(ANKARA)- TBMM Genel Kurulu’nda, Saadet Partisi’nin 'Deprem bölgesindeki rezerv alan sorununun araştırılması”na ilişkin grup önerisi reddedildi. CHP Hatay Milletvekili Mehmet Güzelmansur, "Depremzedeler iktidarın umurunda olmadığı için AKP'nin boş sıralarına sesleniyorum. On parmağı geçmeyecek bir sayı var burada çünkü deprem AKP'nin umurunda değil, depremzde illerin sorunları AKP milletvekillerinin hiç umurunda değil. Dünyada vatandaşını ters köşe yapan, depremzede vatandaşını milyonlarca lira zarara uğratan başka bir iktidar yoktur" dedi.
TBMM Genel Kurulu'nda, Saadet Partisi’nin “Deprem bölgesi başta olmak üzere rezerv yapı alanı ilan edilen yerlerde vatandaşlarımızın karşılaştıkları sorunlar”la ilgili araştırma önergesinin gündemin önüne çekilerek bugün görüşülmesine ilişkin verdiği grup önerisi reddedildi.
"Bu ülke bu kadar zengin değil"
Öneri üzerine söz alan Saadet Partisi Hatay Milletvekili Necmettin Çalışkan, şunları söyledi:
"Deprem bölgesinde yaşayan insanlarımızın sorunlarının çözülmesini beklerken idari felaketlerle karşı karşıyayız. Bu idari hatalardan birisi de rezerv alanıdır. İktidar mensubu arkadaşların dikkatine özellikle şunu sunmak isterim; rezerv alanı denen şey şu; deprem bölgesinde herhangi bir alan işaretlenip kamulaştırılıyor orada bulunan hak sahiplerine ev, iş yeri yapılıp teslim ediliyor. Aslında düz mantıkla bakıldığında gayet olumlu bir icraat. Ne var ki siz büyük miktarda kamu bütçesi harcayarak bir ev yapıp vatandaşa teslim ediyorsunuz, vatandaş buna sevineceği yerde endişe duyuyor. Deprem sonrası İçişleri Bakanlığı genelge yayınladı; orta ve az hasarlı ev sahipleri binanızı imar edin, belediye ruhsat verecek' denildi. İnsanlar da kredi kullandı, borç aldı, birikimlerini sattı ve evini imar etti. Bir süre sonra dediniz ki 'biz burayı rezerv alanı ilan ettik, çıkın'. Peki o vatandaşın mağduriyeti ne olacak? Bölgede yaşayan halk 'bu bir asimilasyon politikasıdır' şeklinde endişe duyuyor ama bunlara ikna edici bir cevap verilmiyor. Yani siz iş yapıyorsunuz, para harcıyorsunuz vatandaş razı değil ama bu anlaşılmıyor. Rant geliri yüksek yerlerde belki bir camı kırılmamış evlere 'biz buraları yıkacağız' diyorsunuz. Bu ülke bu kadar zengin değil. Her gün yeni yeni rezerv alanları ilan ediliyor. Yarın oturduğum evin rezerv alanı ilan edip edilmeyeceğini bilmiyorum."
"Vatandaşların güvenli konutlara erişim hakkını da ihlal ediliyor"
İYİ Parti Denizli Milletvekili Yasin Öztürk ise şöyle konuştu:
"Deprem sonrasında afet yönetiminde hızlı hareket edilmesi elbette ki büyük önem taşımaktadır. Ancak bu hız, bazen gerekli değerlendirmeler yapılmadan kararlar alınmasına ve vatandaşlarımızın da mağdur olmasına sebep olabilmektedir. Rezerv yapı alanlarının belirlenmesinde yapılan hatalar var. Bu alanların seçimi yeterli bilimsel incelemeler yapılmadan gerçekleşiyor. Bazı rezerv yapı alanlarının deprem riski yüksek bölgelerde veya zemin yapısı inşaata uygun olmayan yerlerde seçilmiş olması vatandaşlarımızın güvenliğini tehlikeye atmaktadır. Daha açık söyleyeyim; deprem sonrasında önce binayı sonra zemin etüdü yaptığını yerler bile oldu. Bu durum sadece yeni felaketlerin kapısını aralamakla kalmayıp aynı zamanda vatandaşların güvenli konutlara erişim hakkını da ihlal etmektedir."
