CHP’nin 38. Olağan ve 21. Olağanüstü Kurultayı'nın iptali talebiyle açılan ve bugün ertelenen dava hakkında konuşan Deniz Yücel, davayı açanların parti üyesi olmadığını ve dava açma hakkına sahip bulunmadıklarını söyledi. "Bu dava reddedilmeye mahkumdur" diyen Yücel, "Karşımızda CHP’liler değil, iktidarın aparatları var" vurgusu yaptı.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Sözcüsü Deniz Yücel, CHP'nin 38. Olağan Kurultayı ve 21. Olağanüstü Kurultayı'nın iptaline ilişkin davanın beşinci duruşmasının ardından "Bu dava reddedilmeye mahkum bir davadır" dedi. Yücel, davayı açanların CHP'liler olmadığını söyledi.
Yücel, partisinin Merkez Yönetim Kurulu (MYK) toplantısı sonrası basın toplantısı düzenledi. CHP'nin bugün görülen kurultay davasına ilişkin değerlendirmelerde bulunan Yücel, "Bu davaları açanlar CHP’li değil, üyemiz değil, karşımızda CHP’liler yok, iktidarın aparatları var" ifadelerini kullandı.
İktidarın davanın taraflarının CHP'li isimler olduğuna ilişkin değerlendirmelere yanıt veren Yücel, şunları söyledi:
"Bu davayı açan kişi, yani Hatay eski Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfi Savaş davayı açmadan çok önce, işlediği bir parti suçu nedeniyle partimizden ihraç edilmiştir.Davayı açtığı tarihte CHP üyesi değil. Dolayısıyla Hukuk Muhakemeleri Kanununa göre taraf sıfatı, husumet ehliyeti, yani bu davayı açma hakkı dahi yok. Bu davaları açanlar CHP’li değil, üyemiz değil, karşımızda CHP’liler yok, iktidarın aparatları var."
Yücel, bu davanın redde mahkum bir dava olduğunu vurguladı.
Yücel'in açıklamaları özetle şöyle:
"Demokrasinin ayaklar altına alınıp otokrasinin dayatıldığı, 'hukukun üstünlüğünün' yok sayılıp 'üstünlerin hukukunun' egemen kılınmak istendiği, bir avuç azınlığın siyasi hırslarının halk iradesinin üzerinde görüldüğü bir dönemdeyiz.
Hiç şüphesiz 31 Mart yerel seçim sonuçları, AKP'nin 24 yıldır bu ülkede kendine kurduğu saltanatın sonunun geldiğini gösterdi... Cumhuriyet Halk Partisi'ndeki değişimin gücünü sandıkta görenler, hiç vakit kaybetmeden harekete geçti... Bakın 31 Mart’tan bu yana Cumhuriyet Halk Partisi olarak ne ile mücadele ettiğimizi size şöyle özetleyebiliriz...
Karşımızda iktidarda kalabilmek için her türlü haksızlığı, hukuksuzluğu, vicdansızlığı yapan, kaybetmeyi hazmedemeyip sadece saldıran, çamur at izi kalsın deyip akla gelmedik iftiralar atan, devletin erklerini siyasi amaçları doğrultusunda birer araç olarak kullanan bir iktidar var.
Karşımızda, her seçimden önce 'Bu defa son adaylığım' deyip deyip yeniden aday olan, olamıyorsa yeniden aday olmanın formüllerini arayan, 24 yıllık iktidarının sonunda milleti yokluğa ve yoksulluğa mahkûm eden bir tek adam var.
Bu tek adam ve onun talimatlı yargısı, her yeni güne bir şafak operasyonuyla başlıyor, milli iradeyi gasbediyor, CHP’li belediyeleri halka hizmet edemez hale getirmeye çalışıyor.
"AKP İKTİDARI İMAMOĞLU KORKULARIYLA YÜZLEŞMELİ"
Bu tek adam ve onun talimatlı yargısı yüzünden milli irade 178 gündür tutuklu ve ortada hala iddianame yok. 15 buçuk milyon oyla bu ülkenin Cumhurbaşkanı adayı olan Ekrem İmamoğlu, sandıkta karşısına çıkmaya cesaret edemeyenlerin talimatıyla tutuklandı ve 178 gündür haksız ve hukuksuz bir şekilde tutuklu…
AKP iktidarı artık İmamoğlu korkularıyla yüzleşmeli ve bir an önce hukuk çizgisine geri dönmelidir.
