CHP Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’ndan sorumlu Parti Meclisi üyesi Baran Bozoğlu, şiddetli yağış ve fırtına sonucu deniz sularının taşmasıyla sular altında kalan Hatay İskenderun’da inceleme yaptı. Bozoğlu, “Büyük bir felaketle karşı karşıyayız. Aslında göz göre göre olan bir olay. Bundan 30-40 yıl önce de kamu kurumlarının raporlarında da uluslararası raporlarda da Akdeniz havzasının büyük fırtınalarla karşı karşıya olacağı, iklim krizinin büyük kayıp ve zararlara neden olacağı net bir şekilde ortaya konulmuştu… 20 yıldır; burada öngörülen kayıp ve zararlara dair herhangi bir çalışma yapılmadığının ilamıdır, malumun ilamıdır aslında. Göz göre göre gelmiş bir felaketi yaşıyoruz. Ve devletin ilgili kurumlarının sadece afeti yönettiğini görüyoruz, riski yöneten değil… Cumhuriyet’in ikinci yüzyılında afeti yöneten bir şovu izliyoruz” dedi.
CHP Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’ndan sorumlu Parti Meclisi üyesi Baran Bozoğlu ve CHP heyeti, bugün sel felaketinin yaşandığı Hatay İskenderun’da incelemelerde bulundu. Bozoğlu, şunları söyledi:
“İskenderun’da yaşanan fırtına sonrası CHP İl Başkanımız, milletvekillerimiz, ilçe yöneticilerimiz ve Büyükşehir Belediye Başkanımız, teyakkuza geçtiler ve büyük bir emek harcadılar. Biz de dün Parti Meclisimiz sonrasında, Genel Başkanımız Sayın Özgür Özel’in talimatı ile yola çıktık, Ankara’dan ve sahadan incelemeler yapmaya başladık. Raporumuzu Sayın Genel Başkanımız ve parti yöneticilerimizle paylaşacağız.
“BÜYÜK BİR FELAKETLE KARŞI KARŞIYAYIZ”
Büyük bir felaketle karşı karşıyayız. Aslında göz göre göre olan bir olay. Bundan 30-40 yıl önce de kamu kurumlarının raporlarında da uluslararası raporlarda da Akdeniz havzasının büyük fırtınalarla karşı karşıya olacağı, iklim krizinin büyük kayıp ve zararlara neden olacağı net bir şekilde ortaya konulmuştu.
“AFETİ YÖNETEN BİR ŞOVU İZLİYORUZ”
Ancak hükümetin bu zamana kadar yaptığı tek şey Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın yanına İklim Değişikliği’ni koyarak iklim değişikliğine dair yeni bir yapılanmaya gitti. 20 yıldır; burada öngörülen kayıp ve zararlara dair herhangi bir çalışma yapılmadığının ilamıdır, malumun ilamıdır aslında. Göz göre göre gelmiş bir felaketi yaşıyoruz. Ve devletin ilgili kurumlarının sadece afeti yönettiğini görüyoruz, riski yöneten değil… Cumhuriyet’in ikinci yüzyılında afeti yöneten bir şovu izliyoruz.
“ERKEN UYARI SİSTEMLERİ KURULMADI”
Ama önemli olan burada riski yönetmektir. Olay öncesinde müdahale etmektir, vatandaşların zarar görmesini engellemektir. Erken uyarı sisteminin kurulacağı, iklim değişikliğine dair tüm raporlarda yazıyor, bakanlığın strateji dokümanlarında yazıyor, bütçe görüşmelerinde söyleniyor. Ama Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nün internet sitesinde rüzgârın olacağı, haritayla konulmuş olmasın rağmen; valilik, kaymakamlık vatandaşlarımızın yaşadığı bölgelerde önlemleri almıyor. Onlara erken uyarı ve müdahale imkanları tanımıyor. Erken uyarı sistemlerinin hala kurulmadığını burada tarihe not etmek istiyoruz.
Bunun yanında kuşkusuz ciddi bir altyapı sorununu, bölgedeki vatandaşlarımız depremde zaten yaşadılar. Bunun çözümüne dair büyükşehir belediyemiz yoğun çaba harcamasına rağmen, ekonomik olarak tüm güçlükleri tek başına göğüslemesine rağmen; hükümetten hala somut destek verilmediğini görüyoruz. Hala bu bölgenin bir afet alanı olarak ilan edilmediğini görüyoruz. Afet alanı ve olağanüstü durumların; sadece ve sadece atık ihalelerinde, davet usulü yapılan rant çalışmalarında olduğunu görüyoruz, imar çalışmalarında olduğunu görüyoruz. Ama vatandaşa yönelik, halk sağlığına yönelik herhangi bir afet çalışmasının yapılmadığını üzülerek burada tespit etmiş bulunuyoruz.
“VATANDAŞLARIMIZIN HAKLARINI ARAMASI İÇİN MASA KURULACAK”
CHP İskenderun İlçe Başkanlığımız, vatandaşlarımızın haklarını araması için bir masa kuracak; il başkanlarımız ve yöneticilerimiz ile beraber. Bu masa kapsamında; zarar gören vatandaşlarımızdan CHP İskenderun İlçe Başkanlığımıza talepte bulunarak hak mücadelesinin nasıl verileceği konusunda destek sağlayacağız. Avukat arkadaşlarımız bu konuda kayıp ve zararlara dair bilgi ve belge sağlayacaklar. Biz çözümden yanayız, vatandaşlarımızın sorun yaşamamasından yanayız. Bu kapsamda da her türlü iş birliğine açığız. Ama bu iş birliğini olay olduktan sonra değil, olay olmadan önce yapmak istiyoruz.”