CHP'DEN BÜTÜN SİYASİ PARTİLERE ÇAĞRI

CHP

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Parti Meclisi (PM) toplantısının ardından siyaset gündemine yönelik açıklamalarda bulundu.


Özel, "Gezi davası Recep Tayyip Erdoğan'ın siyasi kin davasıdır, siyasi kan davasıdır" diyerek, tüm siyasi partileri 14 Ocak'ta düzenlenecek büyük mitinge davet etti.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel Parti Meclisi (PM) Toplantısı’nın ardından açıklamalarda bulundu.

BELEDİYE BAŞKAN ADAYLARI GELECEK HAFTA GÖRÜŞÜLECEK
CHP'de Merkez Yönetim Kurulu ve PM toplantısında 200'ün üzerinde belediye başkan adaylarının görüşülmesi ve açıklanması öngörülüyordu. Ancak, Yargıtay 3. Ceza Dairesi'nin, Anayasa Mahkemesi'nin (AYM) TİP Milletvekili Can Atalay hakkındaki ikinci ihlal kararına uymama kararının ardından MYK'nin gündemi değişti. Özel, yaptığı açıklamada belediye başkanlarına yönelik gündemin gelecek hafta tahminen çarşamba gününe ertelendiğini belirterek, Yargıtay'ın AYM'nin kararını tanımaması üzerine değerlendirmelerde bulundu.

"İKTİDAR, TÜRKİYE'Yİ MUZ CUMHURİYETİ HALİNE GETİRMİŞTİR"

Özel, MYK ve Parti Meclisi’nin olağanüstü gündeminin Yargıtay’ın Can Atalay kararı olduğunu söyleyerek, “Bugün bizden bir belediye başkanı adayı ve yerel seçimlere yönelik herhangi bir şey duymayacaksınız. CHP’nin toplumsal muhalefetle birlikte bundan sonraki yol haritasını konuşacağız” diye konuştu.
CHP bugün, Genel Başkan Özgür Özel başkanlığında olağanüstü şekilde "yargı krizi" gündemiyle toplandı. Özel, PM toplantısının ardından konuşma gerçekleştirdi.

Özgür Özel'in açıklamalarından öne çıkanlar şu şekilde:

"Parti Meclisi'miz tamamen karşı karşıya olduğumuz yargı eliyle anayasayı askıya alma, anayasayı yok sayma ve anayasasızlaştırma üzerine bir sivil darbe girişimini gündemine almış durumda.
Dün Yargıtay 3. Dairesi'nin aldığı karar Hatay halkı tarafından milletvekili seçilmiş Can Atalay'ın, salıverilmemesine, dokunulmazlık hakkında yararlanmamasına bir karar ve kriz olarak görünmekle birlikte, bunu çok aşan bir noktaya gelmiş durumdadır.
Bugün eğer ki Can Atalay serbest kalmış olsaydı onunla birlikte esir tutulan Tayfun Kahraman, Osman Kavala, Mine Özerden, Çiğdem Mater, yargılandıkları ve delil olmadığı için iki kez beraat ettikleri bu davada, 'Birileri onları beraat ettirmek istedi ancak ben bunu kabul etmiyorum" diyen Erdoğan'ın açık talimatıyla yeniden yargılanmalarını, delillerin olmadığı ortamda, bir kişinin husumeti sonucu yeniden yargılanmalarını değiştirmezdi. Gezi davası Recep Tayyip Erdoğan'ın siyasi kin davasıdır, siyasi kan davasıdır, Recep Tayyip Erdoğan'ın Gezi davası kendisini meşrulaştırmak için suçsuz insanları şeytanlaştırdıkları davadır.

"ERDOĞAN KENDİNİ BU ANAYASANIN DA ÜZERİNDE GÖRMEKTEDİR"
Birinin kin davası, kan davası uğruna kendi yetkilerine aldıkları anayasanın bir maddesini hiç saymadır. O maddeyi 153. maddedir. Anayasa Mahkemesi kararları gerekçeli olarak yayımlanır, yayımlandığı anda AYM kararları yürütme, yasama, yargı organları için bağlayıcı demektir. Ama birisi; o Erdoğan; kendisi için anayasa yaptıran Erdoğan, kendini bu anayasanın da üzerinde görmektedir.
'Nasılsa ben istedim diye bazı maddelerini OHAL'de elde sopa, bazı yerde döve döve, devletin imkânlarını kullana kullana değiştirdim, bilseydim bunu da değiştirdim, keyif benim değil mi; 153 benim için yok hükmündedir' deyip 153. maddeyi yırtıp atmıştır. Onun adına 5 hakim yapmıştır ama sonra o karara sahip çıkınca Erdoğan Anayasa'yı ortadan kaldırmaya çalışan bu darbe girişiminin başında olduğunu itiraf etmiştir. Bugün de Erdoğan'ın atadığı Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, kararı hatırlatıp 'Meclis'in önündedir' diyerek darbe girişiminin yaverliğine, darbenin komutanın yaveri olduğunu itiraf etmiştir.
Buradaki tehlike şudur. Bugün 153. maddeyi yırtıp atılmasına ses çıkarmazsanız, bir gün gelirler 75. maddeyi yırtıp atarlar, biz milletvekili, sayın Bahçeli milletvekili falan olmaz. Bugün Anayasa Mahkemesi yok hükmündeyse, yarın 75. maddeyi atarlar Millet Meclisi yok hükmünde olur.

"TÜM PARTİLERİ 14 OCAK'TA BÜYÜK MİTİNGE DAVET EDİYORUZ"
Elimde tüm muhalafet partileirnin toplandığında katılacaklarını bildirdikleri CHP ve Gelecek Partisi, Saadet Partisi, TİP, DEVA, Demokrat Parti tarafından imzalanan İYİ Parti ve Dem tarafından da toplanıldığında oturuma katılacakları ifade edilen 9 Ocak 2024 Salı günü saat 15.00'te Genel Kurulu toplantıya çağırdığımız başvurumuz burada. TBMM'yi kendi iradesine karşı yapılan bu darbe girişimine karşı olağanüstü toplantıya çağırıyoruz.