet adamı olarak ama onlar kadar bir İstanbullu olarak, İstanbullu seçmenin iradesine sahip çıkmak benim de şahsen bir borç olarak gördüğüm bir husustur. Demokrasiyi koruyacağız. Seçmen iradesini savunacağız. 1-1,5 sene kaldı. Eğer başka bir tercih söz konusuysa, seçimde sandığı ortaya gelecek. Mahalli seçim açısından söylüyorum. Genel seçim açısından da zaten tablo aşikardır. Tekrar dayanışma içindeyiz, yanınızdayız. Bu bir şahsı savunmak değil, ilkeleri ve demokrasiyi savunmaktır.”

“ALTI LİDER KARARLILIK MESAJIMIZI BURADAN İLETECEĞİZ”

Davutoğlu, İmamoğlu’na verilen cezanın cumhurbaşkanlığı adaylığını engelleyip engellemeyeceğine ilişkin soruya da “Şu anda bence bu tür yorumların ötesinde hepimiz demokrasiyi savunmalıyız. Gün, siyasi sonuçlarının ne olacağını tartışmaktan daha çok bugün itibarıyla nerede durduğumuzu göstermek. Sonrasıyla ilgili olarak siyasi sonuçları ne olur, onlar hep beraber değerlendirilir. Gün bugün omuz omuza verme günü” yanıtını verdi.

“MİLLİ İRADEYİ SONUNA KADAR KORUMAYA KARARLILIK MESAJIMIZI BURADAN İLETECEĞİZ”

Altı liderin yarın Saraçhane’de nasıl bir mesaj vereceği ile ilgili de Davutoğlu, “Demokrasi mesajı, özgürlük mesajı, milli irade mesajı ve her tür baskıya ve hukuk da kullanılarak yapılabilecek her türlü müdahaleye karşı, milli iradeyi sonuna kadar korumaya kararlılık mesajımızı buradan ileteceğiz” dedi.

 




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —