(BİTLİS) - Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ahlat'taki kabine toplantısı ardından yaptığı açıklamada; “Asıl sorgulanması, eleştirilmesi, millete hesap vermesi gerekenler yerel yönetimlerdir. Kendi sorumluluk alanlarındaki orman yangınlarına bile müdahalede geç kaldılar. Muhalefet belediyeleri yangın gibi bir meselede dahi siyaset yapma peşinde koşmaktadır" dedi.
Cumhurbaşkanlığı Kabinesi, Bitlis’teki Ahlat Cumhurbaşkanlığı Köşkü'nde, Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Erdoğan’ın başkanlığında toplandı. İlk kez Ankara dışında yapılan kabine toplantısı, yaklaşık 2 saat sürdü. Toplantı sonrası açıklama yapan Erdoğan, özetle şunları kaydetti:
“Muhalefetin tesbihatları bugüne kadar olduğu gibi yine fos çıkacaktır”
“Başkanlığımızda 21 yıl sonra ilk defa Ankara dışında yapılan bugünkü tarihi kabine toplantımız ile Ahlat’a ve Malazgirt'e verdiğimiz ehemmiyeti münhasıran göstermiş olduk. İnşallah bundan sonra da Malazgirt ruhunu yaşatmak ve gelecek nesillere taşımak için çalışmalarımızı çok boyutlu bir şekilde devam ettireceğiz.
Adana ve Mersin’in yanı sıra tüm bölgeye hizmet edecek Çukurova Uluslararası Havalimanımız yıllık 9 milyon yolcu kapasitesiyle gerçekten gurur verici bir eser oldu. Kamu-özel ortaklığıyla hayata geçirdiğimiz bu önemli yatırımın turizmden ticarete olumlu etkilerini zamanla çok daha net göreceğiz. Yapılan her işe mutlaka bir kulp takan her işe takoz koyan ülke ve millet menfaatine atılan her adımı engellemeyi maharet zanneden muhalefetin tesbihatları bugüne kadar olduğu gibi yine fos çıkacaktır.
İsrail tüm vahşetine, tüm barbarlığına, Gazze'de 10 aydır estirdiği teröre rağmen Filistin halkının direniş azmini kıramamıştır. Topraklarını kahramanca savunan Filistin halkını bir kez daha saygıyla selamlıyor, zaferin er veya geç ama mutlaka Filistinli kardeşlerimizin olacağına yürekten inanıyoruz.
“Yangına ilk müdahale süresini 11 dakikaya indirdik”
Artan yangınlarla mücadele etmek için gereken her türlü adımı attık. Halihazırda filomuzda bulunan 27 uçak, 104 helikopter, 5 binden fazla kara aracıyla tarihimizin en güçlü yeşil vatan ordusuna sahibiz. Hava araçlarımızın suya kolay ulaşması için havuz ve gölet sayımızı 4 bin 744’e yükselttik. Vatan savunmasında destanlar yazan İHA’larımızı orman yangınlarının tespitinde de kullanmaya başladık. 14 İHA’mız, 184’ü akıllı 776 kulemizle ormanlarımızı 7 gün 24 saat anbean gözetliyoruz. Sadece geçen yıl 2 bin 76 orman yangınını İHA’larımız aracılığıyla tespit ettik. Dünyada orman yangınlarıyla mücadelede İHA kullanan iki ülkeden biriyiz. Yangına ilk müdahale süresini 40 dakikalarda 11 dakikaya indirdik. Ayrıca 25 bin orman görevlimiz ve 130 bine yaklaşan gönüllüğümüzle yeşil vatan ordumuzu güçlendirdik.
Orman yangınlarıyla etkin mücadele noktasında yapılması gereken ne varsa hiçbir fedakarlıktan kaçınmıyoruz. Ancak bu konuda özellikle muhalefetin çarpıtmalarına, yalanlarına, kendi ihmallerini kapatmak için yürüttüğü iftira kampanyalarına maruz kalıyoruz. Geçtiğimiz hafta ülke genelinde çıkan orman yangınlarıyla mücadele ettik. Düşük nem, yüksek seyreden sıcaklık ve aşırı rüzgâr sebebiyle 15-19 tarihleri arasında tam 306 orman yangını çıktı. Bu yangınlara hem havadan hem karadan etkin bir şekilde müdahale edildi.
