Diyarbakır'da konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, halen cezaevinde tutulan HDP’nin eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş için, "Kürtlükle alakası var mı? Yok. Bu adam Kürt değil. Şu anda bir tane eş başkanları var. Kürt mü? Değil. Ama o da benim Kürt kardeşlerimi sömürüyor” dedi. Erdoğan, “Bugün itibariyle Diyarbakır cezaevi Adalet Bakanlığı’mızdan Kültür ve Turizm Bakanlığı’mıza devredilmiştir. Kültür ve Turizm Bakanlığı’mız restorasyon için gereken projeleri hazırladı. Geçmişte nice acılara zulümlere kötü hatıralara konu olan Diyarbakır Cezaevi binası artık hem hafıza hem de farklı alanlarda faaliyet yürütme mekanı olarak hizmet verecektir” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Bartın Amasra maden faciası nedeniyle ertelediği Diyarbakır toplu açılış törenini bugün yaptı.
Erdoğan katıldığı toplu açılışta, “Can ü ciğer Erdoğan. Roniya çawemin (gözümün ışığı) Erdoğan”, “Hak yolda, Ak kadınlar reisinin yanında”, “Diyarbakır etrafında bağlar var. Altılı masa size buradan mesaj var” pankartları açıldı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Diyarbakır konuşmasından satır başları şöyle:
DİYARBAKIR ANNELERİ'Nİ BATI'NIN ŞEMPANZELERİNE BIRAKMADIK: Avrupa'dan ABD'den beslenen zehirli köklerini coğrafyamızın kalbine bir bıçak gibi saplamaya çalışanlara eyvallah etmedik. Kardeşlerim Diyarbakır Anneleri'ni Batı'nın şempanzelerine bırakmadık. Nerede bu Batı'nın insan hakları savunucuları? Nerede bunlar? Bir kere gelip de Diyarbakır Anneleri'ni ziyaret ettiler mi? Gördüler mi? Onlar sadece sahne artisti. Diyarbakır'daki kardeşlerim bunlara yüz vermediler. Peyderpey evlatları da dönüp geldi. Milletimizle aramızda nifak sokmak için her yolu deneyenlerin kirli yüzlerini tek tek otaya çıkardık.
7 AY SONRA YAPILACAK SEÇİMLERDE BUNLARA, BÜTÜN BUNLARIN HESABINI SORMAYA VAR MIYIZ: Diyarbakır’ın rengi PKK’nın istismarı veya HDP’nin sapkınlığı değildir, bugün sizlerle birlikte sergilediğimiz bu kardeşliktir. Diyarbakır’ın rengi bu şehrin halkını neredeyse zincirli kölesi gibi gören terör ve siyaset baronları değildir, kökenine, inancına, medeniyetine sahip çıkan asil insanlardır... Ah! Şu Diyarbakır’ın surlarının dili olsa da konuşsa. Ah! Şu Dicle’nin dili olsa da konuşsa. Ah… Şu Diyarbakır’ın sokaklarının dili olsa da konuşsa. Konuşsa da bir yandan mirasçısı olduğumuz medeniyetin ihtişamını anlatsa. Diğer yandan Diyarbakır'ın kolunu kanadını kıranların ihanetini anlatsa. Ağızlarından demokratik siyaset lafını eksik etmeyenlerin nasıl emperyalistlerin kucağından hiç inmediğini anlatsa. Sürekli Kürt lafı ederek Kürtleri sömürenlerin sizlerin evlatlarının kanı ve canı üzerinden kendilerine ultra lüks hayat kuranların riyakarlıklarını anlatsa. Bunların adı Kürt, kendileri Kürtlükle alakası yok. Kürt kardeşlerime en büyük zulmü yapan bunlar. Kandil'e benim Kürt kardeşlerimin çocuklarını kaçıranlar bunlar değil mi? Öyleyse işte 7 ay sonra yapılacak seçimlerde bunlara, bütün bunların hesabını sormaya var mıyız? Yasin Börüt evladımızı Diyarbakır caddesinde şehit eden alçaklar bunlar değil mi?