Ve bu ülkede sandıkla gelenin sandıkla gittiği, seçimlerin yargı operasyonlarıyla bertaraf edilmediği, millet iradesinin gasbedilmediği, mühürsüz oy pusulalarıyla değil demokratik bir seçim ortamında, sandığa yansıyan iradeye saygı duyulduğu bir hukuk düzeniyle tekrar hizalanmalıdır.
Cumhuriyet Halk Partisini adliye köşelerinde, mahkemelerde, yandaş kanallarda tartıştırarak, itibarsızlaştırmaya çalıştıklarının farkındayız.
"CHP’DE KAVGA YOK"
CHP’de kavga var diyorlar… CHP’de kavga var diyenlere cevabımızdır. CHP’de kavga yok. CHP’de geçmişin yarışan tarafları bugün partimize yönelen saldırılara karşı, partimize yapılmak istenen organize kötülüğe karşı bir olmuşlardır.
CHP’de kavga yok. CHP’nin önlenemez, engellenemez yükselişini sekteye uğratmak için CHP’de kavga var görüntüsü vermeye çalışan bir iktidar ve o iktidarın işbirlikçileri ve aparataları var.
Özgür Çelik, delegelerimizin özgür ve hür iradesiyle, 8 Ekim 2023’te gerçekleştirilen 38. İstanbul Olağan İl Kongresi’nde Cumhuriyet Halk Partisi’nin İstanbul İl Başkanı seçilmiştir.
İtiraz süreçleri tüketilmiş, kongre sonucu kesinleşmiş, aradan 2 sene geçtikten sonra 9 mahkemeden çıkaramadıkları kayyum kararını yetkisiz bir mahkemeden çıkararak, Türkiye’nin 1. Partisi CHP’nin İstanbul İl Başkanlığına polis marifetiyle girme ayıbını bu ülkeye yaşattılar.
"REDDE MAHKÛM BİR DAVA"
Bildiğiniz gibi bugün Ankara 42. Asliye Hukuk Mahkemesinde 38. Olağan kurultayımızın iptal edilmesi, hukuki ve kamuoyunda bilinen ismiyle mutlak butlan istemiyle açılmış bir dava görüldü. Bu dava ve bu tarz davalar partimizi tartıştırmaya yönelik davalardır.
Biz aynı saatlerde MYK toplantımıza başladık. MYK toplantımızda olağan gündem maddelerimizi yani parti program çalışmalarımızı, ekonomiyi, dış politikayı ve güvenlik konusunu görüştük.
Her şeyden önce, bir hukukçu olarak gönül rahatlığıyla söyleyebilirim ki; bugünkü dava redde mahkûm bir davadır.
Mahkeme bir takım usulü eksiklikler nedeniyle duruşmayı 24.10.2025 tarihine ertelemiş ve bu eksiklerin giderilmesi konusunda ara karar oluşturmuştur. Davacıların, kurultayımızı erteleme talebi reddedilmiştir. Davacıların tedbir talepleri, daha önce 9 kez reddedildiği gibi bugün 10. kez reddedilmiştir.
Mahkemece hem 21.09.2025 tarihinde gerçekleştirilecek olan olağanüstü kurultayımız, hem de 24.09.2025 tarihinde gerçekleştirilecek olan olağanüstü İstanbul İl Kongresine ilişkin kurultay ve kongre gerçekleştirildikten sonra ilgili seçim kurullarına yazı yazılarak oy kullanan ve kullanmayan delege listelerinin ve birleştirme tutanaklarını istenmesine karar verilmiştir.
"KARŞIMIZDA CHP’LİLER YOK, İKTİDARIN APARATLARI VAR"
Burada şunun özellikle altını çizmek isterim. Birileri hep “şikayet eden de, edilen de CHP’li” diyorlar ya, bu davayı açan kişi, yani Hatay eski Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfi Savaş davayı açmadan çok önce, işlediği bir parti suçu nedeniyle partimizden ihraç edilmiştir.
Davayı açtığı tarihte CHP üyesi değil. Dolayısıyla Hukuk Muhakemeleri Kanununa göre taraf sıfatı, husumet ehliyeti, yani bu davayı açma hakkı dahi yok. Bu davaları Açanlar CHP’li değil, üyemiz değil, karşımızda CHP’liler yok, iktidarın aparatları var.
Son olarak şunu belirteyim; partimize yapılan tüm bu saldırılar CHP’lileri partisine sahip çıkmaya sevk ederek konsolide ettiği gibi vicdan sahibi, adalet duygusu sahibi olan herkesi CHP’ye yapılan haksızlığa tepki vermeye sevk ediyor."
11000,26%6,06
41,28% -0,18
48,62% 0,10
4882,62% 0,77
7888,34% -0,03