Atalay’ın avukatları, arkadaşları ve hukukçular, karar öncesi Çağlayan Adliyesi’nde nöbete başladı. Anayasa’nın ihlal edildiğini vurgulayan Atalay’ın avukatı Deniz Özen, yerel mahkemeye ‘hukuka uyun’ çağrısı yaptı.
Türkiye’de gerçekleştirilen 14 Mayıs genel seçiminde Hataylı yurttaşların oyuyla seçilen ve Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne girmeye hak kazanan Can Atalay, Anayasa Mahkemesi’nin hak ihlali kararına rağmen Silivri Cezaevi’nde tutulmaya devam ediliyor.
Can Atalay’ın avukatları, hukukçular ve arkadaşları, AYM’nin ilk kararına rağmen tutukluluğunun devam etmesi nedeniyle İstanbul Çağlayan Adliyesi önünde bir araya gelerek basın açıklaması yaptı. AYM kararlarının kesin ve bağlayıcı olduğunun altını çizen avukatlar, “Can Atalay’ın bir dakika daha vakit kaybedilmeden, derhal tahliye edilmesi bir anayasal zorunluluk. Bunun yapılmaması suçtur. Bunu slogan atmak için söylemiyoruz. Bu gerçekten suçtur” dedi.
YEREL MAHKEME AYM’NİN GEREKÇELİ KARARINI BEKLİYOR
Atalay’ın avukatı Özgür Urfa, 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nin karar vermek için AYM’nin gerekçeli kararını beklediğini söyledi.
Urfa, şunları söyledi:
-Dün saat 15.00 itibarıyla bu kararın yerine getirilmesini bekliyoruz. Dün akşam saat 17.00 itibarıyla mahkeme heyeti ‘mesai bitti’ bahanesiyle adliyeyi terk edip gitti. Bugün saat 10.00 itibarıyla beklemeye başladık. Mahkeme başkanının öğlen saatlerinde geldiği belirtildi.
-Bu saatten sonra da bize ulaştırılan bilgi şu: Mahkeme başkanı, AYM’nin gerekçeli kararını bekleyecek ve herhangi bir karar vermeyecek. AYM gerekçeli kararın yazımının bittiği anda göndereceği bilgisine sahibiz. Karar verilinceye kadar bekleyeceğiz.
“İŞİNİZİ CİDDİYETLE YAPIN”
-Hem AYM’yi hem de 13. Ceza Mahkemesi’ni uyarıyoruz. Biz oyun oynamıyoruz. Sizler devlet kurumusunuz. Bu ciddiyetle çalışmak zorundasınız. Keyfinize göre gelip gitme hakkına sahip değilsiniz. Can Atalay, 222 gündür cezaevinde siyasi bir esir olarak tutuluyor. Herkes bu ciddiyetle bu işini yapsın.
“KİMSE TAHLİYE DIŞINDA KARARI AKLINDAN GEÇİRMESİN”
-Yargı darbesine direneceğiz. Hiç kimse tahliye kararı dışında bir kararı aklının ucundan geçirmesin. Anayasa’yı yok saymak, AYM’yi tanımıyorum demek, ‘biz bu ülkede rejimi ve hukuku ortadan kaldırdık’ demektir. O zaman birileri Anayasa’yı, mahkemeyi tanımıyorsa bu hak herkes için doğar. Ülkeyi böyle bir tehlikeye sürüklemenin hiç kimsenin hakkı ve yetkisi yok.
ADLİYE ÖNÜNDE NÖBET DEVAM EDECEK
AYM’nin ikinci hak ihlali kararı, dün İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderildi. Yerel mahkeme, AYM’nin Can Atalay kararını değerlendiriyor. Hukukçular, yerel mahkemenin AYM’nin kararına uyması gerektiğini belirtirken, Atalay için adliye önündeki nöbet devam edecek.
Can Atalay’ın avukatı Deniz Özen, burada yaptığı basın açıklamasında şunları söyledi:
-Seçilmiş bir milletvekilinin 6 ayı aşkın süredir Meclis’teki yerini almasını bekliyoruz. Anayasa’nın uygulanmasını bekliyoruz. Hatay gibi depremde yıkılmış bir kentin seçmenlerinin vekiliyle buluşmasını bekliyoruz.
