Türkiye’deki enflasyonun kronik hale geldiğini hatırlatan Kara, “İki hanelik, kimi hesaplara göre üç hanelik enflasyon artık gündemde yer bile bulmuyor. ‘Rasyonel politikalar’ diye takdim edilen son önlemlerin bırakın tersine çevirmeyi, hızını bile yavaşlatamadığı bir fiyat artışından söz ediyoruz. Merkez Bankası, 2023 yılı enflasyon tahminini yüzde 58’den yüzde 63’e çıkarttı. Bunların sürekli tartışılması, sorgulanması gerekiyor ama bırakın tartışmayı, hatırlamıyor, dikkat bile etmiyoruz.
Bu yüksek enflasyonun çizmeye devam ettiği yakıcı izi, gıda etiketlerinde izleyebiliyoruz. 36 aydır etiketlerdeki sayılar büyüyor; tabaklarımızdaki, tenceremizdeki lokmalar küçülüyor. Tarım ve Orman Bakanlığının resmi verisine göre 2022’nin ekim ayından bugüne gıda ürünlerinde ÜFE artışı yüzde 64, 12 aylık gıda artış yüzde 76. Gıda ve Tarım Örgütü’ne göre dünyada gıda fiyatlarının yüzde 10 oranında düştüğü bir kesitte yaşıyoruz bunları. Dünya Bankası’nın verilerine göre dünyada, gıda enflasyonunun en yüksek olduğu dördüncü ülke biziz.
Rakamlar gerçek, mutfak masraflarının arttığı gerçek, çocukların okula aç gittiği de gerçek. Sahte olan tek şey, fiyatların düşeceğine dair vaatler. Gıda piyasasında bir mizansen oynanıyor: Fiyatların maliyetlere, maliyetlerin de döviz kuruna bağlı olarak arttığı ortadayken birtakım geçici çözümler dışında hiçbir şey göremiyoruz” diye konuştu.
ETİKETLERDEKİ İNDİRİM BİR ŞEHİR EFSANESİNE DÖNÜŞTÜ
Türkiye’de daha önce de gıda fiyatlarındaki ani artışlara karşı alınan tedbirlerin terk edildiğine dikkat çeken Kara, “Bir ‘tanzim satış’ uygulaması vardı. İlk döviz artışı şoku sırasında denenmiş, seçimler geçtikten sonra kaldırılmıştı. Faizleri düşürüp kurları ve enflasyonu tekrar yükselttiler; bu sefer tanzim satışla yetinemeyeceklerini anladılar. Denetimler bu tarihten sonra başladı.
Tüketici lehine denetimler, evet, bir çözüm olabilir ancak sorunun sadece bir yanını ele alabilir. Denetim ekipleri gittikten, cezalar kesildikten sonra maliyet artışları durmaz. Bu yüzden bir adım daha ileri çıkıp Tarım Kredi Kooperatiflerinden yararlanmayı düşündüler. Yılların serbest piyasacısı AKP’nin, dönüp dolaşıp çareyi kooperatifçilikte bulmasının düşündürücü olması bir yana, bu bile maliyet artışları karşısında yetersiz kaldı. İşte bugün, basına yansıyan haberlerde, kooperatif marketlerinde bile fiyatların yeniden değiştirildiğini, yükseldiğini görüyoruz. Haberler, mizansenin tanığı: 21 Eylül 2021’de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan “Raflardaki fahiş fiyatların önüne geçeceğiz” demişti. 2 Nisan 2022’de de aynı açıklama. Etiketlerdeki indirim, artık bir şehir efsanesine dönüşmüştür. Ne zaman, nerede, nasıl yapılacağı belirsizdir; bu iktidar devam ettikçe de hükümsüz kalacaktır” dedi.