"Hatay'ın tüm mahalleleri rezerv alan ilan edilmiş durumda"
DEM Parti Mersin Milletvekili Perihan Koca ise, "Depremde ağır yıkım yaşamış bir halkın en temel yaşamsal ihtiyacı söz konusu. Bugün neredeyse Hatay'ın tüm mahallelerinde yaşam alanları rezerv alan ilan edilmiş durumda. Halktan nerede, nasıl yaşayacağı söylenmeksizin adeta bir sürgün politikasıyla evlerini, mahallelerini boşaltmaları isteniyor. Depremin yaraları henüz sarılmamışken devletin asli yükümlülüğü ücretsiz konut sağlamak olması gerekirken bir kez daha siyasi iktidarın depremi, yıkımı yeni mağduriyetlerle bir rant ve fırsat kapısı olarak gördüğüne tanıklık ediyoruz. Rezerv alan ilanıyla halka ait evlere, tarlalara, iş yerlerine el konuluyor. Devlet sermaye iş birliğiyle halkın yaşam alanına, kültürüne, diline çökülüyor" dedi.
"Vatandaş, ekmeğinden kısarak, borç alarak bu güçlendirmeyi yaptı"
CHP Hatay Milletvekili Mehmet Güzelmansur ise şu ifadeleri kullandı:
"Depremzedeler iktidarın umurunda olmadığı için AKP'nin boş sıralarına sesleniyorum. On parmağı geçmeyecek bir sayı var burada çünkü deprem AKP'nin umurunda değil, depremzede illerin sorunları AKP milletvekillerinin hiç umurunda değil. Dünyada vatandaşını ters köşe yapan, depremzede vatandaşını milyonlarca lira zarara uğratan başka bir iktidar yoktur. Depremzede insanı canından bezdirdiler. Hatay'da her gün, her mahallede miting yapılıyor. Vatandaşın istemediği bir alanı 'biz rezerv alanı ilan etmeyeceğiz' dediniz ama hala bu konuda ısrarcısınız. 5 Nisan'a kadar 'güçlendirme ruhsatı alın' dediler. Vatandaş buna uydu, ruhsatını aldı, milyonlarca para harcayıp ekmeğinden, giyiminden, kuşamından borç alarak bu güçlendirmeyi yaptı. Bir sabah uyanıyor, diyorlar ki 'ben bu binayı yıkacağım'. 'Biz evleri yapmaya başlayacağız, vatandaşı dinlemiyoruz' diyorsunuz."
"Belediye senin, bakanlık senin, iftira da senin"
AKP İstanbul Milletvekili Mustafa Demir’in "Hatay'da Aksaray Mahallesini, Emek Mahallesi’ni siz benden çok daha iyi biliyorsunuz. Eğer siz o gün bizim Çevre ve Şehircilik Bakanlığımızın uygulamak istediği kentsel dönüşüme müsaade etseydiniz, insanların duygularını provoke etmemiş olsaydınız orada binlerce insan ölmemiş olacaktı. Bakın bu somut bir örnek" sözlerine muhalefet milletvekilleri tepki gösterdi.
CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın, "6 Şubat'ta 650 bin bağımsız bölüm yıkıldı. Üzerinden 16 ay geçmiş. Hatay'da 260 bin bağımsız bölüm yapılması gerekiyor, şu ana kadar teslim edilmiş bağımsız bölüm sayısı 10 bin 400. İnsan biraz özeleştiri yapmaz mı? İnsan biraz utanmaz mı? 'Bir yıl içinde tamamını teslim edeceğim' dedikten sonra, 16 ay geçti sonra yüzde 4'ünü teslim edebilmiş, yüzde 95'inde insanlar konteynerlerde yaşıyorlar" ifadelerini kullandı. Günaydın, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Bu iftiralar nereye kadar sürecek? Biz kentsel dönüşüme karşı çıkmışız da yapamamışlar. Belirtilen Emek Mahallesi, Aksaray Mahallesi Antakya sınırları içinde. Antakya AKP'li belediye. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın başında da AKP'li bir bakan var. Hepimiz biliyoruz ki bakanlık resen yetki kullanarak kentsel dönüşümde her şeyi yapıyor. Belediye senin, bakanlık senin, iftira da senin."