CHP İstanbul İl Gençlik Kolları, 6 Mayıs 1972’de idam edilen “üç fidan” Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan için Taksim’den Dolmabahçe’ye yürüyüş düzenledi. CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik, “Üç fidanın mücadelesi geleceğe ışık tutmaya devam ediyor. Denizlerin inancı, umudu, tutkusu bugün milyonları kuşattı” dedi.
“Üç fidan” Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ile Hüseyin İnan’ın idam edilişlerinin 52’nci yılında İstanbul’da Taksim’den Dolmabahçe’ye yürüyüş düzenlendi.
CHP İstanbul İl Gençlik Kolları’nın çağrısıyla yapılan yürüyüşe CHP İstanbul Milletvekili Ali Gökçek, Rize Milletvekili Tahsin Ocaklı, İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik, Beyoğlu Belediye Başkanı İnan Güney, Beşiktaş Belediye Başkanı Rıza Akpolat ve partililer katıldı. Gençler, ellerinde üç fidanın dövizlerini ve büyük önder Mustafa Kemal Atatürk, eski Başbakan Bülent Ecevit, gazeteci Uğur Mumcu, akademisyen Ahmet Taner Kışlalı, Bahriye Üçok, ÇYDD Onursal Başkanı Türkan Saylan, Gezi Parkı eylemlerinde yaşamlarını yitirenler ile Mahir Çayan'ın resimlerini taşıdı. Ayrıca “Biz devrimciliği Mustafa Kemal’den öğrendik” yazılı dev pankartın taşındığı yürüyüş boyunca marşlar okunarak “Denizlere sözümüz devrim olacak” sloganı atıldı.
“EMPERYALİZME KARŞI MÜCADELE ETTİLER”
Yürüyüşün sonunda Dolmabahçe’de açıklama yapan Özgür Çelik, anmayı çok tarihi bir noktada yaptıklarını belirterek şunları söyledi:
“68 kuşağının devrimci gençleri, 15 Temmuz 1968 yılında, tam bu noktada, Dolmabahçe’de 6. Filoyu denize döktüler. 1968, tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de özgürlük rüzgârları estirdi. 68 Kuşağı, toplum yararı için mücadele etti. Deniz Gezmiş ve arkadaşları, ‘tam bağımsız Türkiye’ için umut, inanç ve kararlılıkla mücadele ettiler. Onlar bu topraklarda bağımsızlık için, tüm insanların kurtuluşu için mücadele ettiler. 68 sonbaharında, Samsun’dan Anıtkabir’e gerçekleştirdikleri ‘tam bağımsız Türkiye için Mustafa Kemal yürüyüşüyle’ bu topraklarda ikinci kurtuluş mücadelesinin adımlarını attılar. Zulme karşı direndiler. Halk için, ülkeleri için mücadele ettiler. Açlığa, yoksulluğa, emperyalizme karşı mücadele ettiler. Faşizme karşı mücadele ettiler. Hepimiz için, eşit, adil, özgür bir geleceğin hayalini kurdular. Bu topraklarda uğruna ölüme gidecek değerler olduğuna inandılar ve inandırdılar. Sadece Türkiye’de değil, dünyanın başka ülkelerinde de savaşa, yoksulluğa, sömürüye, emperyalizme karşı mücadele verdiler. Mazlum halkların yanında oldular. Mazlum Filistin halkıyla birlikte emperyalizme karşı savaş verdiler. Denizler hepimize, hayatın cesaret ve umutla bezenecek bir anlamı olduğunu gösterdiler. 6 Mayıs 1972’de bir kişinin, bir karıncanın bile yaşamına zarar vermedikleri hâlde idam edildiler. İdam edildiklerinde Deniz Gezmiş ve Yusuf Aslan 25 yaşında, Hüseyin İnan 23 yaşındaydı. İdam sehpasında hiçbirisinde ne korku ne de pişmanlık vardı.
“DENİZLERİN ÇİZDİĞİ YOLDA MEMLEKET HAYALİMİZ VAR”
Yüzlerindeki tebessümle idam sehpasını kendileri tekmelediler. İdamlar Attila İlhan’ın dizelerine şöyle döküldü; ‘Bir yangın ormanından püskürmüş genç fidanlardı. Güneşten ışık yontarlardı, sert adamlardı. Hoyrattı gülüşleri, aydınlığı çalkalardı. Gittiler akşam olmadan ortalık karardı.’ Denizler karanlığın en koyu yerini aydınlatarak gittiler. İdamlarının üzerinden 52 yıl geçti ancak bugün üç fidanın mücadelesi geleceğe ışık tutmaya devam ediyor. Denizlerin inancı, umudu, tutkusu bugün milyonları kuşattı. Bugün Türkiye’de Denizlerin umudunu, cesaretini, inancını Atatürk’en Denizlere taşıyan milyonlarca genç var. Bu mücadele; bugün iktidarın politik ve ekonomik tercihlerinden dolayı ezilen, her gün daha da yoksullaşmaya mahkûm edilen işçinin ve emekçinin mücadelesidir. Bu mücadele aynı zamanda bir anayasal mücadeledir. Ne acıdır ki; anayasaya bağlılık mitingi yapan, anayasayı savunan bu gençler anayasayı ilga etmekle suçlanmıştır. Şimdi Gezi’de yargılananlar, 1 Mayıs’ta Taksim’e çıkmaya çalışanla ODTÜ Devrim Stadyumu’nda geleneklerini sürdürmek isteyenler de bugün asılsız suçlamalarla baş başa bırakılmaya çalışılmaktadır. Biz tüm bu hak ihlallerinin karşısında dimdik duruyoruz. Herkes şunu iyi bilmelidir ki Cumhuriyet Halk Partisi’nin hiçbir neferi mücadeleden asla vazgeçmeyecektir ve yılmayacaktır. Bizim, Denizlerin çizdiği yolda bir memleket hayalimiz var. Ne mutlu ki; biz bu memleket hayalini yurttaşlarımıza anlatabildik ve onlar da bu hayalin bir parçası olduğunu son seçimlerde bizlere gösterdi. Şimdi bu memleket hayalini gerçek yapmak bizim elimizdedir. Eşit, özgür ve bağımsız bir memleket hayalini bize kurduran Deniz Gezmiş’i, Yusuf Aslan’ı, Hüseyin İnan’ı ve tüm devrim şehitlerini bir kez daha saygıyla anıyor ve bıkmadan, usanmadan onların yolunda ilerleyeceğimize hepinizin önünde söz veriyoruz. Yaşasın tam bağımsız Türkiye.”
Özgür Çelik ve beraberindeki bir heyet, denize sembolik olarak karanfil bıraktı.