(AMASYA) - CHP MYK, Mustafa Kemal Atatürk’ün Amasya’ya gelişinin 105’inci yıl dönümü dolayısıyla Genel Başkan Özgür Özel başkanlığında Amasya’da toplandı. Parti Sözcüsü Deniz Yücel, toplantının ardından "Siyaset kurumunun diyalog kültürü içerisinde ortaklaşarak yapılmasını önemli buluyoruz. Tesis edilen bu diyalog, normalleşme ve siyasi nezaket ortamının birilerini rahatsız ettiğinin de farkındayız. Görüyoruz ki rahatsız olanlardan biri de MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın'dır. Sayın Yalçın'ın bugünkü mesnetsiz söylemlerine MHP'den bir açıklama gelmediği müddetçe biz bu açıklamaları MHP'nin de benimsediğini ve MHP'yi bağlayan açıklamalar olduğunu kabul edeceğiz. Ve bu normalleşme sürecinden, diyalog zemininden MHP'nin de rahatsız olduğuna kanaat getireceğiz" dedi.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Amasya Tamimi’nin 105’inci yıl dönümü dolayısıyla bugün Amasya’ya geldi. Özel’in Amasya’daki ilk durağı partisinin il başkanlığı ve Amasya Belediyesi oldu. Atatürk’ün Amasya’ya gelişinin 105’inci yılında Amasya’da olan Özel ve MYK üyeleri, özel gündemle Amasya’da toplandı, toplantısı yaklaşık 40 dakika sürdü. Toplantının ardından Parti Sözcüsü Deniz Yücel açıklama yaptı. Yücel’in açıklaması şöyle:
“Amasya'da yüzleri güldürmüş, umutları yeşertmiş ve 47 yıl sonra Amasya'da Atatürk'ün partisini birinci parti yapmış olmanın gururunu yaşıyoruz. 105 önce bu topraklarda Amasya genelgesiyle ilk ulusal egemenliğe dayalı bir yönetimden söz edilmiş, Kurtuluş Savaşı'nın gerekçesi amacı ve yöntemi belirlenmiş, milletin bağımsızlığını yine milletin azim ve kararlılığı kurtaracaktır ifadesiyle bu milletin bağımsızlığa olan düşkünlüğü ve bağımsızlık isteği açıkça açık bir şekilde ortaya konulmuştur. Erzurum ve Sivas Kongreleri Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin kuruluşu ve büyük bir zaferle sonuçlanan Kurtuluş Savaşı ve Cumhuriyet'in ilanı. Aslında bu muhteşem başarı öyküsünün ilk sayfaları önce Samsun'da ardından Amasya'da yazılmıştır. Bu genelge bize hangi koşullar altında olursa olsun umutsuzluğa düşmemek gerektiğini göstermiştir. Cumhuriyet’in kuruluş aşamasında da bu belgedeki ilkeler önemini korumuştur. Cumhuriyet’i kuran o muhteşem kadro bize şunu gösterdi; şartlar ne kadar zor olsa da bir başka dünya kurmak mümkün. Ancak bunun için mücadele etmeyi göze almak doğru yol ve yöntemler bulmak zorundayız. İşte 1919'un o zor koşullarında bile umutsuz olunmamış, Mustafa Kemal Atatürk'ün önderliğinde çıkış yolları aranmış ve bulunmuştur. Bugün de ekonomiden eğitime, hukuktan sağlığa liyakatten uzaklaşan devlet mekanizmasına çözüm bulmak mümkün. Sorunlarla mücadele etmenin öncelikli koşulu, doğru yöntemleri kullanmak. Aklı ve bilimi Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşlarının 1919'da ortaya koyduğu ilkeleri rehber edinmek ve en önemlisi Mustafa Kemal Atatürk'ün yaptığı gibi bu millete güvenmek. CHP olarak biz de kurucu liderimiz Mustafa Kemal Atatürk'ün çizdiği yolda milletimize güvenerek ilerliyoruz. Onların bize verdiği görev ve sorumlulukların gereği olarak milletimizin her sorununu çözmek için çalışıyoruz. Gün geçtikçe derinleşen yakıcı sorunların çözümü için elimizi taşın altına koymaktan asla çekinmiyoruz. Yürüdüğümüz yol milletimizin sorunlarının çözüleceği yoldur. Yürüdüğümüz yol toplumsal huzurun ve barışın tesis edileceği yoldur. Yürüdüğümüz yol Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşlarının yoludur.