-Daha önce verilen bir AYM kararı vardı. Türkiye tarihinde örneği görülmemiş bir biçimde ‘Yargıtay tarafından AYM kararına uyulmamasına’ diye hüküm kurulmuştu. Bunun hukukla herhangi bir bağı yok. Dün AYM yeni bir karar verdi. Verdiği ikinci kararı yerel mahkemeye gönderdi.
-Karar üç aşamadan oluşuyor. Birincisi daha önce verilen AYM ihlal kararını uygulanmamış olmasını, AYM üyeleri oybirliğiyle bireysel başvuru hakkının ihlali olarak tanımladılar. İkincisi milletvekili olan Can Atalay’ın seçilme ve siyasi faaliyette bulunma hakkının ihlal edildiğine karar verdiler. Kişi hürriyeti ve güvenliğinin ihlal edildiğine karar verdiler.
“KARAR OYBİRLİĞİYLE VERİLDİ”
-Üçüncü bölüm, ‘mahkumiyet hükmünün infazının durdurulması, Can Atalay’ın cezaevinden tahliye edilmesi, yargılamanın durması için dosyanın 13. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderilmesine’ oybirliğiyle karar verdiler.-Bunun anlamı şudur: Daha önce eleştirdiğimiz, aleyhte oy kullanan, muhalefet şerhi yazan AYM üyeleri bile aslında demiş oldular ki ‘bizce burada bir ihlal yok ama AYM -kararları kesin ve bağlayıcıdır, uygulanmak zorundadır.
“AYM KARARINA UYMAMAK SUÇTUR”
-Anayasa’nın 153. maddesi hala yürürlükteyse, eğer bu ülkede yurttaşların hukuk güvencesi hala varsa Can Atalay’ın bir dakika daha vakit kaybedilmeden, derhal tahliye edilmesi bir anayasal zorunluluk. Bunun yapılmaması suçtur. Bunu slogan atmak için söylemiyoruz. Bu gerçekten suçtur. Ortada mahkeme kararı var. Buna engel olan her kamu görevlisi suç işlemektedir.”
“YARGI DARBESİNDEN VAZGEÇİN”
Özen’in konuşması sonrası söz alan Can Atalay’ın diğer avukatı Özgür Urfa ise yerel mahkemeye seslenerek şunları söyledi:-Hukuksuzluğun ve Anayasa’ya uyulmamasın 222. günündeyiz. Can Atalay Hatay Milletvekili ve 222 gündür Silivri Cezaevi’nde esir olarak tutuluyor. Tutuklu veya hükümlü olmadığı, siyasi bir esir olduğu ikinci kez tescillenmiştir. Artık bir dakika bile fazladan tutulması mümkün değildir, söz konusu değildir.
-Son süreçte yaşadığımız ilk ihlal kararı sonrasında tahliye edilmemesinin adı yargı darbesidir. Bu yargı darbesinin parçası olmamalılar. AYM kararlarını yerine getirmek zorundalar. Bu kararı beğenmiyor olabilirler ama buna uymak zorundalar aksi suçtur.
“YARIN ‘ÜZERİMİZDE BASKI VARDI DİYEREK KURTULAMAZLAR”
-Bugün bu kararı uygulamayanlar yarın üzerimizde baskı vardı diye kurtulamazlar. Son kez uyarıyoruz: Bu suçun ortağı olmayın. AYM kararını yerine getirin. Hatay halkının iradesi her şeyin üzerindedir. Hiçbir kuvvet de halk iradesinin üstünde olamaz.
-Keser döner, sap döner, gün gelir hesap döner. O uymadığınız hukuk size de lazım olur. O gün ses etmeye hakkınız da imkanınız da olmaz.
-Bu yargı darbesine direndik bugün de direneceğiz. Mahkeme kararını veren kadar cübbemizle bekliyor olacağız. Tahliye kararıyla birlikte Silivri’ye gidip Can Atalay’ı alıp Hatay’a uğurlayacağız.