Sadece 15-19 Ağustos arasında hava araçlarımız bin 640 saat mesai yaptı. Kara araçlarımızın toplam kat ettiği mesafe 3 milyon kilometreye yaklaştı. Yangınlara yalnızca havadan 25 bin 472 ton su atıldı.
“Devletimiz sadece alevlerle değil, muhalefetin körüklediği fitne ateşiyle de mücadele etmekte”
Devletimiz her yangın çıktığında sadece alevlerle değil, aynı zamanda muhalefetin körüklediği fitne ateşiyle de mücadele etmektedir. Bunu daha önce Marmaris yangınında yaşadık. Geçen sene Mardin ve Diyarbakır anız yangınında yaşadık. Aynı iftira, yalan ve çarpıtma furyasına geçen hafta da şahit olduk. Gözlerinin önünde uçan uçak ve helikoptere rağmen ‘uçak yok’ dediler. Yangın başladıktan yalnızca 5 dakika sonra ilk müdahale yapıldığı halde ‘Yangına müdahale edilmiyor’ dediler. Yeşil vatanın korunmasında kritik rol üstlenen insansız hava araçlarıyla ahlaka sığmayan bir sürü iftira attılar. Daha bunun gibi pek çok dezenformasyonu ekranlardan, sosyal medya mecralarından ve gazete köşelerinden ortalığa boca ettiler. Aziz milletim, aslında biz bunları konuşmak, bunları gündeme taşımak istemiyoruz. Ancak muhalefetin giderek artan pervasızlıkları karşısında insanlarımızı doğru bilgilendirmeyi de görev biliyoruz. Şunu altını çizerek tekrar belirtmek isterim; 81 vilayetimizin neresinde yangın çıkarsa çıksın devletimiz süratle organize olmakta ve çok etkin biçimde yangına müdahale etmektedir.
Burada asıl sorgulanması, eleştirilmesi, millete hesap vermesi gerekenler yerel yönetimlerdir. Kendi sorumluluk alanlarındaki orman yangınlarına bile müdahalede çok geç kaldılar. Muhalefet belediyeleri iş yapmak yerine, yangın gibi bir meselede dahi siyaset yapma peşinde koşmaktadır. Bunun kabul edilebilir hiçbir yanı yoktur. Bu tablo milletimizin de vicdanını yaralıyor. Yangının, depremin, doğal afetin şu partisi veya bu partisi olmaz. Ormanlar hepimizindir. 85 milyonun ortak değeridir. Hayat kaynağıdır. Muhalefetin her konuyu siyasallaştıran bu çarpık bakış açısını bir an önce terk etmesini bekliyoruz.
“Bu iki uçakla yangın söndürme işlemini çok daha rahat bir şekilde bitirdik”
Can Azerbaycan’ın Cumhurbaşkanı kıymetli kardeşim İlham Aliyev'e buradan en kalbi şükranlarımı sunuyorum. İlham kardeşim sadece aramakla kalmadı. Aynı zamanda amfibi yangın söndürme uçağını ülkemize göndererek yangınla mücadelemize güçlü destek verdi. Zor günlerimizde her zaman yanımızda bulduğumuz, sıkıntılı günlerinde her daim yanlarında olduğumuz Azerbaycanlı kardeşlerimizle her alanda güç birliği yapmaya devam edeceğiz. Aynı şekilde, Rusya Federasyonu Başkanı sayın Putin'e de yine aynı şekilde bir amfibi uçağı göndermek suretiyle, bu iki uçakla biz yangın söndürme işlemini çok daha rahat bir şekilde hamdolsun bitirdik.
Sıcak havanın etkisini sürdüreceği 15 Eylül'e kadar çok dikkatli olmaya devam edelim. Yüzde 90'ı insan kaynaklı orman yangınları konusunda azami hassasiyet gösterelim.”