"14 Haziran'da Tekirdağ'da 'Buğday Mitingi'mizi gerçekleştireceğiz"
31 Mart'ta verdiğiniz mesajı ve görevi unutmadık. Siz bize güvendiniz. Biz de sizin güveninizi boşa çıkarmayacağız. Bugün ülkemizin bütün sorunlarına hakimiz. Elma üreticilerinin de çay üreticilerinin de buğday üreticilerinin de sorunlarını biliyoruz ve önemsiyoruz. Çiftçilerimizin, emeklilerimizin sorunlarını meydanlarda haykırdıkça milletimizin gönlündeki yerimizin daha da genişlediğini görüyoruz. 2 Haziran'da Rize'de çay mitingimizi gerçekleştirdik. 14 Haziran'da ise Tekirdağ'da buğday mitingimizi gerçekleştireceğiz. Tüm çiftçilerimizi, üreticinin alın terinin daha toprağa düşmeden hakkını aldığı bir düzenin tesis edilmesi için 14 Haziran'da Tekirdağ'da alanlarda haykırmaya davet ediyoruz.
"Bu normalleşme sürecinden, diyalog zemininden MHP'nin de rahatsız olduğuna kanaat getireceğiz"
Dün Genel Başkanımız Sayın Özgür Özel Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan ile bir araya geldi. Görüşmede genel başkanımız emekli maaşlarının ivedi bir şekilde asgari ücret seviyesine çıkarılmasını, açıklanan maliyetin altındaki 9.25 liralık buğday fiyatının 15 liraya çıkarılması gerektiğini Sayın Erdoğan'a iletti. Normalleşme sürecine, demokratikleşme sürecine diyalog, istişare ve uzlaşı kültürüne her zaman inandık bu yolu da benimsemeye devam edeceğiz. Toplumun sorunlarının çözümüne katkı koymaya her zaman hazırız. Bunu da siyaset kurumunun diyalog kültürü içerisinde ortaklaşarak yapılmasını önemli buluyoruz. Tesis edilen bu diyalog, normalleşme ve siyasi nezaket ortamının birilerini rahatsız ettiğinin de farkındayız. Görüyoruz ki rahatsız olanlardan biri de MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın'dır. Sayın Yalçın bugünkü mesnetsiz söylemlerine MHP'den bir açıklama gelmediği müddetçe biz bu açıklamaları MHP'nin de benimsediğini ve MHP'yi bağlayan açıklamalar olduğunu kabul edeceğiz. Ve bu normalleşme sürecinden, diyalog zemininden MHP'nin de rahatsız olduğuna kanaat getireceğiz.
"Cumhur İttifakı'nın 15 Temmuz gecesi kurulduğunu söylüyorlar. MHP'nin sitesinde o gece yapılan 'sokağa çıkmayın' çağrısı duruyor"
Bir yandan 15 Temmuz gecesi vatanın bütünlüğüne yapılan saldırıda Cumhur İttifakı olarak omuz omuza mücadele ettiklerini ve Cumhur İttifakı'nın 15 Temmuz gecesi sokakta kurulduğunu söylüyorlar diğer yandan da MHP'nin resmi internet sitesinde hala o 15 Temmuz gecesi yapılan sokağa çıkmayın çağrısı halen duruyor. Tam cümleleriyle aktaralım; 'Halkın sokağa daveti, Türk askeriyle muhtemel bir çatışma içine girmesi vahim bir tehlike olarak önümüzde durmaktadır. Bilhassa Milliyetçi ülkücü hareketin provakasyon ve ajitasyonlara karşı teyakkuzuyla birlikte sokaklara çıkarak iç savaş şartlarına hizmet etmesi düşünülemeyecektir.' Hani Cumhur İttifakı sokakta kurulmuştu? CHP'yi darbeyle yan yana getirme cüreti gösteren Semih Yalçın adeta hayal aleminde yaşıyor. CHP'nin darbelerin tamamının karşısında olduğunun en net kanıtı ve delili Genel Başkanımız Sayın Özgür Özel'in 15 Temmuz gecesi TBMM çatısı altında yaptığı konuşmadır. Açsınlar tekrar izlesinler. 15 Temmuz gecesi Genel Başkanımız Meclis'e açılış çağrısı yapıp Meclis'e giderken MHP'nin ne tepki verdiği, Meclis'e ne zaman geldiği ve darbe girişimine karşı gösterilen ortak tavra ne zaman dahil olduğu muammadır. Semih Yalçın'ın bu kirli ve saldırgan diline ve üslubuna artık MHP'nin de bir çözüm bulması gerektiğini düşünüyoruz. Açık bir şekilde birçok medya kuruluşunu ve gazetecinin ismini vererek hedef gösteren bu şahsın topluma kin ve nefret tohumları ekmesine artık sessiz kalmayacağız. O açıklamada isim isim saydığı gazetecilerin kılına, saçının teline zarar gelirse bunun sorumlusu Semih Yalçın'dır. Bunun sorumluluğunu Semih Yalçın'dan bileceğiz."