EDİRNE CEZAEVİNDE OLAN ZATIN KÜRTLÜKLE ALAKASI YOK, EŞ BAŞKANLARI DA AYNI ŞEKİLDE: Bugün bir kez daha görüyorum ki her gecenin bir sabahı olduğu gibi Diyarbakır'ın yaşadığı karanlık ğünler de geride kalmış. Şu anda Edirne cezaevinde olan zatın (Selahattin Demirtaş) Kürtlükle alakası var mı? Yok. Bu adam Kürt değil ama Kürt kardeşlerimi sömürüyor. Bunun hesabını benim Kürt kardeşimlerim soracak. Şu anda bir tane eş başkanları var (Mithat Sancar). Kürt mü? Değil. Ama o da yine aynı şekildi ne yapıyor, benim Kürt kardeşlerimi sömürüyor. Bunların oyununa gelmeyeceğiz. Bunların hesabını inanıyorum ki Diyarbakır'lı kardeşlerim soracak.
DİYARBAKIR'I KENARDA BIRAKMADIK: Türkiye'yi büyütüyoruz derken; işiyle aşıyla küresel krizler karşısındaki duruşuyla her şeyi ile büyütüyoruz. Kardeşlerim biz bugüne kadar Diyarbakır'ı 57 milyar TL'lik kamu yatırımıyla her alanda geliştirmenin gayreti içinde olduk. Diyarbakır'ı kenarda bırakmadık. Batı'ya neyse Güneydoğu'ya da onu yaptık. Bu şehrin her karış toprağına alın terimizle, bu şehrin insanlarının her birinin hayatına gönül bağı ile dokunduk. Eski stadın yerine millet bahçesi yapıyoruz. Kayapınar Şehir Hastanemizi de hızla yenileyerek sizlerin hizmetine sunacağız.
DİYARBAKIR CEZAEVİNİ BOŞALTMA SÖZÜMÜZÜ TUTTUK: Bugün buraya müjdeyle geliyorum. Son ziyaretimde Diyarbakır cezaevini boşaltma ve kültür merkezi yapma sözü vermiştim. Adalet Bakanlığımız cezaevini tamamen boşalttı. Bugün itibariyle Diyarbakır cezaevi Adalet Bakanlığı’mızdan Kültür ve Turizm Bakanlığı’mıza devredilmiştir. Kültür ve Turizm Bakanlığı’mız eski cezaevinin restorasyon için gereken projeleri hazırladı. Geçmişte nice acılara zulümlere kötü hatıralara konu olan Diyarbakır Cezaevi binası artık hem hafıza hem de farklı alanlarda faaliyet yürütme mekanı olarak hizmet verecektir.... Pek memnun değiller galiba. Diyarbakır cezaevi müze oluyor, kütüphanesi ile sanat gösteri alanlarıyla artık bu acının yaygınlaştığı bu cezaevi ortadan kalkıyor.
KÜRT KARDEŞLERİMİ BİR AVUÇ SAPKININ OYUNCAĞI HALİNE GETİRMEK İSTEYENLER: Elbette Diyarbakır'ın bu güzel tablosundan rahatsız olanlar da var. Tek sermayesi sizlerin acısını istismar etmek olanlar, Diyarbakır'ın bu birlik beraberlik görüntüsü karşısında adeta kahroluyorlar. Rahatsızlıkların bir sebebi de bunların gerçek yüzlerini sizlerle paylaşıyor olmamızdır... Kürt kardeşlerimi bir avuç sapkının oyuncağı haline getirmek isteyenlerin, sizin adınızı ve iradenizi nasıl istismar ettiğini görüyorsunuz. HDP denilen parti görünümlü emperyalist operasyon aygıtı sdece 50 bin Türk vatandaşımızın canına malolan terör örgütünün payandası değildir. Bu fitne yuvası aynı zamanda toplumumuzun manevi temellerini hedef alan tüm sapkınların en başta aktörü durumundadır. Biliyorsunuz CHP, kurduğu altılı masaya çantada keklik olarak gördüğü bunları almaya tenezzül dahi etmemiş, masanın altında onları tutma yoluna gitmiştir. Bunlar da masa altında kalmış olmanın mahcubiyetiyle gidip, İstanbul'da adı sanı bilinmeyen bir grup marjinal partiyle güya ittifak kurmuşlar. İttifak kurdukları parti tabelalı örgütlerin söylemlerinin ne sizlerle ne de bu ülkenin vatanına, milletine, değerlerine bağlı herhangi bir vatandaşıyla en ufak ilgisi yoktur. Tam tersine... Ne diyor şair, ‘Beden ölür çürür. Cana bakın siz. Kim kiminle yürür ona bakın siz’ evet kimin kiminle yürüdüğünü hep beraber görüyoruz."
Erdoğan, konuşmasının ardından kürsüden; Diyarbakır güney batı çevreyolu ile bazı toplu açılışları yaptı. Erdoğan Cumartesi Annleri'ni de ziyaret etti.